Çocukların sordukları sorular, dil ve kavram gelişimini besleyen kritik unsurlardır. Dil ve Konuşma Terapisi Uzmanı Gözde Malkoç, “Bu ne? Bu kim? Anne, araba nerede?” gibi soruların, çocukların meraklarını ifade etme yolları olduğunu belirtiyor. Yetişkinlerin, çocuklara yönelttikleri sorular, onların düşünme becerilerini geliştirmeleri için kıymetli bir fırsat sunar. Çocuklar, bu sorulara verdikleri yanıtlarla, hem dil becerilerini hem de düşünme yetilerini birleştirirler. Eğer çocuk, yumuşak bir ses tonu ve göz teması ile karşılaştığında soruları anlıyor ve yanıtlamaya çabalıyorsa, bu ebeveynler için alıcı dil becerileri hakkında değerli bir bilgi verir. Yanıt vermek her zaman sözel olmayabilir; çocuk başını sallayarak da olumlu ya da olumsuz bir yanıt verebilir. Ebeveynler, çocukların sorularını tekrarlayarak, onların soru biçimlerini kavramalarına yardımcı olabilirler.
Soru Sormayı Bir Oyun Gibi Görüyorlar
Malkoç, çocukların neden sıkça soru sorduğunu şöyle açıklıyor: “Çocuk, soru sormayı ve yanıt almayı bir oyun gibi algılar ve bu süreçten keyif alır. Aslında sorduğu soruların yanıtını çoğu zaman biliyor olabilir, ancak bu durumda soruları işlevsiz bulmak ya da görmezden gelmek, dil gelişimine katkıda bulunmaz. Çocuk, soru sorma eyleminden zevk alır ve bu süreç, bilişsel gelişimini destekler. Örneğin, ‘Teyzem gelecek mi, anne teyzem gelecek mi?’ gibi sorular, eğer teyze istenen biriyse olumlu bir yanıt aldıklarında genellikle devam etmeyebilir. Ancak olumsuz yanıtlar, çocuğun bu yanıtı içselleştirene kadar tekrar edilebilir. Bu tarz bir etkileşim, çocuğun soyut düşünme yetisini geliştirir ve konuşmaya teşvik eder.
Çocuk, yanıtını bilmediği bir soruyu da size yönlendirebilir. Sorularının yanıtlanmasını istemeleri nedeniyle, ebeveynlerinin anlayacağı şekilde sorularını şekillendirirler. Bu şekillendirme, uygun kavramları seçme, kelimeleri doğru bir sırayla ve belirli bir ses tonunda ifade etme becerilerini içerir. Soru sorma ve yanıt alma oyunu, iletişimde sıra alma becerilerinin gelişmesine de katkıda bulunur.
Büyüdükçe Sorular Değişiyor
Malkoç, çocukların büyüdükçe soru içeriklerinin değiştiğini vurguluyor: “İlk dönemlerde sıkça duyulan ‘Ne’ ve ‘Kim’ soruları, zamanla ‘Nerede, niçin, neden, ne zaman?’ gibi daha karmaşık sorulara dönüşür. Çocuklar, ‘neden’ soruları ve ‘çünkü’ yanıtlarıyla nedensel ilişkiler kurmaya başlarlar. Ayrıca, ortamda bulunmayan nesneleri hayal ederek ‘nerede’ sorularıyla mekansal sorgulamalar yaparlar. ‘Ne zaman’ soruları ise geçmiş ve gelecek kavramlarını anlamaya yönelik önemli bir adım oluşturur. Okul öncesi dönemde farklı tipte soru oyunları, çocuğun bilişsel ve dil bilgisel gelişimi açısından büyük önem taşır. Eğer çocuk, sorulara yanıt verme konusunda isteksizse, soru sorma girişiminde bulunmuyorsa ya da yalnızca aynı tipte sorular soruyorsa, bu durumda uzman görüşü almak faydalı olacaktır.”