Çocuklarda Deprem Korkusu ve Anlama Süreci
Özellikle 8-10 yaş aralığındaki çocuklar, soyut düşünme becerilerinin henüz tam olarak gelişmemiş olması nedeniyle depremin ne olduğunu anlamakta zorluk çekebilirler. Bu durum, onların zihinlerinde belirsizlik yaratır ve deprem kavramı çoğu zaman oldukça soyut kalır. Belirsiz durumlar, çocukların kaygı düzeylerini artırarak, endişeli, güvensiz ve korkulu hissetmelerine sebep olabilir. Bu duyguların sonucunda kabus görme, tırnak yeme, alt ıslatma ve içe kapanma gibi hem ruhsal hem de fiziksel belirtiler ortaya çıkabilir.
PEKI, ÇOCUKLARA DEPREM NASIL ANLATILIR?
Uzman Psikolog Tuğçe Dabağer Dilek, çocuklara deprem konusunun nasıl aktarılması gerektiği hakkında önemli bilgiler paylaşıyor. Çocukların deprem ile ilgili sorduğu soruların geçiştirilmemesi ve bu konunun kapatılmaması büyük bir önem taşımaktadır. Ebeveynler, çocukların sorularına açık ve net cevaplar vererek, onların endişelerini gidermeye çalışmalıdır. Aksi takdirde, çocuk kendi hayal gücüyle bu sorulara yanıt aramaya başlayacak ve bu durum kaygılarını daha da artıracaktır.
‘ÇOCUKLARIMIZLA AÇIK İLETİŞİM OLMAZSA OLMAZ ADIMLARDANDIR’
Çocuklarla açık bir iletişim kurmak, onların güven duygusunu pekiştirmek açısından oldukça faydalıdır. Ancak, bu iletişimin sınırlarına dikkat edilmelidir. Özellikle, çocukların yanında depremle ilgili detaylı ve korkutucu konuşmalardan kaçınılmalıdır. Ayrıca, çocukların sürekli olarak deprem ve enkaz görüntülerine maruz kalması, onların güven duygusunu ciddi şekilde zedeleyebilir. Unutulmamalıdır ki, bu süreçte çocukların hissetmek istedikleri en önemli duygu güvenlik hissidir.
Çocuklar, çevrelerinde gerçekleşen olayları, ebeveynlerinin tepkilerini gözlemleyerek algılarlar. Bu noktada, ebeveynlerin kendi duygu durumlarını düzenlemeye çalışmaları da önemlidir. Bu, korkularımızı ve üzüntülerimizi tamamen gizlemek anlamına gelmez; aksine, çocuklarımızın hissettikleri belirsizlik ve korkuyla birlikte ifade edilebilmesi anlamına gelir.
Bazen çocukların bu süreçte hissettiklerini sözel olarak ifade etmeleri zor olabilir. Böyle durumlarda, oyun oynamak veya resim yapmak gibi çocukların sevdiği aktiviteler, kendilerini ifade etmeleri için bir fırsat sunar. Bu tür etkinlikler, çocukların duygularını dışa vurmasına yardımcı olabilir.
Son olarak, kaygı, korku ve belirsizlik dolu bu süreçte çocukların en temel ihtiyaçlarından biri, sevdiği birine temas etmek ve yakın ilişki içinde olmaktır. Dolayısıyla, bu dönemde çocuklarınızla sık sık yakın temaslar kurarak, onların sakinleşmesine yardımcı olmayı ihmal etmeyin.