Çocuk Gelişimi ve Kişilik Oluşumu
Çocuk, anne rahmine düştüğü andan itibaren sürekli bir değişim ve gelişim süreci içindedir. Bu süreçte çocuk, büyür, bedenini, çevresini ve dünyayı tanımaya başlar. Aynı zamanda insan ilişkileri kurmaya da yönelir. İlişki kurma aşamasına geçtikten sonra çocuk, farklı problemlerle karşılaşır ve bu problemleri çözmeye çalıştıkça, sevinç, üzüntü, ağlama, gülme, mutluluk, mutsuzluk, cesaret, gurur, özgüven, çekingenlik gibi pek çok duygu durumuyla tanışır. Bu duyguları anlama ve deneyimleme süreci, çocuğun kişilik gelişiminde önemli bir rol oynar.
Psikanaliz kuramının kurucusu Sigmund Freud’a göre, çocukluğun ilk altı yılı, bireyin kişiliğinin şekillendiği en kritik yıllardır. Freud, kişilik oluşumunu üç temel unsurla ele alır:
- Id (Haz İlkesi): Kişiliğin ilkel ve dürtüsel bileşenidir. Tüm psişik enerjinin rezervuarı olarak kabul edilir ve cinsellik, açlık, susuzluk gibi temel dürtüleri temsil eder. Bu alan, kişinin anında doyurulması gereken ihtiyaçlarını ele alır ve bilinçaltında maksimum doyum sağlama amacı taşır.
- Ego (Gerçeklik İlkesi): Id ile dış dünya arasında bir köprü görevi görür. Kişiliğin karar verici mekanizmasıdır ve hazzı erteleme ile toplumsal normları karşılama görevini üstlenir.
- Süper Ego (Ahlak İlkesi): Kişiliğin doğru ve yanlış hakkında sosyal standartları içselleştiren bileşenidir. Mantıkla işler ve genellikle 5-6 yaşlarında tam olarak gelişir.
Kişilik, yedi yaş itibarıyla ana yapı olarak şekillenmiş kabul edilir. Bu dönem, çocuğun hayatı boyunca sürdürmesi gereken temel kişiliğin oluştuğu aşamadır. Bu temel kişilik, bireyin yetişkinliğinde sergileyeceği davranışların temelini oluşturur.
Astrolojik Perspektif
Astrolojide, 0-4 yaş arası, ‘Frideria’ sistemi çerçevesinde annenin psikolojik davranış biçimlerinin çocuğun ileriki yaşlarındaki kişiliğine etkisini anlatır. Bazı astrolojik danışmanlıklarda, farkındalığı oluşmuş ancak hayatına karşı duruşundan ve verdiği tepkilerden memnun olmayan bireylerle karşılaşmak mümkündür. Bu durumda kişinin ilk yaş dönemlerine (0-4) yoğunlaşılır ve adeta bir arkeolojik kazı yöntemi uygulanır. Kişinin bebeklik ve erken çocukluğu, “An haritası” üzerinden analiz edilir.
Yaş tekniği kullanılarak, kişinin doğum haritasındaki Ay’ı yükselen burca çekerek çocuğun 0-4 yaşına odaklanılır. Annenin psikolojik, sosyolojik ve fiziksel sağlığına, olaylara karşı verdiği tepkilere ve bu tepkilerin çocuğun hayatının geri kalan kısmındaki etkilerine bakılır. Öğrenilmiş kalıp tepkiler, çocuğun ileriki yaş dönemlerinde ve yetişkinliğinde olayları anlamlandıramamasına neden olabilir. Analizi doğru yapılamayan bu durum, bireyin kendi eylemlerindeki rahatsızlığın belirleyici faktörlerinden biri olabilir.
Theta Healing ve Farkındalık Seansları
Ayrıca, farklı bir bilinçaltı çalışma tekniği olan Theta Healing ile kişinin 0-7 yaş aralığında oluşturduğu kök inançlar derinlemesine incelenebilir. Şu anda karşımıza çıkan ve bir türlü çözüme ulaştıramadığımız konuların temeli, bu yaş aralığında oluşan kök inançlardır. Kişi, bu dönemlerinde oluşturduğu ve yetişkinlik dönemine etki eden davranışları bu teknikle anlayabilir ve sağaltabilir. Sorun olarak tanımladığı birçok düşünce ve eylem, yanlış kök inançları tespit edilerek ele alınır.
Bu analiz sürecinde yaydığı olumsuz titreşim ve frekans durdurulmuş olur. Alışılmış yanlış söylem ve davranış biçimlerinin durdurulması ilk aşamadır. Ardından kişiye, onun için gerekli olan düşünce, his ve liyakat hatırlatılır. Kişi, anda gerçekleşen şifaya tanıklık eder ve neticesinde hayatında bu frekansı yayması hedeflenir.
Theta Healing ve Farkındalık Seansının İşleyiş Biçimi:
- 1) Kişinin doğum/an haritası incelenir ve gezegenlerin hayatındaki iyicil ve kötücül etkileri tespit edilir.
- 2) Kişinin özellikle 0-7 yaş aralığında yaşamış olduğu ruhsal, fiziksel, psikolojik ve sosyolojik durumlar derin kazı yöntemi ile değerlendirilir ve kök inançlar belirlenir.
- 3) Kök inançların kişinin geç dönem çocukluk ve yetişkinlik döneminde doğurduğu sonuçlar tespit edilir ve ona hizmet etmeyen bu kök inançlar temizlenir.
- 4) Yapılacak his yüklemeleri ile kişinin hayatında var etmek istediği düşünce ve doyum biçimleri yüksek bir titreşimle hayatının merkezine alınır.