Deprem, doğal bir afet olarak, hayatımızda beklenmedik anlarda meydana gelebilen ciddi bir durumdur. Bu tür bir olayın ardından yaşanan korku ve kaygı, birçok insan için psikolojik travmalara yol açabilir. Özellikle güçlü ve yıkıcı depremler sonrasında, bireylerin karşılaştığı psikolojik sorunlar, günlük yaşamlarını olumsuz yönde etkileyebilir.
Deprem Korkusunun Belirtileri
Deprem korkusunun belirtileri genellikle kişinin ruh halini ve davranışlarını etkilemektedir. Bu belirtiler arasında şunlar yer alır:
- Aşırı ağlama ve duygusal tepkiler
- En küçük hareket ve seslere karşı aşırı irkilme
- Huzursuzluk ve içsel kaygı
- Uyku bozuklukları, kabuslar ve uykusuzluk
- Sürekli olarak deprem anının düşünülmesi
- İletişim isteğinin kaybolması ve sosyal izolasyon
Deprem Korkusunun Tedavi Edilmesi
Eğer deprem sonrası travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) belirtileri ortaya çıkıyorsa, mutlaka profesyonel bir yardım almak önemlidir. Yrd. Doç. Dr. Semra Baripoğlu, bu konuda şu bilgileri veriyor: “Uyku bozuklukları, iştahsızlık, depresyon belirtileri ya da en küçük bir sesten irkilme durumu gibi belirtiler devam ediyorsa, kişinin işine ve günlük aktivitelerine odaklanmasında zorluk yaşıyorsa, bu kişide bir isteksizlik ve ilgisizlik hali gözlemleniyorsa, travmaya yönelik psikoterapi almak şarttır. Ayrıca, ilaç tedavisi ile desteklenmesi durumunda daha etkili sonuçlar alınabilir.”
Dr. Baripoğlu, beyinde travmatik yaşantıların kaydedildiği belirli bölgelerin olduğunu ve bu bölgelerin çeşitli tetikleyicilerle aktive olabileceğini vurguluyor. “Tekrarlanan ya da depremi çağrıştıran uyaranlar, bu travmatik anıları canlandırabilir. Bu nedenle, etkili bir tedavi almak, bireyin günlük yaşamındaki fonksiyonlarını kaybetmesini önleyecek ve yaşam kalitesini hızlı bir şekilde eski düzeye getirecektir.” diyerek, tedavi sürecinin önemine dikkat çekiyor.