Özkaya’nın Eğitimdeki Yenilikçi Çalışmaları
Atakan Özkaya, üniversite eğitimini almak üzere geldiği İstanbul’da, ortaokul ve lise öğrencilerine sınavlarına hazırlık süreçlerinde destek olmak amacıyla özel ders vermeye başladı. Bu süreçte, öğrencilerin karşılaştığı zorluklara yakından tanıklık eden Özkaya, 2021 yılında Sarıkamış’a gerçekleştirdiği bir gezi sırasında tanıştığı ilkokul öğrencisinden de benzer şikayetler duydu. Özellikle Kovid-19 döneminin getirdiği eğitimdeki zorlukların, coğrafi bir fark gözetmeksizin tüm öğrenciler üzerinde etkili olduğunu fark eden Özkaya, öğrencilere nasıl daha iyi destek olabileceği konusunda çeşitli projeler geliştirmeye karar verdi.
Bu bağlamda, Özkaya, geçen yıl Boğaziçi, Koç ve Bilkent üniversitelerinin farklı fakültelerinden mezun olan 15 arkadaşıyla bir araya gelerek, eğitimdeki sorunlara dair fikir alışverişinde bulundu. Bu tartışmalar sonucunda, Türkiye’nin yerli yapay zeka destekli eğitim asistanı platformu hayata geçirildi.
‘Her Çocuğun Bilgi Eksiği Farklı’
Özkaya, uygulamayı geliştirme amacını “her çocuğun bilgi eksikliğinin farklı olması ve buna göre bir destek sağlanması” fikriyle açıkladı. Yerli asistan platformunun öğretmenler için bir “copilot” işlevi gördüğünü belirten Özkaya, şöyle devam etti: “Uygulama, öğretmenlerin günlük işlerine de yardımcı oluyor. Bu platformun arkasında, dil modeli olarak adlandırdığımız yapay zeka sistemleri bulunuyor. Bu yapay zekaları, birbirleriyle iletişim kuracak şekilde entegre ediyoruz. Bu mimaride, öğretmen bir komut (prompt) yazıyor. Örneğin, ‘Sivas Kongresi’ hakkında bilgi istiyorsa, biz de bu konunun kazanımlarına dair ilgili belgeleri tarıyoruz ve öğretmenin belirlediği her konuda gerekli bilgileri sunuyoruz. Bu sayede sınıfta interaktif bir şekilde ders işleyebiliyor ve tek tıkla soruları hazırlayıp öğrencilere dağıtabiliyor. Tüm algoritmayı ve yazılımı bu şekilde planladık.”
Özkaya, eğitimde fırsat eşitliğine katkıda bulunmak amacıyla platformu hayata geçirdiklerini ve öncelikle Türkiye’de hizmet vermeyi hedeflediklerini vurguladı. Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen uygulamanın, Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına da uygun olması için titiz bir çalışma yürüttüklerini belirten Özkaya, her çocuğun öğrenme sürecinin farklı olduğunu ifade etti.
Özkaya, sözlerine şöyle devam etti: “Bir kere, okuldaki eğitim teknolojisine entegre bir platform olması gerekiyor ki çocuklar kendi hızlarında ilerleyebilsin. Ayrıca özel dersler oldukça maliyetli. Diyelim ki bütçenizden bir saat, iki saat özel ders alıyorsunuz, ancak her gün ve her an kaliteli eğitime ulaşmak nasıl mümkün olabilir? İşte bu noktada yerli uygulamamız devreye girdi. ‘Bir mobil uygulama yapalım’ dedik. Uygulama artık neredeyse her eve ve telefona girmeyi başardı. Platformu 10 binden fazla öğrenci indirdi ve aktif olarak kullanıyor. Öğretmenler tarafında ise 2 bin öğretmen, günlük hayatlarını kolaylaştıracak araçları düzenli olarak kullanıyor. Bu, aslında Atakan’a özgü, Kaan’a özgü bir asistan. Türk müfredatına son derece hakim olması da büyük önem taşıyor. Bu düşünceyle yola çıktık.”
‘Yerli İmkanlarla Geliştirdiğimiz Platformu İhraç Etmek En Büyük Hayalimiz’
Atakan Özkaya, ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik uygulamanın bir yardımcı eğitim asistanı olduğunu hatırlatarak, “Çocuklar artık uygulamaya girip akıllarına takılan her soruyu sorabiliyor ve müfredata uygun yanıtlar alabiliyorlar. Ayrıca sesli konuşabiliyor ve yapamadıkları soruların fotoğraflarını çekip platform üzerinden gönderebiliyorlar. Bu aslında okula destek olan bir platform. Okulda açılan boşlukları, öğrencilerin kendi hızlarında kapatabileceği bir alan sunuyor. Öğrencilerin böyle bir yardıma ihtiyaçları vardı” diye konuştu.
Çalışmaları için İş Bankası Yapay Zeka Fabrikası’ndan destek aldıklarını ve Türk Eğitim Derneği (TED) ile işbirliği yaptıklarını dile getiren Özkaya, “Yetenekli, tutkulu ve etki bırakmak isteyen genç insanlarla takımımızı büyütüyoruz. Buradaki amacımız eğitimde anlamlı bir rol oynamak” dedi.
Yapay zeka ile artık bu tür desteklerin mümkün olduğunu ifade eden Özkaya, konuşmasını şöyle tamamladı: “Türkiye’de bunu bir başarı hikayesi haline getirip, daha da geliştirerek yurtdışında, özellikle Afrika ve Hindistan’da eğitime erişim imkanı bulamayan her çocuğun hayatına dokunmak istiyoruz. Bunun için gece gündüz çalışıyoruz. Yerli imkanlarla geliştirdiğimiz platformu ihraç etmek en büyük hayalimiz. İhracata başladığımızda, platformu yabancı kullanıcılara tanıtmak amacıyla Anadolu’dan izleri ve konuları da dahil edeceğiz. Türkiye’deki milli değerleri evrensel bir potada eritip, bu ülkelere giderken, hikayemizi taşırken kendimizden de bir parça sunmak istiyoruz.”