1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Burcu Ertürk ile ‘Yade’ Kitabı Üzerine Söyleşi

Burcu Ertürk ile ‘Yade’ Kitabı Üzerine Söyleşi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Duygu Bay – PembeNar Özel

Duygu Bay - PembeNar Özel

Duygu Bay: Burcu Ertürk kimdir? Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

Burcu Ertürk: 1980 yılında İstanbul’da doğdum. Uludağ Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nden mezun olduktan sonra yurt dışında lisans eğitimimi tamamlayarak özel bir sektörde iş hayatına atıldım. Eğitim hayatım boyunca ailemin desteğiyle birçok fırsata sahip oldum. Öğrenim sürecim ve iş tecrübelerim sırasında çeşitli sosyal platformlarda ve yardım derneklerinde görev alarak topluma katkıda bulunmaya çalıştım. Bu süreçte karşılaştığım farklı yaşam hikayeleri ve yaşanan zorluklar beni derinden etkiledi. Bu deneyimlerin bir sonucu olarak, gözlemlediğim her hayatın detayını not almaya başladım ve zamanla bu notları yazıya dökmeye karar verdim. Ani bir kararla başladığım bu yolculuğum, gerçek yaşam hikayelerinin yer aldığı dört kitapla son buldu; bunlardan ilki “Yade” adlı eserimdir. Ancak bu, sadece bir başlangıç; yolculuğum gerçek hayat hikayeleri, acılar ve yaşanmışlıklarla devam edecek.

Duygu Bay: “Yade” kitabı neyi anlatıyor? Okuyucular bu kitapta neler bulacak?

Burcu Ertürk: Okuyucuların bilmesi gereken en önemli nokta, “Yade”nin gerçek bir yaşam hikayesine dayandığıdır. Özel yaşamın gizliliğine saygı göstermek amacıyla bazı bilgileri ve isimleri değiştirmiş olsak da anlatılanlar gerçek ve sahicidir. “Yade”, küçük yaşta zorla evlendirilmiş bir kadının, çocukluğunu ve hayatını geri kazanma mücadelesini konu alıyor. Kitapta yer alan olaylar, herkesin yaşamında ya da çevresinde karşılaşabileceği gerçek hikayelerdir. “Yade”, sokakta gördüğümüz, haberlerde okuduğumuz ve bazen de otobüste karşılaştığımız ama çoğu zaman görmediğimiz birçok kadının acısını, hayallerini ve duygularını içten bir şekilde anlatıyor. Bu hikaye ile beraber, bu kadınların yaşadıklarını daha derinlemesine ve empatik bir bakış açısıyla hissedeceksiniz. Yade, zorla evlendirilmiş küçük bir kızın, İstanbul’dan Mardin’e gidişiyle başlayan acı dolu yaşamını ele alıyor. Türkiye’de zorla evlendirilen binlerce kızdan yalnızca biri olan Yade, tüm yaşadıklarını ölümünden sonra kendisini tanımadan nefretle büyüyen kızına bıraktığı bir defter aracılığıyla anlatıyor. İstanbul’da doğan ve doğum sırasında annesini kaybetmesi sonucu üvey anne elinde büyüyen Yade, 14 yaşında üvey annesinin zoruyla Mardin’de bir aşirete gelin gidiyor. Evlendiği ilk gece, kocasının çeşitli işkence ve tecavüzlerine maruz kalan Yade, yıllarca kayınvalidesi tarafından da baskı görüyor. Tanımadığı bir şehirde, büyük bir konakta esir hayatı yaşamaya mahkum edilen Yade, İstanbul’dan Mardin’e taşınarak yeni bir hayat kuran Mustafa ile tanışıyor. Aralarındaki dostluk zamanla aşka dönüşüyor ve bu aşktan Hande adında bir kızları dünyaya geliyor. Kızını korumak için gerçekleri herkesten saklayan Yade’nin yalanları, kızının kan hastalığına yakalanmasıyla birer birer su yüzüne çıkıyor. Kayınvalidesi, Yade’den intikam almak için Mustafa’yı öldürtüyor ve Yade, kızından ayrı bir şekilde yıllarca izbe bir bağ evinde esir kalıyor. Hande ise gerçekler söylenmeden, annesine karşı büyük bir nefretle büyütülüyor. Hayatının tek amacı Hande’ye gerçekleri anlatmak olan Yade, bu amacına ulaşamadan hayata veda ediyor ve geriye, kızına gerçekleri anlatmak için yazdığı bir defter bırakıyor. Bu defter, Hande’yi annesi Yade’nin İstanbul ve Mardin’deki tüm acı dolu yolculuğuna çıkarıyor.

Duygu Bay: Kitabın arkasında nasıl bir hikaye var? Böyle bir hikayeyi yazma kararı neyi tetikledi?

Burcu Ertürk: Yade’nin hikayesiyle tanışmam 2008 yılına dayanıyor. İlk dinlediğimde yaşananlara inanamadım ve bu olayları sindirmek uzun zamanımı aldı. Yaklaşık iki yıl boyunca detaylı araştırmalar yaptım. Yade’nin anlattıklarıyla, sonunda kitabı yazma cesaretim oldu. Yazdıklarım, dinlediklerimin sadece bir kısmı. Ölümün kolay bir kurtuluş olacağı yaşantısında, azimle hayata sarılan ve mücadele eden bu kadın, beni derinden etkiledi. Yazarken gözyaşlarımı tutamadığım anlar oldu. Yade, benim için çok özel bir yerde ve çok özel bir kadın. Yade’nin yaşadığı acıları başkalarıyla paylaşmanın, onun içsel acılarının hafiflemesine yardımcı olabileceğini düşündüm ve yazmaya başladım. Kısacası, Yade’yi insanlara anlatırsam onun ruhunun özgür kalacağını ve acılarının dineceğini düşündüm.

Duygu Bay: Kadın karakter olarak Yade ile nasıl bir bağ kurdunuz? Onun hikayesini anlatırken hissettikleriniz nelerdi?

Burcu Ertürk: Yade’nin hikayesini dinlemek ve yazmak, zamanla ilişkilerimi sorgulamama neden oldu. İnsanların suni bağlar aradığı bu dönemde, gerçek duyguları hissettiren bir hikaye yazdığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Yazarken gözlerim ıslanarak, bazı bölümlerde durup notlarıma tekrar dönmek zorunda kaldım. Zamanla hikaye o kadar içine alıyor ki, içinizden gülmek, ağlamak veya sinirden bağırmak bile geliyor. Bir okuyucum kitabı okuduktan sonra bana, “Kitabı şimdi bitirdim, Yade’nin ağladığı yerlerde ondan çok ağlamış olabilirim,” şeklinde bir mesaj attı.

Duygu Bay: Bu tür hikayeleri televizyonlarda ve kitaplarda görmek, çoğumuz için sadece sürükleyici birer hikaye olarak kalabiliyor. Sorunun çözümüne dair sanatçıların üzerine düşen nedir? Nasıl bir tutum benimsemeliler?

Burcu Ertürk: Sadece sanatçılar değil, toplumda rol model olabilecek kişilerin doğru hareketlerle gelecek nesillere yol göstermesiyle bilinçlenme artabilir. Eğitimli ve bilinçli ebeveynler, bilinçli nesiller yetiştirir. Sanatçılara gelince, daha dikkatli ve bilinçli mesajlar vererek topluma şiddetin ve baskının ne kadar ilkel bir düşünce olduğunu anlatabilirler. O kadar tüketici bir dünyada yaşıyoruz ki, yaşanan olaylar anlık olarak sosyal medyada konuşulup hemen unutulabiliyor. Eyleme geçmek ve bu döngüyü değiştirmek bizim elimizde.

Duygu Bay: “Yade”nin devamı gelecek mi?

Burcu Ertürk: Yazmaya devam ettiğim sürece gerçek yaşam hikayeleri serisi devam edecek. Başta belirttiğim gibi, nefesim ve kalemim el verdiğince duru ve yalın bir şekilde gerçek hayatları yazmaya devam edeceğim. Baharda çıkacak olan “Sabır”, sonrasında “Göç” ve “Kar Külleri” isimli kitaplarım da bu seride yer alacak. Tüm bu eserler, gerçek yaşam hikayelerine dayanıyor ve okuyucu ile buluşmayı bekliyor. “Yade”nin ikinci kitabı çıkar mı sorusuna gelince, bu ülkede o kadar çok Yade var ki, neden olmasın? Gönlüm, bu hikayeleri okuyarak dersler alıp daha güzel yeni hikayeler yazabilmemizdir; ancak hayatın gerçekleri son derece acımasız.

Burcu Ertürk ile ‘Yade’ Kitabı Üzerine Söyleşi
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin