Balyoz Kumpası ve Cem Aziz Çakmak
Balyoz kumpası nedeniyle haksız yere tutsak edilen ve cezaevinde kanserle mücadele eden Emekli Tuğamiral Cem Aziz Çakmak, hayatını kaybedişinin 8. yılında anılacak. ‘Donanmanın kutup yıldızı’ olarak tanınan Çakmak için düzenlenecek anma töreni, yarın Karacaahmet Mezarlığı 32. Ada / J-208 Parseli’ndeki mezarı başında saat 11.00‘da gerçekleştirilecek.
Tören öncesinde Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Amiral Çakmak’ın eşi Sevgi Çakmak, “Kumpas davalarla yaşatılan hukuksuzluğa karşı çıkan herkesi yarın yapılacak törene bekliyoruz. Yapılanları unutmuyor, affetmiyor ve yapanlarla barışmıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cem Aziz Çakmak Kimdir?
19 Nisan 1963 tarihinde Gölcük’te dünyaya gelen Cem Aziz Çakmak, Kıbrıs Gazisi Mustafa Cemil Çakmak‘ın oğludur. 1983 yılında Deniz Harp Okulundan mezun olan Çakmak, 2008 yılında tuğamiral rütbesine terfi etmiştir. Güney Grup Saha Komutanı görevini yürüttüğü dönemde, 23 Şubat 2010’da Balyoz davası kapsamında gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. 38 gün sonra serbest bırakılan Çakmak, 11 Şubat 2011’de tekrar tutuklanarak Hasdal Askerî Cezaevi‘ne gönderilmiş, sonrasında Silivri Cezaevi‘ne nakledilmiştir.
18 yıl hapis cezasına çarptırılan ve cezası Yargıtay tarafından onanan Çakmak, hapiste iken akciğer kanserine yakalanmış ve tedavi süreci başlamıştır. 1 Şubat 2014’te infazının sağlık sorunları nedeniyle ertelenmesine karar verilmiştir. 31 Mart 2015’te beraat eden Çakmak, 3 Temmuz 2015’te yaşamını yitirmiştir. Hayatını kaybettiğinde 52 yaşında olan Çakmak’a, tutuklama kararı veren hâkim Ömer Diken tarafından “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan 13 yıl 4 ay hapis cezası verilmiş ve Balyoz sanıkları beraat etmiştir.
Cem Aziz Çakmak’ın Özlü Sözleri
Çakmak, savunmasında şu sözleriyle dikkat çekmiştir: “Hiçbir ülke bizim hakkımızda ‘bizim çocuklar başardı’ diyemeyeceği için buradayız. Atatürkçü kimliğimiz, karada terörle mücadele ettiğimiz, denizde küresel güçlerin oyunlarını bozduğumuz için buradayız. Hainlik ve ihanetin odağı olan ve dış mihraklara uşaklık eden şerefsizlere sesleniyorum. Bu salondaki koltuklara oturacaksınız ve vatana ihanetten yargılanacaksınız. Bundan kaçışınız asla mümkün değil…”
Kanser tedavisi gördüğü süreçte ise “Ey Ahmet Altan, GATA’daki hasta yatağımdan sana meydan okuyorum!” cümleleriyle de tepki göstermiştir.
