Çocukluk Döneminin Önemi
Çocuklarda ilk üç yıl, tüm yaşamı etkileyen kritik bir dönemdir. Bu süreçte oluşan ”Bağlanma”, özellikle gelişim açısından hayati bir öneme sahiptir. Bağlanmanın iki taraflı bir süreç olduğunu ve güvensiz bağlanmanın da bir tür travma şeklini oluşturduğunu unutmamak gerekir. Çocuk, bakım verenine bağlanırken, bakım veren de çocuğa bağlanma sürecindedir. Ancak, çocuğun anneye bağlanma durumu oldukça kritiktir; çünkü bu, çocuğun gelişimsel bir ihtiyacıdır.
Eğer çocuk, bakım verenine güvensiz bir şekilde bağlanmışsa, bu durum onun için travmatik bir deneyim haline gelir ve bu, bağlanma travması olarak adlandırılır. Bağlanma travması, çocuğun fiziksel ihtiyaçlarının yanı sıra, duygusal ihtiyaçlarının da zamanında ve yeterli bir şekilde karşılanmadığı durumlarda ortaya çıkar. Çocuk ile bakım veren arasındaki etkileşim süresi ve bu sürecin kalitesi, bağlanma travmasının gelişiminde belirleyici bir rol oynar. Aynı zamanda, bu durum çocuğun cinsel kimlik problemleri yaşamasının da önemli nedenlerinden biridir.
Kısacası, beynin %80’inin geliştiği ilk üç yıl, son derece kritik bir dönemdir. Bu yaş aralığında çocuk, benlik algısını şekillendirir. Eğer çocuk, anne ve babasından aldığı güvenle hayata adım atabiliyorsa, koşulsuz sevgi görebiliyorsa ve sağlıklı sınırlar içinde özgür bir şekilde büyüyebiliyorsa, bağlanma travmasından korunma şansı artar. Bu tür bir ortamda yetişen çocuklar, sağlıklı bireyler olarak yaşamlarına devam etme konusunda daha avantajlı hale gelirler.