Çocukluk Çağı Beyin Tümörleri: Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Prof. Dr. Alp Özgün Börcek, çocukluk çağı beyin tümörlerinin aileler için en çok korkutan hastalıklardan biri olduğunu belirtiyor. Çocuk beyninin yetişkinlere kıyasla daha esnek olması, bu tür tümörlerin uzun bir süre fark edilmeden büyümesine neden olabiliyor. Bu tümörlerin belirtileri, çocuğun yaşına ve gelişim sürecine göre değişiklik gösterebiliyor.
İki yaşından küçük bebeklerde, beyin tümörlerinin en yaygın bulgularından biri olan baş ağrısı, bebek kendini ifade edemediği için anlaşılamayabiliyor. Ancak daha büyük çocuklarda baş ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtiler sıklıkla görülüyor. Ayrıca, yürümeye başlayan bir çocukta dengesizlik ve düşme, başka bir gösterge olabiliyor.
Çocukluk Çağı Beyin Tümörlerinin Tedavisi
Prof. Dr. Börcek, çocukluk çağı beyin tümörlerinin tedavisinin hastanın hastaneye başvurduğu andaki duruma, şikayetlerine, nörolojik muayene bulgularına, MR ve diğer radyolojik görüntülere, çocuğun yasal sorumlusunun tercihlerine ve en önemlisi doktorun önerisine bağlı olarak değiştiğini vurguluyor. “Çocukluk çağı beyin tümörleri tedavisinde, hastanın durumu her zaman dikkate alınmalıdır,” diyor.
Aileler İçin En Korkutucu Olan Santral Sinir Sistemi Tümörleri
Çocukluk çağı beyin tümörlerinin ayrıntılarına değinen Prof. Dr. Börcek, “Sinir sistemi tümörleri, çocukluk döneminde görülen kanserlerin en sık ikinci türüdür ve bu tümörler sinir sisteminin hemen hemen her yerinde ortaya çıkabilir. Aileler için en korkutucu olanı ise santral sinir sistemi tümörleridir. Bu tümörler, çocuklarda genellikle beyincik içinde görülmektedir,” şeklinde konuştu.
Beklenen Belirtiler ve Ailelerin Suçluluk Duygusu
Prof. Dr. Börcek, çocukluk çağı beyin tümörlerinin belirtileri hakkında bilgi verirken, “Çocuk beyninin erişkin beynine oranla daha esnek ve dirençli olması, beyin tümörlerinin uzun bir süre fark edilmeden büyümesine neden olabilir. Tümörün yerleşim yeri, belirtilerin ne zaman ortaya çıkacağını etkileyebilir. Örneğin, görme sinirlerine yakın bir tümör erken belirtiler gösterebilirken, beynin ön loblarındaki tümörler daha geç bulgular verebilir,” dedi.
Ailelerin, çocuklarının hastalığını fark edemediği için kendilerini suçlamalarının yaygın olduğunu ifade eden Börcek, “Bu durum, çocukluk çağı tümörlerinde beklenen bir tablodur ve ailelerin bir hatası değildir,” diye ekledi.
Belirtilerin Yaşa Göre Değişimi
Çocukluk çağı beyin tümörlerinin belirtilerinin yaşa göre değişiklik gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. Börcek, “İki yaşından küçük bebeklerde baş ağrısı gibi belirtiler fark edilmeyebilir. Bu yaş grubunda, başın beklenenden hızlı büyümesi, tümörün bir işareti olabilir. Ayrıca, bebeğin yeme içme alışkanlıklarında değişiklikler, yürümede gecikme, konuşmada gecikme gibi belirtiler de gözlemlenebilir,” dedi.
Önemli Olan Süreklilik
Beyin tümörlerinin nadir hastalıklar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Börcek, “Genel durumunda bir değişiklik olan her çocukta beyin tümörü bulunacak diye bir kural yoktur. Önemli olan bu değişikliklerin sürekli hale gelmesidir. Böyle bir durumda mutlaka bir çocuk doktoruna danışılmalıdır,” şeklinde konuştu.
Yürüyen bir çocuğun dengesizliği ve düşmelerinin beyin tümörü bulgusu olabileceğini belirten Börcek, “Ancak çocuğun bir iki defa düşmesi panik yapmayı gerektirmez. Önemli olan, çocuğun genel durumundaki belirgin ve sürekli değişikliklerdir,” dedi.
Beyin Tümörlerinin Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri
Çocukluk çağı beyin tümörlerinin kesin nedenleri hakkında net bir bilgi bulunmadığını ifade eden Börcek, “Her tümör, insanın genetik yapısındaki problemler nedeniyle ortaya çıkabilir. Ancak bu durum tedavi seçenekleri açısından önemli bir fark yaratmaz. Eğer bir beyin tümörü varsa, yapılması gerekenler bellidir,” dedi.
Beyin tümörlerinin tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Börcek, “Beyin cerrahisi alanında, dokunun hassasiyeti nedeniyle takip önemli bir seçenek olabilir. Eğer hasta, tespit edilen problemden etkilenmiyorsa doktorunuz hastanın takip edilmesine karar verebilir. Ancak hasta etkilenmişse, doktor ameliyat kararı alabilir,” şeklinde açıkladı.
Sonuç olarak, “Her hasta ayrı değerlendirilmelidir. Güvendiğiniz doktorun alacağı kararlar, çocuğunuzun sağlığı için en uygun olanlardır,” diyerek sözlerini tamamladı.