Alman bilim insanlarından oluşan bir ekip, Covid-19’a karşı geliştirilen AstraZeneca ve Johnson & Johnson aşılarını olan bireylerde gözlemlenen kan pıhtılaşması vakalarını önleyebilecek yeni yaklaşımlar üzerinde çalışıyor. Bu araştırmacılar, aynı zamanda aşıların hangi yönlerinin iyileştirilebileceği konusunda üreticilere değerli rehberlik sunabileceklerini belirtiyorlar.
Frankfurt’taki Goethe Üniversitesi’nde profesör olan Rolf Marschalek ve meslektaşları, kan pıhtılaşması sorununa çözüm bulmanın anahtarının adenovirüs teknolojisinde yatabileceğini öne sürüyor. Adenovirüs, koronavirüsün başak proteinini vücuda iletmek için kullanılan bir soğuk algınlığı virüsü olarak biliniyor. Araştırmacılar, kan pıhtılaşması vakalarının gözlemlenmediği Pfizer-BioNTech ve Moderna’nın mRNA aşıları için bu dağıtım sisteminin kullanılmadığını vurguluyor.
Aşılanmış bireylerde kan pıhtılaşması olayları nadir görülse de, özellikle şiddetli Covid-19 hastalığı geçirme olasılığı daha düşük olan genç yaş grubunda bu riskin artması dikkat çekiyor. Örneğin, İngiltere’de AstraZeneca aşısı yapılan 33 milyon kişiden, 40 yaşın altındaki bireylerde 309 kan pıhtılaşması vakası kaydedilmiştir. Bu durum, genç bireylerin aşı seçiminde dikkate alınması gereken önemli bir faktör haline gelmiştir.
Financial Times’a yaptığı açıklamada, J&J’nın kendileriyle iletişim halinde olduğunu ifade eden Prof. Marschalek, bu sorunun çözümüne yönelik olarak aşıların yeniden tasarlanabileceğini belirtti. Ancak, Marschalek’in bu açıklaması, bilimsel topluluk içinde henüz diğer uzmanlar tarafından kesin olarak onaylanmamış bir hipotez olarak değerlendiriliyor.