07:59 – Tulkarem’de Çatışma Başladı
İşgal altındaki Batı Şeria’nın Tulkarem şehrinde, İsrail ordusunun kuşattığı bir evde yaşayanlara teslim olma çağrısında bulunmasının ardından çatışmalar başladı. İsrail ordusunun, kuşattıkları evdeki iki kişiyi tutukladığı bildirildi.
Batı Şeria’daki baskın ve saldırılarını sürdüren İsrail ordusu ile Filistin’deki El Kudüs Tugayları arasında çatışmaların yaşandığı ve El Kudüs Tugayları’nın, İsrail piyade güçleriyle çatışmaya girdiği, “teyit edilmiş kayıplar” olduğunu duyurduğu bildirildi.
07:04 – İsrail Ordusu, Batı Şeria’da Mülteci Kampına Baskın Düzenledi
Filistin Kızılayı tarafından yapılan açıklamaya göre, İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria’nın El-Halil bölgesinin güneyinde bulunan Fawwar mülteci kampına baskın düzenledi.
07:32 – İsrail Ordusu Tulkarem’de Hastane Kuşattı
İsrail ordusu, Batı Şeria’daki Cenin şehrinde başlattığı operasyonuna Tulkarem şehrinde devam etti. Al Jazeera’nın haberine göre, İsrail ordusu, gece saatlerinde Tulkarem’in güneyindeki mahallelerdeki evleri kuşatırken, Thabet Devlet Hastanesi’ni de çevreledi.
07:19 – İsrail Güçleri, Batı Şeria’da 2 Filistinliyi Öldürdü
Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, İsrail askerlerinin Cenin Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırılarda iki Filistinli yaşamını yitirdi, üç kişi ise yaralandı. Öldürülen Filistinlilerin naaşlarına el konulması dikkat çekti.
Filistin Kızılayı, ayrıca İsrail askerlerinin, esir takasında serbest bırakılan Filistinlileri karşılamak üzere Ofer Askeri Cezaevi önüne gelen gruba müdahale ettiğini belirtti. Kızılay ekipleri, saldırılarda yaralanan 61 kişiye olay yerinde müdahale etti.
İsrail’in ABD desteğiyle Gazze Şeridi’ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda belirgin bir artış yaşandı. Bu dönemde Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te, İsrail askerleri ile Filistin topraklarını işgal eden İsraillilerin saldırıları sonucunda 880 Filistinli hayatını kaybetti.
07:12 – Gazze’de Görev Yapan ABD’li Doktorlardan Açıklamalar
Gazze’de görev yapan Amerikalı doktorlar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptıkları görüşmelerin ardından BM’deki gazetecilere açıklamalarda bulundu. Chicago’da acil doktoru olarak görev yapan Filistin asıllı Dr. Thaer Ahmad, Ocak 2024’te Nasır Hastanesi’nde çalıştığını belirtti.
Ahmad, sağlık çalışanlarının öldürülmesinin “normalleştirildiğini” ifade ederek, “Bu sadece Gazze için değil, tüm dünya için büyük bir sorun teşkil edecek.” uyarısında bulundu. Beyaz doktor önlüğü giymenin bile Gazze’de kimseyi ölümden koruyamadığını vurgulayan Ahmad, Gazze’deki sağlık sisteminin ve sağlık çalışanlarının hedef alındığını dile getirdi.
Ahmad, İsrail’in alıkoyduğu Filistinli doktor Ebu Safiyye’nin her şeyini kaybettiğini ve kendi elleriyle çocuğunu gömdüğünü ancak buna rağmen görevini bırakmadığını vurgulayarak, acilen serbest bırakılması gerektiğini belirtti.
“Uluslararası İnsani Hukuk ve İnsan Hakları, Gazze’nin Kıyılarında İşlevsiz Hale Geliyor”
Gazze’de tankların ya da askeri birliklerin bulunmamasının daha fazla insanın ölmeyeceği anlamına gelmediğine dikkat çeken Ahmad, gerekli tıbbi malzemelerin sağlanmaması durumunda çok sayıda kişinin hayatını kaybedeceği uyarısını yaptı. Ateşkes süreci çerçevesinde tıbbi tahliyeler için bir mekanizmanın inşa edilmesinin planlandığını ancak bu sürecin gerçekleşmediğini ifade etti.
Ahmad, “On yıllardır Filistinlilere insan muamelesi yapılmıyor. Çocuklarımız da çocuk olarak görülmüyor. Bu yüzden Gazze ve Batı Şeria’da gördüğümüz korkunç olaylara tanık olmaya devam ediyoruz.” diyerek durumu değerlendirdi.
Ahmad, “Uluslararası insani hukuk ve insan hakları, Gazze’nin kıyılarında işlevsiz hale geliyor.” dedi.
“Gazze’de Gördüklerimin Eşi Benzeri Yok”
Stanford Üniversite Hastanesi’nde acil doktoru olarak görev yapan Dr. Ayesha Khan, “Dünyada belki de 30’dan fazla bölgede görev yaptım. Gazze’de gördüklerimin eşi benzeri yok.” şeklinde konuştu. Hastaneye gelen hastaları asla unutamayacağını belirten Khan, en vurucu hususun çocukların durumu olduğunu ifade etti.
Khan, 5-6 yaşlarındaki çocukların silahla yaralanma ve patlayıcılar sonucu yaralanmalarla hastaneye geldiğini kaydetti. Gazze’ye bomba düşmese bile çocukların açlıktan ölebileceği konusunda uyarıda bulunan Khan, güvenlik kısıtlamalarının çocukların tahliyesini zorlaştırdığını, çoğunun birlikte tahliye edeceği ebeveyninin bulunmadığını aktardı.
“Acilen 2500 Çocuğun Tahliye Edilmesi Gerekiyor”
Khan, “Acilen 2500 çocuğun tahliye edilmesi gerekiyor. Yoksa birkaç hafta içinde ölecekler, onların tahliyesini yürütecek bir sistem de yok.” dedi. Tahliye edilenlerin geri dönme imkanının olup olmadığına dair belirsizlik olduğunu belirten Khan, “Sağlık sisteminde kaos yaratmak ölümleri yüzde 30 artırır. Karışıklık, belirsizlik ve kaos yaratarak yüzde 30 daha etkili bir ölüm makinesi yaratmış olursunuz.” şeklinde konuştu.
Khan, merkezi bir sistem oluşturulması ve İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi’nin (COGAT) yazılı olarak Gazze’ye girebilecek tıbbi malzemeleri belirlemesi gerektiğini vurguladı.
Dünyanın her yerinde çatışma bölgelerinde görev yapan doktorların “kahraman” ilan edildiğini, ancak Gazze için bu durumun geçerli olmadığını, kendilerinin ABD’de de birçok kısıtlamayla karşılaştığını söyledi. Khan, kendisinden sonra Gazze’ye giden doktor heyetlerinin yüzde 50’sinin alıkoyulduğunu bildirdi.
“Her 20 Sağlık Çalışanından 1’i Öldürüldü”
Travma ve kritik bakım cerrahı Dr. Feroze Sidhwa, “Hayatımda hiç Gazze gibi bir yer görmedim. Yapılanlar çok dramatik.” dedi. Hastane sisteminin doğrudan hedef alındığını, her bir hastaneye saldırı düzenlendiğini ifade etti. Avrupa Hastanesi’nde görev yaptığı dönemde 250 hasta bulunduğunu, bunların yarısının küçük çocuklar olduğunu belirtti.
Sidhwa, çok büyük ihtiyaçlar karşısında kapasitenin çok düşük olduğunu, bu nedenle tıbbi tahliyelerin öneminin altını çizdi. Gazze’de her 20 sağlık çalışanından 1’inin öldürüldüğünü ifade eden Sidhwa, “Sadece hastaneler değil, aynı zamanda beşeri sermaye ve insan kaynakları da yok ediliyor.” dedi. Öldürülen doktorların Gazze’nin en deneyimli doktorları arasında yer aldığını hatırlatan Sidhwa, kaçmak zorunda kalanların ya da İsrail hapishanelerine atılanların olduğunu belirtti.
“Hiçbir Çocuğun Kafasında Mermi Olmamalı”
Acil doktoru Dr. Mahmooda “Mimi” Syed, Guterres’in Filistinli doktor Ebu Safiyye’nin durumu ve tıbbi tahliyelerin kolaylaştırılmasına odaklanacağı sözü verdiğini aktardı. Guterres’in Gazze’yi “çocuk mezarı” olarak tanımladığını hatırlatan Syed, “Biz de tam olarak buna tanık olduk. Durum çok korkunç.” değerlendirmesinde bulundu.
Syed, kafasından silahla vurulan çocukları neredeyse hiçbir gerekli tıbbi malzeme olmadan tedavi etmeye çalıştığını belirtti ve “Hiçbir çocuğun kafasında mermi olmamalı.” vurgusunu yaptı. COGAT’ın hiçbir gerekçe sunmadan tıbbi malzemelerin girişini engellediğini ifade eden Syed, kendisinin bir çocuğun hayatını, yanında gizli olarak soktuğu gırtlak muayenesinde kullanılan aletle kurtardığını anlattı.
Syed, COGAT’ın hiçbir şeyi yazılı hale getirmediğini belirterek, “Biraz sorumluluk kavramının oturtulması ve COGAT’ın neden bir çocuğa gerekli tıbbi müdahale yapılacak malzemeyi engellediğini açıklaması lazım.” dedi.
07:01 – Aksa Şehitleri Tugayı Komutanlarından Zekeriya Zubeydi, Esir Takası Kapsamında Serbest Kaldı
Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde’nin yaptığı açıklamaya göre, Zekeriya Zubeydi’nin de aralarında bulunduğu 110 Filistinli esir, Gazze Şeridi’ndeki İsrailli kadın asker esirlerden Agam Berger, ikinci tur sonrası krize neden olan Arbel Yehud, 80 yaşındaki sivil esir Gadi Moses ve 5 Tayland vatandaşı esire karşılık serbest bırakıldı.
Canlı Anlatım Özeti
- Tulkarem’de çatışma başladı.
- İsrail ordusu Batı Şeria’da mülteci kampına baskın düzenledi.
- İsrail ordusu Tulkarem’de hastane kuşattı.
- İsrail güçleri, işgal altındaki Batı Şeria’da 2 Filistinliyi öldürdü.
- Gazze’de görev yapan ABD’li doktorlar, benzer bir yıkımı başka bir yerde görmediklerini söyledi.
- Aksa Şehitleri Tugayı komutanlarından Zekeriya Zubeydi, esir takası kapsamında serbest kaldı.
