COVID-19 Aşısı Uygulaması Başlıyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Covid-19 aşısının belirlenen sıralamaya göre Perşembe veya Cuma günü uygulanmaya başlanacağını duyurdu. Salgının seyrinde en kritik unsurun aşı çalışmaları olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Gerekli test süreçleri tamamlanır tamamlanır geçilecektir” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nın depolarında bekleyen Çin menşeli 3 milyon doz CoronaVac aşısına, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndan (TİTCK) “Acil Kullanım Onayı” verilmesi ve sağlık çalışanlarından başlayarak geniş bir aşılamaya geçilmesi bekleniyor. Sağlık Bakanlığı, özellikle aile sağlığı merkezleri ve hastaneler aracılığıyla aşı hizmeti sunacaklarını belirtiyor.
Aşı Sürecine Hazırlıklar
30 Aralık’ta Ankara’ya ulaşan CoronaVac aşılarının, Sağlık Bakanlığı laboratuvarlarındaki güvenlik testlerinin en az 14 gün sürmesi öngörülüyordu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de faz çalışmaları devam eden inaktif aşı CoronaVac’ın ara sonuçlarına dayanarak aşının yeterince güvenli ve etkili olduğunu ifade etti. Ancak sağlık meslek örgütleri, aşı temininde yaşanan gecikmelere dikkat çekiyor ve yaygın aşılama sürecinin bir an önce başlaması gerektiğini vurguluyor.
Yaygın Aşılamanın Planlaması
Sağlık Bakanlığı, Covid-19 aşısının aile sağlığı merkezleri ile tüm kamu, özel ve üniversite hastanelerinde uygulanacağını bildirdi. Genelgede belirtilen sağlık hizmet kuruluşları, CoronaVac aşılarının bakanlık depolarından illere dağıtımından önce, Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği “aşı odaları” kurmaya başladı. Hastanelerin yatak sayısına göre aşı odası sayısı aşağıdaki gibidir:
- 50 yatak altındaki hastanelerde 5 aşı odası
- 51-199 yatak arasındaki hastanelerde 10 aşı odası
- 200-399 yatak arasındaki hastanelerde 15 aşı odası
- Yatak kapasitesine bağlı olarak bu sayı 25’e kadar çıkabilir.
Bakan Koca, aşılamada “risk sıralaması” esas alınacağını ve buna göre hazırlanan aşı takvimiyle toplum bağışıklığının en üst seviyeye çıkarılacağını belirtti. İlk olarak sağlık çalışanları ve huzurevlerinde kalan bireylerin aşılanacağı, ardından asker, polis, jandarma, cezaevinde kalanlar ve 65 yaş üzeri vatandaşların aşılanacağı ifade edildi. Aşı sırası gelen vatandaşlar, e-Nabız veya Merkezi Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden bilgilendirilecek. Aşılar 28 gün arayla iki doz şeklinde uygulanacak.
Aile Sağlığı Merkezlerinin Hazırlıkları
Sağlık Bakanlığı, “başta Aile Sağlığı Merkezleri olmak üzere tüm hastaneleri kapsayan” yaygın aşı uygulamasının lojistik organizasyonunun tamamlandığını belirtse de, aile sağlığı merkezlerinin Covid-19 aşılamasında karşılaşabileceği çeşitli sorunlara dikkat çekiyor. Aile hekimliklerinde aşı sürecine dair kaygıların başında fiziki yetersizlikler geliyor. Türkiye’deki toplam 27 bin aile hekimliği biriminin, insan kaynağı ve lojistik imkanlar açısından oldukça farklılık gösterdiği ifade ediliyor.
İstanbul Aile Hekimliği Derneği, mevcut aile hekimliklerinin 2 bininde hekim, 3 bininde ise aşı hizmetleri için gerekli olan hemşire veya ebenin bulunmadığını aktarıyor. Türkiye’de toplamda 7 bin civarında aile sağlığı merkezi var ve bu merkezlerin bir kısmında sadece bir aile hekimliği birimi, bazılarında ise 15’ten fazla birim bulunuyor. Dolayısıyla pandemi sürecinde sosyal mesafeye uygun fiziksel imkanlar, merkezler arasında büyük farklılıklar gösteriyor.
Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu üyesi Dr. Emrah Kırımlı, İstanbul’daki aile hekimliği merkezlerinin yüzde 30’unun kiralık apartman dairelerinden oluştuğunu belirtiyor. Sağlık Bakanlığı, aşı odalarının bulunduğu yerlerde geniş ve ferah bekleme alanının oluşturulması gerektiğini vurgulasa da, Kırımlı, aile sağlığı merkezlerinin genel olarak küçük yerler olduğunu ve mevcut bekleme alanlarının sosyal mesafeye uygun olmadığını ifade ediyor.
Personel Sorunları ve Aşı Süreci
Dr. Emrah Kırımlı, Türkiye’deki aile hekimliklerinin yüzde 20’sinde hiç ebe veya hemşire bulunmadığını, her bir aile sağlığı merkezinde en az bir hekim veya hemşirenin eksik olduğunu belirtiyor. “Tam kapasite çalışan çok az sayıda aile sağlığı merkezi var. Türkiye’deki sağlık çalışanı insan gücünün sadece yüzde 5’i aile sağlığı merkezlerinde çalışıyor, ancak biz poliklinik hizmetinin yüzde 35’ini sunuyoruz.” diyor. Aile hekimliklerinin mevcut yükü ve aşı sürecinde artacak yoğunluk hakkında da endişelerini paylaşıyor.
Kırımlı, aşı için gerekli soğuk zincir ekipmanlarının neredeyse tamamının, aile sağlığı merkezlerine ayrılan “kısıtlı” bütçeden karşılandığını belirtiyor. Her aile sağlığı merkezine belli bir bütçe ayrıldığını ve bu bütçeden merkezlerin personel giderleri dahil tüm ihtiyaçlarının karşılanmasının beklendiğini ifade ediyor. Örneğin, Sağlık Bakanlığı’nın kamu hastaneleri için 7 bin 300 TL değerindeki aşı dolabını satın alırken, aile sağlığı merkezlerinin kısıtlı bütçesi nedeniyle 2 bin 500 TL’lik standart buzdolapları kullanmak zorunda kaldığını vurguluyor.
Ayrıca Kırımlı, pandemi sürecinde zatürre aşılarına artan talep ve uzaktan eğitim nedeniyle okullarda yapılan çocuk aşılarının yapılamaması dolayısıyla aile sağlığı merkezlerinin aşı dolaplarının dolu olduğunu belirtiyor. Vatandaşların aşı yaptırmak için toplu taşıma kullanarak uzak hastanelere gitmek yerine, evlerine yakın aile sağlığı merkezlerini tercih edeceğini ve bu durumun merkezlerdeki yoğunluğu artıracağını öngörüyor. “Eğer tüm toplumu aşılayacaksınız, bunun yeri aile sağlığı merkezleridir.” diyor ve bu merkezlerin yaygın aşılama için yeterli fiziki şartlara erişebilmesi adına ayrılan bütçenin yetersiz olduğunu savunuyor.
Özel Hastanelerin Hazırlıkları
Özel Hastaneler Platformu Başkanı Dr. Mehmet Altuğ, özel hastanelerin aşı sürecinde hizmet verecekleri konusunda daha iyimser bir tablo çiziyor. Her özel hastanenin kendi yatak kapasitesine bağlı olarak aşı odası açma hazırlığında olduğunu ifade eden Altuğ, aşı sorumlu doktor ve sağlık personellerinin belirlenerek sağlık müdürlüklerine bildirildiğini aktarıyor. “Aşı uygulamasının randevulu olması sürecin rahat işleyeceğini düşündürüyor. Bazı hastaneler yeterli aşı odası sayısını karşılamakta zorluk yaşayabilir, ancak genel itibarıyla yapısal bir sorunla karşılaşacağımızı düşünmüyorum.” diyor.
Aşı randevuları için özel hastanelerdeki randevu altyapısının MHRS ile uyumlu hale getirildiğini belirten Altuğ, “Aşı uygulaması başladığında tüm hastanelerimiz randevulu olarak 08:30-24:00 saatlerinde hizmet verecektir.” şeklinde konuştu. Özel hastaneler, aşı uygulaması için vatandaşlardan herhangi bir ücret talep etmeyeceklerini ve kamu kaynaklarından da pay talep etmeyeceklerini vurguluyor.
Aşı Sürecinde Geç Kalınması
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Covid-19 aşı hizmetlerinin 11 Aralık’ta başlayacağını ve Aralık ayı içerisinde Türkiye’ye yaklaşık 20 milyon doz aşı geleceğini açıklamıştı. Ancak şu anda depolarda yaygın aşılama için acil kullanım onayı bekleyen 3 milyon doz aşı bulunuyor. Türkiye’nin CoronaVac aşısından 47 milyon doz daha temin edeceği bildirildi; ancak bu aşıların ne zaman ülkeye gireceği konusunda henüz kesin bir tarih verilmedi.
Ayrıca Bakan Koca, 4,5 milyon doz garanti olmak üzere toplamda 30 milyon doza kadar anlaşma imzalanan genetik teknoloji ile üretilen Pfizer/BioNTech aşısının tedarik tarihinin de belirsiz olduğu ifade edildi. Türkiye’nin Covid-19 salgınıyla mücadelesinde aşı politikasını eleştiren Türk Tabipleri Birliği (TTB), pandemi yönetiminin aşı tedarikinde aksama olmayacağına dair güven tesis etmesini ve acil kullanım onayı sürecinde topluma açık bilgi verilmesi gerektiğini vurguluyor.