Çocukların Gelişimi Üzerine Ebeveyn Tutumları
Uzman Klinik Psikolog Ayşe Şahin, çocuklara yönelik ebeveynlerin tutumlarının, onlara olan yaklaşımlarının, iletişim şekillerinin ve hatta bakışlarının son derece önemli olduğunu vurguluyor. “Ebeveynlerden gelen bu mesajlar, çocukların kendileri hakkında bazı düşünceler geliştirmelerine neden oluyor. Dışarıdan gelen mesajların çocuğun algısında karışıklığa yol açması, onun kendilik algısını, kişilik gelişimini ve benlik sınırlarını olumsuz etkileyebilir” diyor.
Hitap Şekilleri ve Rol Kavramları
Çocukların gelişim dönemine dair özellikleri göz önüne alındığında, ‘anneciğim’ veya ‘babacığım’ gibi hitapların çocuklar için anlam karmaşası yaratabileceğini ifade eden Ayşe Şahin, “Örneğin, bir çocuk kendi annesi tarafından ‘Anneciğim’ şeklinde hitap edildiğinde, bu durum, çocuğun kim olduğu konusunda kafa karışıklığı yaratabilir. ‘Anneciğim, teyzeciğim’ gibi ifadeler, çocuğun rol kavramına ve kimlik bütünlüğüne zarar verdiği için psikolojik açıdan uygun değildir” şeklinde konuşuyor.
Sakıncalı Hitap Şekilleri
Çocuklara seslenirken en uygun hitap şeklinin, isimlerinin kullanılması veya ‘kızım, oğlum, çocuğum, yavrum, evladım’ gibi ifadeler olduğunu belirten Ayşe Şahin, “Bu hitaplar çocuklar için son derece uygun ve yeterlidir. Bazen ‘canım kızım, canım oğlum’ şeklinde hitap etmekte bir sakınca yoktur. Ancak ebeveynlerin çocuklarına ‘sevgilim, aşkım’ gibi ifadelerle hitap etmesi oldukça sakıncalıdır. Bu tür söylemler, çocuğun ruh sağlığına ve cinsel kimlik gelişimine zarar verebilir. Özellikle 3-6 yaş aralığında, çocuklar ebeveynlerinden doğru ve sağlıklı mesajlar almalıdır” diye ekliyor.
Çocukları Aşırı Yücelten Hitaplar
Klinik Psikolog Ayşe Şahin, ‘Aslanım, prensesim’ gibi aşırı yüceltici hitapların da son derece zararlı olduğunu ifade ediyor. Şahin, bu konuda şunları söylüyor: “Bu tür hitaplar, çocuğun sağlıklı bir benlik değerlendirmesi yapmasına engel olur, ilişkilerini bozar ve ilişkilerde sınır kavramını reddetmesine neden olabilir. Bu çocuklar, sadece çocukluk döneminde değil, yetişkinliklerinde de benzer sorunlarla karşılaşabilirler. Ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişki, ‘ebeveyn-çocuk’ sınırları içinde kalmalı ve bunun dışına çıkılmamalıdır. Sağlıklı hitaplar kullanıldığında, çocuk bu ilişki içinde güvende hisseder ve gelişim basamaklarını sağlıklı bir şekilde tamamlayabilir. Böylece, çocuk kafasında karışıklık yaşamadan sağlıklı bir kimlik kazanımı elde eder.”