1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Bağımlılık: Beyin Hastalığı ve Tedavi Süreci

Bağımlılık: Beyin Hastalığı ve Tedavi Süreci

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bağımlılık ve Tedavisi: Bir Beyin Hastalığı

Bağımlılık ve Tedavisi: Bir Beyin Hastalığı

Beyinde bağımlılık yaratan maddeler arasında sigara, alkol, uyuşturucu ve çeşitli ilaçlar yer almaktadır. Bu maddeler kullanılmadığında, bireylerde titreme, dikkat dağınıklığı, huzursuzluk ve öfke nöbetleri gibi yoksunluk belirtileri ortaya çıkabilir. Maddesiz bir yaşam ise giderek imkansız hale gelmektedir. Ancak tedavi süreci zorlu olsa da imkânsız değildir. Eğer hasta tedaviye istekli ise, her türlü bağımlılık tedavisi başarıyla sonuçlanabilmektedir. Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi AMATEM Birimi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Suat Küçükgöncü, “Bağımlılık, sinsi ve kronik bir beyin hastalığıdır” şeklinde ifade etmektedir.

Tehlike Sadece Alkol ve Sigara ile Sınırlı Değil

Türkiye’de 18 yaşından büyük her iki bireyden birinin en az bir kez sigara kullandığı, yüzde 40’ının ise en az bir kez alkol tükettiği gözlemlenmektedir. Ancak Doç. Dr. Küçükgöncü, tehlikenin yalnızca alkol ve sigarayla sınırlı olmadığını belirtmektedir. Teknoloji, alışveriş, kumar ve cinsel bağımlılık gibi diğer bağımlılık türleri de bireyin kendisi kadar ailesine ve topluma ağır ekonomik ve psikolojik zararlar vermektedir. Belirli bir süre, belirli bir maddeyi belli dozlarda kullanmanın herkes için bağımlılık riski taşıdığını vurgulayan Küçükgöncü, “Biz istemesek, bağımlı olmayacağımızı düşünsek bile kişilik özelliklerimiz ile birlikte kullanılan maddenin miktarına ve süresine bağlı olarak hepimiz bağımlılık geliştirebiliriz” demektedir.

Doç. Dr. Küçükgöncü, birçok bağımlının sıkça dile getirdiği “Bir kere denesem bir şey olmaz”, “Zaten bir daha kullanmam”, “Ben istediğim zaman bırakırım” gibi yanlış inançların bağımlılıklardan kurtulmanın en büyük engeli olduğunu vurgulamaktadır. Zamanla bu inançlar yerini “Ben istesem de bu beni bırakmıyor” gibi olumsuz düşüncelere bırakmaktadır. Bağımlılık, genel olarak vücudun bir ya da birden fazla işlevini olumsuz etkileyen maddelerin sürekli bir şekilde kullanılmasıdır. Kişiler bu maddeleri bırakmayı isteseler de, kolayca bırakamazlar. Kullanım sıklıkları zaman içerisinde artış göstermektedir. Psikiyatrik bir sendrom olan bağımlılık, ciddi bir hastalık olarak kabul edilmektedir.

Bağımlılık Riskinin Değerlendirilmesi

Doç. Dr. Küçükgöncü, bağımlılık riski taşıyan kişilerin aşağıdaki ölçütlerden bir ya da birden fazlasını göstermesi durumunda riskin daha yüksek olduğunu belirtmektedir:

  • Madde kesildiğinde ya da azaltıldığında yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması,
  • Madde kullanımını bırakmak için yapılan ama boşa çıkan çabalar,
  • Maddeyi sağlamak, kullanmak ya da bırakmak için fazla zaman harcama,
  • Madde kullanımı nedeniyle sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin olumsuz etkilenmesi,
  • Maddenin daha uzun ve yüksek miktarlarda alınması,
  • Fiziksel ya da ruhsal sorunların artmasına rağmen madde kullanımını sürdürme.

Hangi Hasarlara Yol Açıyor?

Bağımlı bireyler, maddeyi kullanmadıkları zamanlarda yoksunluk belirtileri olarak terleme, titreme, baş dönmesi, bulantı ve kusma gibi fiziksel durumlarla karşılaşmaktadır. Zamanla, kullanılan miktar birey için yeterli gelmemeye başlar ve bu da madde miktarının artmasına yol açar. Doç. Dr. Küçükgöncü, madde kullanımının beden ve beyinde ciddi zararlara neden olabileceğini vurgulamakta ve şu bilgileri eklemektedir: “Beyindeki sinir hücreleri arasındaki iletişimi bozarak, beynimizin olayları ve durumları algılamasını engelleyebilir, davranışlarımızı değiştirebilir. Bu kalıcı hasarlara yol açabilir. Ayrıca kalp damar sistemi rahatsızlıkları, karaciğer sorunları, cinsel işlev bozuklukları ve daha birçok fiziksel rahatsızlık riski artmaktadır. Kullananların yaşam süreleri kısalmaktadır.”

Nasıl Tedavi Ediliyor?

Bağımlılığın tedavisinde en önemli adım, kişinin tedaviye istekli ve motive olmasıdır. Doç. Dr. Küçükgöncü, tedavinin ilk aşamasında alanında yetkin kurum ve kuruluşlara başvurulması gerektiğini vurgulamaktadır. Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi AMATEM Birimi’nde, ilaç tedavisinin yanı sıra bireysel ve grup psikoterapisi uygulamaları ile hastalar ayakta veya yatarak tedavi edilmektedir. Tedavi süreci hakkında şu bilgileri vermektedir:

  • Bağımlı hastalarımıza psikolojik ve psikiyatrik destek almalarını, bağımlılık gruplarına katılmalarını öneriyoruz.
  • Bağımlılık tedavisini birkaç aşamada gerçekleştirmekteyiz. İlk aşama, yoksunluk döneminin tedavisinde arındırma tedavisidir. Maddenin etkilerinin geçmesi ve bu süreçle ilgili olabilecek fiziksel ya da psikolojik sorunların üstesinden gelinmesi sağlanır. Bu dönemde genellikle tıbbi yardım gereklidir.
  • Daha sonra, idame tedavisi ve tekrarların önlenmesi için ilaç tedavisi, psikolojik destek ve grup terapileri uygulanmaktadır. Bu süreçte ailenin ve çevrenin sosyal desteği, sevgisi ve ilgisi oldukça önemlidir.

Doç. Dr. Küçükgöncü, AMATEM’de alkol ve madde kullanım bozukluklarının yanı sıra sanal oyun ve kumar bağımlılığı gibi davranışsal bağımlılıkların da tedavi edildiğini, ayrıca danışanların ailelerine yönelik eğitim programlarının tedavi sürecinde önemli katkı sağladığını da eklemektedir.

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi AMATEM Birimi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Suat Küçükgöncü

Bağımlılık: Beyin Hastalığı ve Tedavi Süreci
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin