Ayak Sorunlarına Dikkat!
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ahmet Dinç, ayak sorunlarının sadece ayakları etkileyen bir problem olarak algılanmaması gerektiğine dikkat çekiyor. “Nasılsa yürüyebiliyoruz” gibi düşünerek ayaklarımıza gereken özeni göstermediğimizde, bazı belirtileri ihmal edebiliyoruz. Ayakkabı seçiminde de genellikle estetiği ön planda tutuyoruz; rengi ve deseni güzel olan ayakkabılar alırken, sağlıklı olup olmadığı ikinci planda kalıyor. Ancak bu tür bir yaklaşım, ileride ciddi sağlık sorunları ile karşılaşmamıza neden olabilir.
Topuk Dikeni Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Ayaklarımızda en yaygın olarak görülen sorunlardan biri topuk dikenidir. Fazla kilo, sürekli ayakta durmayı gerektiren işler, yanlış ayakkabı seçimi, bazı iltihaplı romatizma hastalıkları ve stres oluşturan sportif faaliyetler, topuk dikeninin gelişiminde büyük risk faktörleri arasındadır.
Topuk Dikeni ve Cilt Sorunları
Dr. Dinç, topuk dikeni ile bazı cilt sorunlarının sıklıkla karıştırıldığını vurguluyor. Topuk dikeni, topuk kemiğinin alt veya arka kısmında kalsiyum birikmesi sonucu oluşan kemiksi bir çıkıntıdır. Dışarıdan gözlemlenebilir bir durum değildir çünkü kemik ve kas bileşkesinde yer almaktadır. Halk arasında topuk bölgesinde görülen deri sertlikleri, çıkıntılar veya siğiller de topuk dikeni olarak adlandırılabilmektedir. Ancak bunların topuk dikeni ile ilgisi yoktur ve cildiye doktoru tarafından değerlendirilmesi gerekir.
Topuk Dikeninin Oluşumu
Topuk dikeni genellikle ayağın altında bulunan plantar fasya adı verilen kalın doku bandının iltihaplanması sonucunda ortaya çıkar. Bu doku bandı, ayağı destekleyerek şok emici işlevi görür. Zamanla bu banttaki stres ve gerginlik arttığında, iltihaplanma gelişir ve bölgede kalsiyum birikmeye başlar; bu birikim röntgende kolaylıkla tespit edilebilir.
Topuk Dikeninin Belirtileri
Uzun süre hareketsiz kalma sonrasında ayak tabanında ve topukta batma hissi, topuk dikeninin en belirgin belirtisidir. Sabah yataktan kalktıktan sonra atılan ilk birkaç adımda şiddetli ağrı tipiktir ve uzun süre ayakta kalma ve yürüme ile bu ağrı artabilir. Topuk dikeni, yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren bir rahatsızlıktır. Hastanın yürümesini ve ayakta durmasını zorlaştırarak günlük aktivitelerini engelleyebilir.
Topuk Dikeni Tedavi Yöntemleri
Topuk dikeni tedavisinde öncelikle ayağa binen basıncı azaltarak ağrı ve iltihabı kontrol altına almak amacıyla çeşitli önlemler alınmalıdır. Bu amaçla:
- Uzun süre ayakta kalmaktan ve aşırı yürüyüşten kaçınmak,
- Yumuşak tabanlı ayakkabı veya terlik giymek,
- Kilo vermek,
- Topuk yastığı ve tabanlık gibi destekler kullanmak önerilmektedir.
Bu önlemlerin yeterli olmadığı durumlarda ise fizik tedavi yöntemlerine başvurulması gerekmektedir.
ESWT Tedavisi Nedir?
ESWT yani şok dalga tedavisi, topuk dikeni tedavisinde sıklıkla başvurulan bir yöntemdir. Yüksek basınçlı ses dalgalarının kullanıldığı bu güvenilir tedavi yöntemi, genellikle 10-20 dakika sürer ve toplam 3 ila 5 seans arasında uygulanır. Uygulama sonrasında hasta günlük yaşamına devam edebilir. Genellikle tedaviden sonra 4-6 hafta içinde ağrı ve şikayetler büyük ölçüde azalır ve hastanın yaşam kalitesinde belirgin bir iyileşme sağlanır.” diyerek sözlerini tamamladı.
