1. Sadece Uykudan Önce Okumak Yanlış
Bu alışkanlık, okuma sevgisini zedeleyen bir yaklaşım olabilir. Beynimizi, “Kitap okumak uykuya hazırlıktır” şeklinde programladığımızda, günün farklı saatlerinde kitap okumaya başladığımızda bile bu durumu uyku hazırlığı olarak algılar. Sonuç olarak, kitap okumaya başlamak istediğimizde göz kapaklarımız ağırlaşır ve okumaya geçemeyiz.
2. Kitap Okumanın Zamanı Olmaz
Kitap okumaya özel zaman ayırmak ve sabit bir noktada dikkatlice okumak, büyük bir yanlıştır. Bu yaklaşım, okuma eylemini hayatımızın dışına iter. Japonlar, günün her saatinde ve her yerde kitap okuma alışkanlığını benimsemiştir. Bunun için özel bir terim bile vardır: Taşiyomi. Bu terim, ayakta veya yürürken kitap okumayı ifade eder. Yani, kitap okumayı belirli zaman dilimlerine sıkıştırmamak gerekir. En önemli unsur ise ihtiyaçtır.
3. Kitap Kutsal Değildir
Kutsal olan her şey dogmatiktir ve tartışmaya kapalıdır. Kitaba böyle bir sıfat yüklemek, çocuklar için bazı gereksiz ve tedirgin edici sınırlar oluşturur. Bu durum, kitap kavramını bir tabu haline getirir ve çocuklar için çekiciliğini kaybettirir. Yetişkin algılarıyla çocuklara yapılan baskılar, çocukların ihtiyaçlarını göz ardı eder. Çocuk, kitabın kutsallığına değil, eğlencesine odaklanır; çünkü eğlence yoksa çocuk o alanda varlık göstermez. Bu nedenle, çocuk kitapları kutsal değil, eğlenceli olmalıdır. Kutsal olan bilgi ve öğrenmedir; bu bilgiyi elde ettiğimiz tüm materyaller ise sadece birer araçtır. Araçları amaç haline getirmemeliyiz. Kısacası, kitabın bir tüketim malzemesi olduğunu kabul edersek, korkmadan hayatımızın içine daha kolay dahil olabiliriz.
4. Her Kitap Bir Öğretmen Değildir
Hayır! Kitap her zaman öğretmen rolünü üstlenmez. Bazen bir arkadaş, bazen de baş belası olabilir. 200 yıl öncesinin kalıpları ile bugünün çocuklarını zorlamak son derece yanlıştır. Bu kalıplar içinde çocuklar, kitapları sadece öğretici materyaller olarak görecektir. Kitaplar, yalnızca öğrenmek için değil; eğlenmek, araştırmak veya sosyalleşmek gibi birçok sebep için okunabilir. Hatta çocuklar, kitapları boyayabilir, kesip resimlerinden tablolar yapabilir veya bölümleri ayırıp sıralamasını değiştirebilir. Yani, çocukların yaratıcılıklarını geliştirdikleri her şekilde kitaplarla etkileşime geçmeleri önemlidir. Eğer kitabı sadece öğretmen kılığına sokarsak, okuma alışkanlığının gelişmesini sağlayan diğer unsurları da yok etmiş oluruz.
5. Anne-Baba Her Şeyi Bilmez
Her şeyi bilmek zorunda değilsiniz! Çocuklarınıza her sorusunu cevaplamak yerine, sizin de bir şeyler merak ettiğinizi ve konu hakkında tam bilgiye sahip olmadığınızı belirtip güvenilir bir kaynaktan ya da internetten konuyu araştırarak beraber okuyabilirsiniz. Okuma yazma bilmeyen çocuklarınıza siz okuyarak destek olun. Bu sistemli tutum, çocukların kendi başlarına araştırma ve okuma alışkanlığı geliştirmelerine yardımcı olur. Hatta zamanla size bilmediklerinizi anlatacak kadar bilgi sahibi hale gelebilirler.
6. Çocuklarla Yazılı İletişim Kurun
Onlar için sık sık okunaklı notlar hazırlayın. Bu notları çantalarına, yastıklarının altına ve benzeri yerlere bırakın. İlk okudukları kelimelerin sizden gelmesi, onların okuma-yazmanın iletişim yolu olduğunu öğrenmelerine yardımcı olur ve bu süreçte yazılı iletişimin değerini artırır. Müjdeli haberleri okumaları için notlar bırakın ve okuma yetenekleriyle orantılı olarak yazı dilinizin de ağırlaşan metinler yazın. Hatta zaman zaman postaneden mektuplar ya da kartpostallar göndererek onlara sürprizler yapın. Yaşları ne olursa olsun çocuklarınızla konuşurken kullandığınız dili küçültmeyin; bir yetişkinle konuşurmuş gibi yazın. Bu davranış, yeni kelimeler duymalarına ve okumaya hazırlık olmalarına yardımcı olur. Ayrıca, çocuklarınıza sorular sorarak fikirlerini alın, ama en önemlisi onların dinlendiğini hissettirin.
7. Çocuğun Seçimine Saygı Duyun
Çocuklar, rol model aldıkları kişilerin söylemlerinden çok, davranış ve tutumlarına dikkat ederler. Anne babanın eylemleri, tutumlarından daha önemlidir. Baskıcı bir yaklaşım, çocuğun seçimlerine saygı göstermemek, ileride zararlı sonuçlar doğurabilir. Özdenetim mekanizmalarının gelişmesini engellemeyin. Eğer çocuk sağlıklı bir gelişim içerisindeyse, seçecekleri kitaplar sizin için sorun olmamalıdır. Ancak kitap seçimlerinde sorunlar yaşıyorsanız, bu durumun altında yatan sorunların daha derinlerde olduğunu kabul etmelisiniz.