Deprem Sonrası Sosyal Medya Kullanımında Dikkat Edilmesi Gerekenler
10 ili etkileyen büyük depremin ardından, yurttaşlar sosyal medya platformları üzerinden yardım ve destek seferberliğine katıldılar. Enkaz altında kalanların seslerinin duyurulması ve yardımların toplanması için sosyal medya önemli bir araç haline geldi. Ancak bu durum, bilgi karmaşası ve yoğunluk gibi olumsuz etkileri de beraberinde getirdi. Kriz ve afet anlarında sosyal medyanın etkin bir şekilde kullanılmaması, çağrıların kaybolmasına neden olabiliyor. Bu bağlamda, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gonca Uncu, sosyal medyanın kriz anlarında nasıl daha etkili kullanılabileceği konusuna değindi ve dikkat edilmesi gereken noktaları Cumhuriyet’e maddeler halinde açıkladı.
- Toplum Sağlığını Zedeleyici Paylaşımlardan Kaçınılmalı:
- Resmi Kaynaklardan Teyitli Bilgi Yayılmalı:
- Çocuk Paylaşımlarına Dikkat Edilmeli:
- Özel Hayatın Gizliliğine Dikkat Edilmeli:
- Sahte Dijital Hesaplara Dikkat Edilmeli:
Aşırı dramatize edilmiş fotoğraf ve videolar, durumun ciddiyetini vurgulamak adına önemli görünebilir. Ancak sosyal medyada bu tür içeriklere sürekli maruz kalmak bireylerde duygu-durum bozukluklarına yol açabilir. Deprem sonrası sosyal medyanın en temel amacı, doğru iletişim kurarak faydalı bilgilerin paylaşılması ve kurumlar arası koordinasyon sağlamaktır.
Önemli bilgilerin, resmi kaynaklardan teyit edilmediği sürece paylaşılmaması gerekir. İyi niyetle yapılan yardım çağrıları, yanlış yönlendirmelere neden olarak büyük bir zaman ve enerji kaybına yol açabilir. Bu nedenle, resmi bilgilerin doğruluğu her zaman kontrol edilmelidir.
Çocuklara ait fotoğrafların veya videoların paylaşımında son derece dikkatli olunmalıdır. Deprem bölgesindeki çocuklar, yaşadıkları travmalar nedeniyle büyük zorluklar yaşamaktadır. Bu çocukların korunması ve kötü niyetli kişilerin eline geçmemesi için bu tür paylaşımlardan kaçınılmalıdır. Ayrıca, çocukların ileride kendi kurtarılma videolarını izlemeleri, yaşadıkları travmanın sürekli olarak hatırlanmasına neden olabilir.
Doğal bir afet olsa bile, bireylerin özel yaşam alanları kişisel tasarruflarındadır. Bu alanların, bireylerin izni olmadan paylaşılması, kişilik haklarına bir saldırı niteliği taşır. Deprem sonrası, bireylerin evlerinin içine girilip fotoğraf veya video çekilmesi, rızaları olmadan gerçekleştirilemez.
Yardım kampanyaları sırasında banka hesap bilgileri yalnızca resmi internet sitelerinden doğrulanmalıdır. Sahte sosyal medya hesapları tespit edildiğinde, bu durum derhal Emniyet Siber Suçlar Birimi’ne bildirilmelidir. Bu tür dolandırıcılıklara karşı dikkatli olunması son derece önemlidir.