Balık Tüketiminin Önemi ve Pişirme Yöntemleri
Denizlerde av yasağının sona ermesiyle birlikte balıklar tezgâhlarda yerini almaya başladı. Sağlık açısından son derece faydalı bir besin kaynağı olan balığın tüketimi kadar, nasıl pişirildiği de büyük bir öneme sahiptir. Balığın yüksek protein içeriği ve sağlıklı yağ asitleri barındırdığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Duygu Yıldırım, “Balık pişirirken minimum vitamin kaybı hedeflenmeli. Fırında, ızgarada veya buğulama yöntemiyle pişirilen balık, derin yağda kızartılmış balıka göre çok daha sağlıklıdır” şeklinde konuştu.
“Diğer Protein Kaynaklarına Göre Daha Düşük Kalorili”
Balığın yüksek protein içeriği ve sağlıklı yağ asitleri ile zengin bir besin olduğunu vurgulayan Dyt. Duygu Yıldırım, “Balık, diğer protein kaynaklarına kıyasla daha düşük kalorili olduğu için kilo korumak ve kilo vermek isteyen bireyler için son derece uygun bir tercihtir. Sağlığa sayısız faydaları nedeniyle haftada en az iki kez tüketilmesi önerilmektedir. Ancak balık tüketemiyorsanız veya vegan bir beslenme tercih ediyorsanız, doktorunuza danışarak balık yağını takviye gıda olarak alabilirsiniz” diye ekledi.
“Omega-3; Somon, Alabalık, Uskumru Gibi Yağlı Balıklarda Daha Fazla”
Balığın, D vitamini, B2 vitamini, demir, çinko, magnezyum, kalsiyum, fosfor gibi pek çok mineral ve vitamin kaynağı olduğunu ifade eden Dyt. Duygu Yıldırım, “Balık, ayrıca EPA (eikosapentaenoik asit) ve DHA (dokosaheksaenoik asit) olmak üzere iki tür Omega-3 yağ asidi içerir. Vücudumuz Omega-3 yağ asitlerini üretemediği için dışarıdan, yiyeceklerle almak zorundayız. Omega-3 her tür balıkta bulunur; ancak özellikle somon, alabalık ve uskumru gibi yağlı balıklarda daha fazla bulunur. Bununla birlikte, bazı balıklar beyin gelişimi problemleriyle ilintili olan cıva bakımından da yüksek olabilir. Bu nedenle hamile kadınların cıva bakımından düşük olan somon ve uskumru gibi balıkları tercih etmesi önerilir. Haftada 300 gramdan fazla balık tüketmemelidirler” şeklinde uyarıda bulundu.
“Balık Yağının Faydaları”
Balık yağı ile zenginleştirilmiş bir diyetin, kan basıncını düşürerek kalp krizi riskini azaltabileceğini dile getiren Dyt. Yıldırım, şunları söyledi:
- “Balık yağı, kolesterol ve trigliserid (yağ) seviyelerini düşürmektedir.”
- “40 yaşından itibaren bireylerde kemik yoğunluğu ve kütlesi azalmaktadır. Balık, kemik yoğunluğunu koruyan besin içerikleri barındırır, bu nedenle düzenli balık tüketimi kırık ve osteoporoz riskini azaltabilir.”
- “Balık yağları, kan damarı yüzeyini genişleterek dokulara oksijen girişini artırır. Bu nedenle astım hastalarına da faydaları bulunmaktadır.”
- “Daha sık ve düzenli balık tüketen bireylerde Alzheimer hastalığı oluşma riski daha düşüktür.”
“Tükettiğiniz balığı çeşitlendirmeli ve mevsiminde almalısınız. Cıva ve ağır metaller bakımından yüksek olan balıkları tercih etmemelisiniz. Yaşlılar, hamileler, çocuklar ve bağışıklığı düşük bireylerin az pişmiş veya çiğ balıklardan uzak durması gerekmektedir.”
“Sağlıklı Pişirme Yöntemleri”
Balık pişirmenin püf noktasına dikkat çeken Dyt. Yıldırım, “Balık pişirirken vitamin kaybını en aza indirmek için fırında, ızgarada veya buğulama yöntemiyle pişirilmelidir. Bu yöntemler, derin yağda kızartılmış balığa göre çok daha sağlıklıdır” ifadelerini kullandı.
“Ağır Metal İçeriğinin Olumsuz Etkilerini Azaltmak”
Bayat balığın yoğurt, ayran gibi süt ürünleriyle birlikte tüketilmemesi gerektiğinin altını çizen Dyt. Yıldırım, “Taze balık, süt ürünleri ile birlikte tüketildiğinde herhangi bir sakınca yoktur. C vitamini kaynakları olan yeşil yapraklı sebzeler ve limon ile tüketilmesi, deniz kaynaklı ağır metal içeriğinin vücutta oluşturabileceği zararlı etkileri azaltabilir” diye belirtti.