1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Bestemsu Özdemir ile Samimi Bir Röportaj: Oyunculuk, Aşk ve Hayat Dersleri

Bestemsu Özdemir ile Samimi Bir Röportaj: Oyunculuk, Aşk ve Hayat Dersleri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bestemsu Özdemir: Sıcak Kalpli Bir Yıldız

Bestemsu Özdemir, belki yüz hatlarından ötürü ilk bakışta sert ve mesafeli bir izlenim yaratıyor. Ancak aslında son derece sıcak kalpli ve cana yakın bir kişiliğe sahip. İçindeki duyguları ve düşünceleri, kendini frenlemeden, içten bir şekilde ifade ediyor. Şahane bir fiziğe sahip olmasının avantajlarını yaşarken, bu durumun getirdiği zorlukları da deneyimlemiş: “Çok zayıf olduğum için maruz kaldığım şeyler oldu. ‘Anoreksiya bu’, ‘İskelet suratlı’ dediler.” Özdemir ile samimi bir sohbet başlatıyoruz.

Oyunculuk Serüveni

‘İnci Taneleri’, ‘Esas Oğlan’ dizileri ve ‘Leydi Di’ sinema filmi… Geçen seneyi üç projeyle kapadın. İlk işin 12 sene önce ‘Sakarya Fırat’tı. Bu noktaya tesadüfler mi getirdi, yoksa oyunculuk çocukluk hayalin miydi?

Benim hikâyem tamamen tesadüfi bir gelişmeyle başladı. Lise 1’dayken bir ajansa kaydolmuştum. O dönemdeki menajerim Gökçe Doruk Erten aracılığıyla Mavi Jeans’in reklam filmi için çağrıldım. Tam babamın vefat ettiği hafta reklam seçmeleri vardı, bu yüzden katılamadım. Zaman geçtikten sonra henüz bir oyuncu bulamamışlardı ve ben yeniden katıldım. O gün annem beni götürdü, Ortaköy’de bir oteldeydik. Fransız ve İtalyan ekip tam kapıdan çıkacakken beni görüp geri döndüler. İlk aşamayı geçtim. Ertesi gün içeride 1.000 kişi vardı ve seçildim. Üç seneden fazla onlarla çalıştım ve başka markalarla da işbirliklerim oldu. Melisa Aslı Pamuk’un menajeri Cem Tatlıtuğ ile çalıştığını duyunca, ben de biraz para kazanmak için ona mail attım. Bu sayede beni yönetmen Hilal Saral’ın setine yolladı.

İlk Deneyimler ve Öğrendiklerim

Hiç deneyimin yokmuş…

‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ dizisiydi. Hayatımda ilk defa kamera ve senaryo ile tanışıyordum. O kadar heyecanlıydım ki titriyordum. Hilal Hanım beni izledi ve “Biraz günlük dizide pişsin, bu kızda ışık var” dedi. Oyunculuk eğitimleri aldım ve aralıksız çalıştım. ‘Araf Zamanı’, ‘Kara Para Aşk’, ‘Akrep’, ‘Kirli Sepeti’ gibi projelerde yer aldım.

Şimdiye kadarki işlerin ve deneyimlerin sana ne öğretti?

Yaşadıklarım, sektörün güvenilmez olduğunu öğretti.

Nedir sana bunu düşündüren?

  • Çok hızlı parlayıp, çok hızlı sönülen bir sektördeyiz.
  • Bu sebeple, sağlam ve emin adımlar atmak gerekiyor.
  • Garip bağlantılarla iş yapmaktan kaçınmalı; alnının teriyle, emek vererek profesyonel olmak gerekli.

Fiziksel ve Psikolojik Zorluklar

Peki, çok genç yaşından beri setlerdesin, fiziksel veya psikolojik şiddete maruz kaldın mı?

Evet, kaldım.

Ne yaşadın?

Çok zayıf olduğum için maruz kaldığım şeyler oldu.

Normalde kilolu olduğu için bunu yaşayanların hikâyelerini biliyoruz oysa…

Bana da “Anoreksiya bu”, “İskelet suratlı” dediler. Oysa böyle bir hastalık geçirmedim. Ancak son beş senede her şey tersine döndü. Yanak aldırma modası çıktı ve benim yüz hatlarım bir anda trend oldu. Bu sefer “Estetikli herhalde yüzü, kendine ait olamaz” dendi. Çok şükür ki yüzümdeki her şey doğal, yüzüm kemikli ama şimdi insanlar dolguyla kemik yaptırıyor.

Başlarda bu sebeple iş kaybettiğin oldu mu?

Tabii, son ikiye kalıyordum, “Yüzü çok çökük, böyle olmaz” diyor ve eliyorlardı. Mesela bir işte 7 kilo kotası kondu.

O ne demek?

“Eğer bir ay içinde yedi kilo alırsan, seni işe alacağız” dediler. O korkunç bir süreçti; o stresle yediğim hiçbir şey bana yaramadı. Ancak 5 kilo alabildim. Neyse ki işi bana verdiler ama zordu.

Meslek Hayatında Beklentiler ve Gerçekler

Meslek Hayatında Beklentiler ve Gerçekler

Ne umdun, ne buldun bu meslekte?

Bir şey umarak girmedim mesleğe. Saint Benoît Fransız Lisesi’ni bitirdim, ardından İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) moda tasarımı okudum. Başka bir hayat planladım. Ancak bu işi çok sevdim. Her gün sete gidip yeni bir karakter giymek, beni günlük dertlerimden uzaklaştırıyor; nefes aldırıyor. Mesela yeni karakterim Semiramis’i kendime dert ediyorum, kendi dertlerimi unutuyorum. 70 yaşımda da bu işi yapmak istiyorum; çocuk yapıp sektörü bırakmak isteyenlerden değilim.

Aşk ve İlişkiler

Son birlikteliğine gelirsek…

Şu an yalnızım.

En son Burak Deniz’le birlikteydiniz…

Kendisiyle yollarımızı ayırdık. Yeni hikâyemden de çok mutluyum. İlişkimizi saygı çerçevesinde sonlandırdık.

Yeni bir ayrılıktan çıktın ama aşk sana ne hissettiriyor?

Aşk çok güzel bir şey; ben aşk için yaşıyorum. İşime de çok âşığım; sevgi, beslendiğim tek yer. Bence hepimiz sadece aşk için yaşıyoruz. Ama bunu biraz daha sığlaştırdık sanırım. Ben, biraz daha o eski usul aşkları arıyorum; biri düştüğünde diğerinin “Ben buradayım, seni kaldırmaya hazırım; sen düş istediğin an, ben seni kaldıracağım” dediği, diyebildiği bir konfor alanı olmalı aşk. Duygusal olarak hepimizin ihtiyacı olan bu.

Genelde aldatılan ya da aldatan kadınları canlandırdın. İlişkilerinde şimdiye kadar hiç buna maruz kaldığın oldu mu?

Evet, aldatıldım. Yakaladım, otelde.

Nasıl yani?

Otele gittim, odaya çıkmadım. Resepsiyona “Çağırın, aşağı insin” dedim. İndi. Yanındakinin kim olduğunu da öğrendim. Tanıyordum ama arkadaşım değildi, ikimiz de yeni tanışmıştık. Çok acı.

Böyle bir şeyde dönüp gider misin yoksa bir şans daha verir misin?

Direkt gittim ve giderim. İçim almaz. Bana bir daha asla dokunamaz; o konu kapanmıştır.

Sen hiç aldattın mı?

Bir senelik bir ilişkiydi, iyi gitmiyordu. O sırada başka birine âşık oldum ve ayrılmak istediğimi söyledim. Sonra ilişkim olan kişinin beni zaten aylar önce aldattığını öğrendim.

Güzellik ve Başarı

Güzellik ve Başarı

Sadece yetenekliysen oyunculukta var olabilir misin?

Zorlanırsın ama neden olmasın! Ancak son yıllarda maalesef, sadece güzellik çok kapı açıyor.

Senin burada olmanda güzelliğinin etkisi ne kadar sence?

Benim için de bu geçerlidir. Kekeleyerek deneme çekimine girdiğim yerden konu bu noktaya geldi. O yüzden tipolojik avantajım var ama ben hiçbir zaman buna sığınıp buradan yürümeye çalışmadım. Aksine, şu anda en büyük derdim bunu kırmak. Festival filmlerinde olmak istiyorum; güzelliğimle anılmak istemiyorum; ben oyuncuyum.

Güzellik insana çok artı katıyor olabilir ama çektiğin tarafları oldu mu?

En yakın kız arkadaşlarımın, sevgilisini emanet edebildiği tek kadın benim. Asla kimsenin sevgilisine yan gözle dahi bakmam.

Ekrandaki oyuncular estetikler sebebiyle genelde birbirine benziyor…

Yurtdışında menajerlerle anlaştım; beni almalarının tek sebebi estetiksiz olmam. Benim hâlâ her yerim kırışıyor. Bir tek dişlerimi yaptırırken, var olan dudağım çok içe dönük diye bir tık dışa döndürtmüştüm.

Yurtdışında ajansın nerede?

Amerika’da. Yurtdışında da bir kariyer istiyorum. İtalya’da da bir menajerle anlaştım; orada yerleşik bir düzen kuruyorum. Hayallerimi gerçekleştireceğim bir yıl olacak.

Karakteri Semiramis ve İlişkiler

Kanal D’de perşembe akşamları yayımlanan ‘İnci Taneleri’nde Semiramis’i canlandırıyorsun. Nasıl anlatırsın?

Semiramis yurtdışından gelmiş, anne ve babasıyla çok yakın bir bağı olmamış. Babası biraz bencil bir adammış ama o, erkeklere güvenmeyi seçen, hiç yıkılmamış biri. Cihan’a (Kubilay Aka) yalan söylemesine rağmen hemen âşık olup güveniyor.

Cihan’la hem kültürel hem sosyoekonomik farkları var. Bunlar aşkta engel mi?

Hiç değil. Kültür farkı arada arıza çıkarabilir ama ben bunların çözülmez şeyler olduğunu düşünmüyorum.

Semiramis kendi bildiğini okuyan bir kadın. Ne kadar sana benziyor?

Çok aynıyız. Ben Yılmaz Hoca’ya (Yılmaz Erdoğan) bir-iki kere “Beni yazmış gibisiniz” diye söyledim. Ben de Semiramis gibi herkesi dinler, herkesten fikir alırım, insanların zamanını çalarım, sonra da gider bildiğimi yaparım.

Semiramis aşk için birçok şeyi affediyor. Her şeye rağmen aşkın peşinden gidilir mi?

Gerçekten umut veren her şeyin peşinden gidiyorum. Ama belli noktalarda umutlar kesildiğinde yapacak bir şey kalmıyor. Bu kadarmış deyip kendi yoluna gitmen gerekiyor.

Kayıplar ve Korkular

16 yaşında babanı kaybetmişsin. Hayatına nasıl yansıdı?

Ben kayıp duygusunu çok iyi biliyorum artık ve öleceğimizin bilincindeyim. Hayatımda pek çok kayıp verdim; amcam, halam… Üvey baba demekten nefret ediyorum ama ayırt edebilmek adına söylüyorum; annemin ikinci eşi 25 senedir hayatımda, onun da kız kardeşini, annesini kaybettik. Yani ben her şeyi çok duble kaybettim, çok cenaze gördüm. O yüzden öleceğimi bilerek yaşıyor, kalp kırmamaya çalışıyorum. Nezaketim, bazen insanlara aptallık gibi geliyor ama ben nezaketimden asla vazgeçmeyeceğim.

Babandan uzak olmak ilişkilerine nasıl yansıdı?

O yüzden galiba bana sahip çıkacak birini arıyorum. İstanbul’da tek başımayım; hiç kolay değil gerçekten. O sebeple güvende olduğumu hissetmek istiyorum. Sanırım hiçbir zaman o kadar korunup kollanamadığım için hâlâ aradığım en temel duygu o.

“Korunup kollanmak istiyorum” dedin ama ünlüysen sokakta daha rahat olursun gibi geliyor…

Her şeyden korkarım; arabaların yanına saklanmalarım, meşhurdur. Mesela, ara sokaktaysak ve hava kararmışsa, yandan bir araba geçiyorsa, ben yere çökerim; beni kimse görmesin diye… Çocukluğumdan beri yapıyorum, asla atlatamadım. Yıllardır terapi alıyorum.

Bestemsu Özdemir ile Samimi Bir Röportaj: Oyunculuk, Aşk ve Hayat Dersleri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin