Çocukların Deprem Korkusu: Anlamak ve Yönetmek
Birçok çocuk, depremi ilk kez deneyimledi ya da medya aracılığıyla bu kavramla karşılaştı. Uzman Klinik Psikolog Öğr. Gör. Selin Kalabaş, çocukların depreme dair algılarının yetişkinlerden oldukça farklı olduğunu vurguluyor. “Çocukların endişelerini azaltmak için belirsizliklerin ortadan kaldırılması şarttır. Olayları anlayabilmeleri için yaşlarına uygun ve basit açıklamalar yapılmalıdır,” diyor.
“Oyun ve Resim ile Deprem Anlatımı”
Okul öncesi dönemde çocuklar, sıkça “neden” sorusunu sorarak meraklarını dile getirirler. Bu yaş grubundaki çocuklara kısa ve net cevaplar vermek oldukça önemlidir. Anlamadıkları takdirde yeniden soru sorduklarında ise, onlara yaşlarına uygun bir dille yanıt verilmelidir. Deprem kavramıyla tanışan çocukların en çok merak ettikleri soru, genellikle “güvende miyim?” şeklindedir. Uzman Kalabaş, “Öncelikle, çocukların kaygılarını azaltmak için yetişkinlerin kendi duygusal iyilik hallerini gözden geçirmeleri gerekmektedir. Okul öncesi dönemde, kalıcılık ve süreklilik kavramları henüz tam olarak gelişmediği için, yıkılan evlerin eski haline döneceği ya da ölenlerin yeniden hayata döneceği gibi düşünceler geliştirebilirler. Bu nedenle, özellikle sorulara somut yanıtlar vermek ve durumu oyun ile resim gibi araçlarla somutlaştırmak önemlidir,” şeklinde ifade ediyor.
“Çocuklar Sebep-Sonuç İlişkisi Kurmakta Zorlanabilir”
Okul çağındaki çocuklar, süreklilik ve kalıcılık kavramlarını daha iyi anlarlar. Ancak, kayıpları kabullenmeleri, yetişkinler gibi olmayabilir. Kalabaş, “Bu yaş grubundaki çocukların hislerini anlayabilmek için, yetişkinlerin kendi duygularını saklamadan ve durumu dramatize etmeden paylaşmaları, çocukların da duygularını ifade etmelerine yardımcı olur,” diyerek, okul çağındaki çocuklarla yapılan sohbetlerin önemini vurguluyor. Deprem ile ilgili bilgiler verirken, çocuklara yer kabuğunun hareketleri ve doğal olaylar hakkında çok fazla detay vermeden bilgi aktarılması gerektiğini belirtiyor. “Çocuklar, sebep-sonuç ilişkisi kurmakta zorluk yaşayabilirler. Bu noktada dikkatli olunmalıdır. Çocuklarla, depremin etkileri ve sonuçları üzerine sohbet edilmeli; onların duygu ve düşüncelerine müdahale etmeden, nasihat vermeden ve duygularını bastırmadan dinlenmelidir,” diyor.
Deprem ile ilgili paylaşılan görsellerin ve videoların çocuklar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirten Uzman Psikolog Kalabaş, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yaklaşık 7 veya 8 yaşına kadar çocuklar, hayal ile gerçeği ayırt etmekte güçlük çekebilirler. Bu nedenle, kendilerinin ve ailelerinin aynı olayı yaşayacağını düşünüp kaygılanabilirler. Görüntülerle karşılaştıklarında durumu açıklamak ve olayları anlamalarına yardımcı olmak son derece önemlidir.”