1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Bir Baba ve Oğlunun Dramı: 911 Çağrısı ve Sonrası

Bir Baba ve Oğlunun Dramı: 911 Çağrısı ve Sonrası

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Nick Flannery, iki aylık bebeği Arlo’yu hayata döndürmeye çalışırken 911’i aradığında, kelimenin tam anlamıyla çılgına dönmüştü. Bebeği, baygın bir halde kucağında tutarken, “Hadi, lütfen nefes al” diye yalvarıyordu. O gün, 7 Eylül 2023’te, Nick, eşi Felecia doktor randevusundayken iki oğluna bakıyordu. Biberonla beslemeye çalıştığı Arlo, bir anda kustu ve Nick, bebeğini ters çevirdiğinde, gözleri geriye döndü ve vücudu katılaştı. O an, Nick ve eşi için hayatlarının en zor anlarından biri başlamıştı.

Acil sağlık ekipleri, Flannery ailesinin Ohio’daki evine hızla ulaştı. Sağlık görevlileri, Arlo’yu hayata döndürmeyi başardılar, ancak bebeğin solunumu tam olarak normale dönmedi. Felecia eve döndüğünde, garaj yolunda acil sağlık ekiplerinin kalabalık oluşturduğunu görünce, bebeğinin durumunu öğrenmek için endişeyle ilerledi.

İSTİSMAR VAKALARINDA SIK GÖRÜLEN BİR BELİRTİ

Cincinnati Çocuk Hastanesi’nin acil servisinde, doktorlar Arlo’yu kurtarmak için çaba sarf ederken Nick ve Felecia da izliyordu. Kısa süre sonra, bir sosyal hizmet görevlisi onlarla konuşmak için yanlarına geldi. CT taraması, subdural hematom ya da beyin ile kafatası arasında kanama olduğunu ortaya çıkardı; bu durum, istismar vakalarında yaygın olarak görülen bir belirtiydi. Ebeveynler, bu durum karşısında şok oldular.

Sosyal hizmet görevlisi, daha fazla test yapılması gerektiğini belirtti ve zorunlu raporlama yasaları gereğince polis ve çocuk esirgeme yetkililerinin bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi. Nick ve Felecia, üzgün ama doktorların daha fazla bilgi toplamasıyla endişelerinin giderileceğini umarak durumu anlayışla karşıladılar. Dışarıdan bakıldığında Arlo’nun herhangi bir zarara uğradığına dair bariz bir işaret yoktu. Bebeğin, çürük, kesik veya kafa travması belirtisi yoktu; Nick ve Felecia’nın daha önce çocuk koruma hizmetleriyle herhangi bir etkileşimi olmamıştı.

BEBEK DÜŞTÜ MÜ? BİR KAZA MI GEÇİRDİ?

Ertesi gün, pediatrik yoğun bakım ünitesinde oğullarının başucunda oturdukları sırada, hastanenin çocuk istismarı ekibinden iki doktor onlara ziyarette bulundu. Çocuk istismarı pediatrisi alanında uzmanlaşmış Dr. Steven Pham ve Dr. Pratima Shanbhag, Arlo’yu muayene etti. Bu doktorlar, olası kasıtlı zarar vakalarını araştırmak için polis memurları ve sosyal hizmet uzmanlarıyla iş birliği yapıyorlardı.

Dr. Pham, ebeveynlere oğullarının başına bir şey gelip gelmediğini sordu. Düşmüş müydü? Bir araba kazası mı geçirmişti? Bebeğin beynindeki kanamayı açıklayabilecek bir şey arıyordu. Ancak daha fazla test yapılması gerektiğini ve Arlo’nun semptomları için makul bir açıklama bulamadıklarını belirterek, bebeğin kötü niyetli bir kafa travmasına maruz kalmış olabileceğini söyledi.

DOKTORA BEBEĞİN ÇOK UYUDUĞUNU ANLATMIŞLARDI AMA ÖNEMSENMEMİŞTİ

Flannery ailesi, istismar durumu doktorlar tarafından ortaya atıldığında bir avukat tutmadılar; çünkü öncelikli hedefleri, entübe halde yatan oğullarına odaklanmaktı. Hastanede, çocuk doktoruna Felecia, Arlo’nun beslenmek için sık sık uyandırılması gerektiğini belirtmişti, ancak doktor bu durumu pek önemsememişti. Arlo, hastaneye yatırılmadan üç gün sonra, kafasında biriken aşırı sıvıyı boşaltmak için ameliyata alındı. Nick ve Felecia, Arlo’nun iyileşmeye başladığını görünce biraz rahatladılar.

ARLO’NUN EVE GÖTÜRÜLMESİ YASAKLANDI

Dr. Pham, ameliyattan bir hafta sonra polise gönderdiği raporda, Arlo’nun semptomlarının “kötü niyetli bir kafa travması için endişe yarattığını” belirtti. Daha ileri testlerde, bu semptomları açıklayabilecek genetik bir durum veya kanama bozukluğuna dair herhangi bir bulguya rastlanmadı. Bu rapor, Flannery ailesinin hayatını altüst edecek olaylar zincirini başlatmak için yeterliydi.

İki gün sonra, 20 Eylül 2023’te, bir sosyal hizmet görevlisi evlerine geldi ve çocuk koruma hizmetlerinin çocuklarının geçici velayetini almak için başvuruda bulunduğunu bildirdi. Birkaç dakika sonra, polis memurları, Flannery ailesinin evlerine girmelerine izin vermelerini ve telefonlarını teslim etmelerini isteyerek bir arama emri çıkardı. Arlo, hastanede iki hafta kaldıktan sonra eve götürülmesi yasaklandı; mahkeme kararıyla Arlo ve kardeşinin Felecia’nın teyzesiyle birlikte yaşamaları zorunlu kılındı.

EVİN HER ODASINA KAMERA YERLEŞTİRDİLER, ÇOCUKLARLA YALNIZ KALMALARI YASAKLANDI

Çocuklarıyla gözetimli etkileşimler aracılığıyla normallik duygusunu sürdürmek için çaba harcayan Nick ve Felecia, evlerinin her odasına kamera yerleştirdiler. Ekim ayında yapılan duruşmada, hakim çocukların evlerine dönmesi için sıkı koşullar öngördü; çocuklar, Nick ve Felecia ile yalnız kalamazdı. Bunun yerine, büyükanneleri sürekli yanlarında bulunmayı kabul etti.

Çocuklar, büyükannelerinin gözetimi altında eve dönebildi, fakat çiftin onları kaybetme tehdidi her zaman vardı. Bir sosyal hizmet görevlisi, Flannery’lerin mahkeme kararından herhangi bir sapma olup olmadığını kontrol ediyordu. Eve gelen bu kişi, sık sık Felecia’yı yalnız yakalamaya çalışıyor ve kocasının bir istismarcı olduğunu kabul etmesi için baskı yapıyordu. Felecia, “Nick’in oğluma zarar verdiğine inanmıyorum, bu yüzden çocuklarıma karşı koruyucu olarak görülmüyordum” dedi.

HABERSİZCE GELİP BABAYI TUTUKLADILAR, ÇOCUKLARI ALDILAR

Kasımdaki duruşmada, avukatları açıkça hedeflerini belirtti: “Çocuklarının bugün ebeveynlerinin evinde kalmaya devam etmeleri ve velayetin İş ve Aile Hizmetleri’ne verilmemesi halinde yakın bir zarar görme riski altında olacaklarını savunuyoruz.” Ardından, 3 Ocak’ta polis dedektifleri habersiz bir ziyaret gerçekleştirerek Nick’i saldırı ve çocuğu tehlikeye atma suçlamalarıyla tutukladı. Büyük oğlunun önünde kelepçelenip, tepki vermemek için büyük çaba sarf eden Nick, “Beni korkunç, şiddet yanlısı ve tetiği çeken kişi olarak görmek istediklerini biliyordum” dedi.

O andan itibaren Nick ve Felecia, paralel yasal mücadeleler içinde bulundular; biri çocukların velayeti için çocuk mahkemesinde, diğeri ise ceza mahkemesindeydi. Nick, tutuklandıktan iki gün sonra kefaletle serbest bırakıldı. Ancak o gün, bir sosyal hizmet görevlisi eve geldi ve iki çocuğu da aldı. Felecia, “Götürülmeden önce bebeğimi aceleyle emzirdim. Merdivenlerde oturmuş ağlayıp duruyordum. Yeni yürümeye başlayan çocuğum gözyaşlarımı silmeye başladı” diyerek yaşadıklarını anlattı.

Çocuklarının koruyucu aileye verileceği söylense de, çocuklar Felecia’nın teyzesine götürüldüler ve ertesi hafta çocuk mahkemesinin talimatıyla evlerine geri döndüler. Ancak Felecia, çocuklarının her an kendisinden alınabileceği düşüncesiyle sürekli kaygı içinde yaşıyordu. Çocuklardan biri düşse veya bir yerini incitse, korkuyla evden nadiren çıkıyordu ve her etkileşimini belgelemek için kurduğu kameralara güveniyordu.

24 SAAT SÜREN DOĞUM SUÇLU OLABİLİR MİYDİ?

Çift, oğullarına konan ‘sarsılmış bebek sendromu’ semptomlarının mantıklı bir açıklaması olduğuna inanıyordu ve acil sezaryenle sonuçlanan zor doğumundan başlayarak her detayı gözden geçirmeye başladılar. Arlo’nun doğumu 24 saatten fazla sürdü ve doğduğunda alnında derin bir çukur vardı. Doktorlar bunun zorlu bir doğumun normal bir sonucu olduğunu söylediler. Ancak çift, bunun beynindeki kanamayla bir bağlantısı olup olmadığını merak ediyordu.

Doğumdan sonraki haftalarda Arlo’nun baş çevresindeki ciddi artış da dikkat çekti. Tıbbi kayıtlarına göre, bir ay içinde Arlo’nun kafa büyüklüğü 81. yüzdelik dilimden 99. yüzdelik dilime sıçramıştı. Çifte, bebeklerinin baş çevresinin büyüme hızının takip edilmesi gerektiği söylenmişti; aksi takdirde bir uzmana sevk edilecekti. Bir sonraki baş ölçümü, Nick’in 911’i aramasından bir gün sonra yapılması planlanmıştı.

ÜÇ FARKLI DOKTOR DEVREYE GİRDİ, SORUN MUHTEMELEN DOĞUMDAN KAYNAKLANIYORDU

Sorular çoğaldıkça ebeveynler, üç doktora danıştılar; mahkemede çocuk istismarı uzmanı olarak ifade vermeye yetkili bir çocuk doktoru, bir pediatrik nörolog ve bir radyolog. Her biri Arlo’nun tıbbi kayıtlarını inceledikten sonra, acil servise götürülmeden hemen önce ani bir travma geçirmediği sonucuna vardı. Yazılı raporlarda ve daha sonra çocuk mahkemesinde iki uzman tarafından ifade edilen bulgular, Arlo’nun önceden var olan bir sağlık sorunu olduğunu ortaya koydu; beynindeki kanama kronikti ve büyük olasılıkla doğumdan kaynaklanıyordu.

Beyin ile kafatası arasında sıvı birikmesi, basınç oluşturmuş ve nöbetleri tetiklemişti. Bu durum, Arlo’nun hızlı büyüyen başını ve aşırı uyku halini açıklıyordu. Dr. Pham, “Arlo’nun doğumunun suçlu olduğu fikrini reddediyorum. Bebeğin doğduktan tam iki ay sonra aniden yere yığılması, bir travmanın sonucu değildir” dedi. Ancak, Arlo’nun tıbbi kayıtlarında, baş çevresindeki büyüme hızının yanı sıra, belirgin bir uyuşukluk hali olduğu ve bu durumun, beynin etrafındaki sıvıyla ilgili nöbetlerin bir belirtisi olduğu da ortaya çıktı.

BEYİNDEKİ KAN SAMAN RENGİYDİ, AKUT TRAVMAYLA İLİŞKİLİ DEĞİLDİ

Cerrah, bebeğin beynindeki kanın saman rengi olduğunu gözlemlemişti; bu, akut travmayla ilişkilendirilen pembe veya kırmızı değildi. Flannery ailesi, üç doktorun sağladığı yeni uzman görüşlerinin, Nick’i temize çıkaracağına inanıyordu. Ancak, bir kez istismar şüphesi ortaya atıldığında, bu durumu geri almak oldukça zordu. Çocuk istismarı pediatrisi alanının dışındaki doktorların (radyologlar, nörologlar ve patologlar dahil) görüşleri mahkeme tarafından genellikle dikkate alınmıyor, bu da tanıya karşı çıkma çabalarının çoğunu başarısız kılıyordu.

Nitekim Flannery çifti için de durum böyle oldu. Mart ayında yapılan bir duruşmada, çocuk istismarı pediatrisi uzmanı Dr. Pratima Shanbhag, “Bir doğum yaralanmasının bebeğin acil servise gelişini açıklayabileceği fikrini reddediyorum. Tek olası neden, istismara bağlı baş travmasıdır. Bu yaralanmaları açıklayacak başka hiçbir tıbbi durum yoktur” dedi. Sulh hâkimi, bebeğin istismara uğradığına karar verdi, ancak doktorların farklı görüşleri nedeniyle ‘yaralanmaların kaynağı ve nedeninin bilinmediğini’ de belirtti.

HALA KAMERALAR ALTINDA VE BELİRSİZLİK İÇİNDE YAŞIYORLAR

Nick ve Felecia, kameraların ve sosyal hizmet görevlilerinin gözetimi altında yaşamaya devam etmelerini gerektiren koruma emirleriyle baş başa kalmışlardı. Ebeveynler, mahkemenin istediği her şeyi yaptılar; ebeveynlik dersleri aldılar, ruh sağlığı değerlendirmelerine katıldılar, güvenlik planına uyudular. Ancak, çocuklarının eve dönmesinin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen hala belirsizlik içinde yaşıyorlardı.

Felecia, “Sosyal hizmet uzmanına ‘Peki sırada ne var?’ diye sorduk. Aldığımız cevap, hala velayetin peşinde oldukları yönündeydi. Bize hiçbir plan sunmuyorlar, sadece Nick’in Arlo’ya zarar verdiğini söylememiz gerekiyor” diyerek yaşadıklarını özetledi. “Bir istismar soruşturmasının sessiz dehşetinden uzak eski hayatımı özlüyorum. Marketteki diğer annelere bakıyorum, hayatlarının bir anda altüst olabileceğinin farkında olmayan annelere… Ve kendimi ‘uzaylı’ gibi hissediyorum. Yine de şanslıyız; aynı tür suçlamalarla karşı karşıya kalan diğer ebeveynlerin aksine, kefalet ödeyip Nick’i hapisten çıkaracak imkânlarımız vardı. Bakıcı olarak hizmet verebilecek aile üyelerimiz vardı. En kötü sonuca maruz kalmadık, bebeğimiz hayatta; şimdi 1,5 yaşında sağlıklı bir çocuk olan Arlo tamamen iyileşti; beynindeki fazla sıvıyı alan ameliyattan bu yana herhangi bir tıbbi müdahaleye ihtiyaç duymadı.”

Ancak gelecek, aile için belirsizliklerle dolu. Önümüzdeki yıl mahkemeye çıkması beklenen Nick, suçlu bulunması halinde 12 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya. Eskiden evlerini çocuklarla doldurmak istediğini anlatan Felecia, “Artık şu andan ötesini düşünmüyorum. Eskiden planlarımız ve hayallerimiz vardı. Şimdi ise geleceğimiz kocaman bir soru işareti” ifadelerini kullandı.

The New York Times’ın ‘He Dialed 911 to Save His Baby. Then His Children Were Taken Away’ başlıklı haberinden derlenmiştir.

Bir Baba ve Oğlunun Dramı: 911 Çağrısı ve Sonrası
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin