Çocuklarda Kabızlık: Nedenleri ve Çözümleri
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşegül Parlak, kabızlığın çocuklar ve aileleri üzerinde önemli bir yaşam kalitesi etkisi yarattığını belirtiyor. Okul öncesi çocukların yaklaşık %3’ünde, okul çağındaki çocukların ise %1 ile %2’sinde kabızlık sorunu görüldüğünü ifade ediyor. Dışkılamada yaşanan zorluk veya gecikmeler kabızlık olarak tanımlansa da, tanı kriterleri arasında haftada 3’ten daha az dışkılama, dışkının sert ve parça parça olması, dışkılama esnasında zorlanma ve ağrı gibi şikayetlerin bulunması gerektiği vurgulanıyor.
Kabız bebeklerde huzursuzluk, karında şişlik, sürekli ağlama ve sert dışkıya bağlı makatta çatlak gibi belirtiler görülürken, daha büyük çocuklarda karın ağrısı, makattan kan gelmesi, dışkı kaçırma, idrar yolu enfeksiyonları ve iştahsızlık gibi durumlar yaşanabiliyor. Çocukluk döneminde kabızlığın başlıca nedenleri arasında yanlış beslenme, hormonal ve metabolik bozukluklar, tuvalet alışkanlığı edinme süreci, tuvaleti erteleme davranışı, bağırsakta veya onu uyaran sinirlerde yaşanan bozukluklar, kullanılan ilaçlar ve psikolojik etkenler bulunmaktadır.
Pilav, Makarna ve Fast Food’a Dikkat!
Dr. Parlak, çocuklarda kabızlığın en sık olarak ek gıdaya geçiş ve tuvalet alışkanlığının kazandırılması dönemlerinde ortaya çıktığını belirtiyor. Bebeklerde kabızlığın yaygın nedenleri arasında annenin kabız olması, yetersiz su tüketimi, ek gıdaya başlama dönemi, tuvalet alışkanlığı kazandırma aşaması, aşırı inek sütü tüketimi ve bazı ilaçların kullanılması yer alıyor. Çocuklarda ise az su tüketimi, lifli gıdalar yerine abur cubur ve bol karbonhidratlı beslenme düzeni kabızlığa yol açabiliyor. Özellikle pilav, makarna, pirinç lapası, patates, muz ve fazla süt gibi yiyeceklerin kabızlık riskini artırdığı gözlemleniyor.
Ayrıca, bağırsakta darlık veya tıkanıklık gibi anatomik bozukluklar ile serebral palsi, omurilik tümörü gibi bağırsağı etkileyen sinir hasarları da kabızlığa neden olabiliyor. Makatta oluşan yırtık veya darlık, dışkılamayı erteleme davranışına yol açarak kabızlık sorununu artırıyor. Tiroit bezinin az çalışması gibi hormonal bozukluklar da kabızlığı tetikleyebiliyor. Çocukların oyun oynarken veya çizgi film izlerken tuvalet ihtiyaçlarını ertelemeleri de oldukça yaygın bir durumdur. Aile içindeki sorunlar, boşanma durumu, yeni kardeşin doğumu veya yeni okula başlama gibi durumlar da psikolojik etkenler arasında yer alıyor.
Gerekirse Pedagog Desteği Alınmalı
Uzm. Dr. Ayşegül Parlak, kabızlık tedavisinde hastanın hikayesinin, dışkılama özelliklerinin, beslenme düzeninin ve kabızlığın başlangıç zamanının önemli olduğunu belirtiyor. Anorektal bölgenin muayenesi yapılabilir ve tanı koymada yardımcı olabilecek çeşitli tetkikler uygulanabilir. Bunlar arasında düz karın grafisi, rektal bölgeye endoskopi, dışkılamanın grafi olarak değerlendirilmesi ve biyopsi yer alıyor. Ayrıca, tiroit, diyabet ve çölyak gibi hormonal ve metabolik bozukluklar için kan tetkiki yapılması önerilmektedir.
Öncelikle aile ve çocuğa kabızlık hakkında bilgi verilmeli, tedavisinin mümkün olduğu ve sabırla üstesinden gelinebileceği anlatılmalıdır. Eğer hormonal veya metabolik bir bozukluk varsa, uygun tedavi düzenlenmelidir. Psikolojik sorunların varlığı durumunda aile ve öğretmenlerle iletişim kurulup, çocukla birlikte sorunları çözmeye yönelik adımlar atılmalıdır. Gerekirse pedagojik destek de sağlanmalıdır.
Bu Önerileri Uygulayabilirsiniz
Kabızlık sorununda öncelikle beslenme alışkanlığının düzeltilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Parlak, şu tavsiyelerde bulunuyor:
- Bol miktarda su ve sıvı gıdalar ile lif ağırlıklı sebze ve meyve tüketimi sağlanmalıdır.
- Abur cubur ve fast food tarzı beslenme alışkanlığı diyetten çıkarılmalıdır.
- Kabızlığa yol açan besinlerin porsiyonu azaltılmalı ve daha az tüketilmelidir.
- Fazla süt ve süt ürünleri tüketimi önerilmemektedir.
- Beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek, pilav ve makarna yerine bulgur pilavı tercih edilmelidir.
- Gün içinde bağırsak hareketlerini uyaracak egzersizler yapılabilir.
- Çocukların fiziksel aktivite yapmaları teşvik edilmelidir.
- Tuvalet düzeni oluşturulmalı; çocukla tuvalet ihtiyacının ertelememesi gerektiği hakkında konuşulmalıdır.
- Her sabah kahvaltıdan sonra, ihtiyacı olmasa da 5 dakika tuvalette oturması teşvik edilmelidir.
- Bebeklere beslenmeden 1 saat önce masaj yapılabilir.
- Ilık banyo yaptırmak veya gövdesine kadar ılık su dolu bir kova içinde oturtmak faydalı olabilir.
- Ek gıdaya geçiş yapıldıysa, dışkılama üzerinde olumlu etkisi olan erik, elma ve armut gibi meyveler verilebilir.
- Düzenli ve ağrısız dışkılama sağlamak için doktorun önerisi doğrultusunda şurup, lavman ve kremler kullanılabilir.