Cumhuriyetimizin 100. yılında yükseköğretimde geçmişten günümüze nasıl bir değişim yaşandığını düşünüyorsunuz?
Cumhuriyetimizin 100. yılı, yükseköğretim alanında köklü değişimlerin yaşandığı bir dönemi temsil ediyor. İlk 25 yılda yalnızca 3 üniversite ile başlayan bu yolculuk, 50. yılda 12, 75. yılda 71 ve 100. yıl itibarıyla 208 üniversiteye ulaşarak büyük bir ivme kazandı. Bu artış, öğrenci sayılarında özellikle son 25 yılda bir patlama yaşanmasına neden oldu. Ancak, öğretim üyesi sayısındaki artış bu oranda gerçekleşmedi. Bu durum, sistemin büyümesine rağmen kaliteyi yüksek tutma çabalarımızı zorlaştırdı. Bunun yanı sıra, son yıllarda liyakat ve akademik özgürlükler, yükseköğretim sistemimizin önemli sorunları haline geldi.
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına ‘nasıl bir insan’ yetiştirme hedefiyle yola çıktınız?
Vizyonumuz, geleceği şekillendirecek, yenilikçi ve girişimci global liderler yetiştirmektir. Hedefimiz, ileri görüşlü, ulusal ve uluslararası düzeyde rekabet yeteneğine sahip, küresel değerlerle ulusal kimliklerini ilişkilendirebilen, kendini sürekli geliştiren bireyler yetiştirmektir. Bu bireyler, teknolojiye hâkim, çevreye duyarlı, toplumsal ve etik değerlere sahip, yaratıcılık, girişimcilik ve liderlik özelliklerini araştırma yeterlilikleri ile birleştirerek uygulayabilen kişiler olmalıdır. Amacımız, ulusal ve uluslararası alanda çığır açacak mezunlar yetiştirmektir.
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına nasıl hazırlanıyorsunuz? Çağın gereklerini yerine getirebilmek için neler yapıyorsunuz?
Teknoloji çağında yaşıyoruz ve özellikle bilişim teknolojileri olağanüstü bir hızla gelişiyor. Yapay zekâ, tüm iş alanlarını derinlemesine etkileyecek ve değiştirecek. Bilgi, hızla metalaşıyor ve artık bilgiye ulaşmak her zamankinden daha kolay hale geliyor. Bu durum, eğitimde içerik yerine yetkinliklerin öne çıkmasını sağlıyor. 21. Yüzyıl yetkinlikleri ile gelişmiş, dijital okuryazarlık düzeyi yüksek, adaptasyon becerisi gelişmiş, hızlı ve kendi kendine öğrenebilen bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bu bireylerin bir kısmının yaşamlarının bir noktasında kendi işlerini kuracağı ya da serbest çalışacağı bilincindeyiz ve onları bu iş yaşamına hazırlamaya yönelik stratejiler geliştiriyoruz.
Kurumunuz için hedefleriniz nedir? Yaptığınız çalışmaları anlatır mısınız?
MEF Üniversitesi, kurulduğu günden bu yana yükseköğretimde dijital dönüşüme öncülük ediyor. Tüm programlarında tersyüz eğitim modeli uygulayan ilk üniversite olarak, eğitimde yenilikçi bir yaklaşımı benimsiyoruz. Bunun yanı sıra, uyarlanabilir öğrenme platformlarına ve açık kitlesel çevrimiçi eğitim platformlarına kurumsal üyeliğimiz mevcut. Öğrencilerimiz, bu kanallar aracılığıyla dünyanın en prestijli okullarından ders alabiliyorlar. Eğitim sistemimizde, sınav yerine proje ve ürün odaklı bir ölçme-değerlendirme sistemi uygulanıyor. Ayrıca, günümüzde popüler hale gelen girişimcilik, liderlik ve yapay zeka alanlarında her öğrenciye açık yandallar sunuyoruz. Öğrencilerimiz, 21. Yüzyıl yetkinlikleri farkındalık programı olan YetGen’i de seçmeli ders olarak alabiliyorlar. Bu yıl açtığımız teknoloji geliştirme merkezinde, özellikle oyun ve eğitim teknolojileri alanında yapay zeka veya genişletilmiş gerçeklik projeleri geliştiren girişimci adaylarını destekleyeceğiz.
Üniversite adayları neden kurumunuzu tercih etmeli? Sizi diğer yükseköğretim kurumlarından ayıran özellikler nelerdir?
Dünyanın en inovatif üniversitelerinden biri olduğumuzu savunuyoruz. Eğitim teknolojilerini etkin bir şekilde kullanarak, öğrencilere büyük bir esneklik sağlayarak programlarını kendi hedefleri doğrultusunda şekillendirmelerine olanak tanıyoruz. Yetkinliklerinin gelişimine ve profesyonel gelişimlerine özen göstererek, öğrencilerimizin istedikleri kurumlarda iş bulmalarını veya kendi işlerini kurmalarını sağlamak amacıyla çalışıyoruz. Sadece üniversitemizden değil, kurumsal anlaşmamız olan ve ücreti üniversitemiz tarafından karşılanan Coursera ve LinkedIn Learning gibi platformlardan da eğitim alabilmelerini sağlıyoruz. Hangi programda olurlarsa olsunlar, gelecekte kendileri için önemli olacak yapay zeka, girişimcilik ve liderlik alanlarında derin bir bilgi birikimine ulaşmalarını sağlıyoruz. Tüm bu süreçleri yürütürken, öğrenci ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimsiyoruz. Öğrencileri uzun vadeli paydaşlarımız, hatta küçük ortaklarımız olarak görüyoruz. Öğrenci memnuniyetimiz her zaman en üst seviyelerde, mezun istihdam oranlarımız ise oldukça yüksek. Hem sağlam bir eğitim alıyorlar, hem geleceğe hazırlanıyorlar, hem de mutluluğu yakalayarak iş bulabiliyorlar.
