1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Aspartam ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Aspartam ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), birçok gıda ve içecekte bulunan sentetik tatlandırıcı aspartamı, “kanserojen olma ihtimali bulunan maddeler” listesine dahil etti. Ancak, günlük aspartam tüketimiyle ilgili tavsiyesi değişmedi. “Kanserojen olma ihtimali” etiketi genellikle panik ve belirsizlik yaratabilir; ancak bu durum, aspartamın kanserojen olduğu anlamına gelmiyor. Birçok kişi aspartamı günlük güvenli limitin altında tüketiyor, fakat WHO, aşırı tüketicilere bu tatlandırıcıyı kullanmayı azaltmalarını öneriyor.

Aspartam, şekerden yaklaşık 200 kat daha tatlıdır ve diyet ürünler ile şekersiz içeceklerde sıklıkla yer almaktadır. Özellikle Diyet Coca Cola, Coca Cola Zero, Pepsi Max ve 7Up Free gibi popüler markaların içeriğinde tatlandırıcı olarak kullanıldığı bilinmektedir. Bununla birlikte, aspartam aslında diş macunundan sakıza, yoğurttan şekerlemelere kadar yaklaşık 6000 üründe bulunmaktadır.

Aspartamın Güvenliği Üzerine Tartışmalar

“Sorun aşırı tüketimde” ifadesi, aspartamın güvenliği konusundaki tartışmaların merkezinde yer alıyor. 1980’lerden beri bu tatlandırıcının sağlık üzerindeki etkileri sıklıkla sorgulanıyor. WHO’nun beslenme ve gıda güvenliği departmanının müdürü Dr. Francesco Branca’ya “şeker mi tatlandırıcı mı?” diye sordum. Dr. Branca, “Eğer tatlandırıcılı kola ile şekerli kola arasında kalıyorsanız, bence üçüncü bir seçenek olmalı; o da su içmek ve şekerli ürünlerin hepsinin tüketimini sınırlamaktır,” şeklinde yanıtladı. Araştırmaların aspartamın sağlık açısından olumsuz etkileri olabileceğine dikkat çektiğini, ancak ara sıra bir diyet içecek ya da tatlandırıcı içeren diğer ürünlerin tüketilmesinin “endişe etmeyi gerektirmediğini” belirtti. “Sorun aşırı tüketenler,” diye ekledi.

IARC ve Aspartam Sınıflandırması

WHO’nun Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), kanserle ilgili kanıtları değerlendiren ilk kurumdur. IARC, maddeleri dört ana grupta sınıflandırmaktadır:

  • Grup 1: Kanserojen maddeler
  • Grup 2A: Muhtemelen kanserojen olan maddeler
  • Grup 2B: Kanserojen olma ihtimali bulunan maddeler
  • Grup 3: Sınıflandırılamayan maddeler

Geçtiğimiz haftalarda WHO, aspartamı, aloe vera ve kurşunun da dahil olduğu “kanserojen olma ihtimali bulunan maddeler” kategorisine dahil etti. Bu karar, daha çok karaciğer kanseri ile bağlantılı olduğu iddia edilen üç çalışmaya dayanarak alındı. Ancak eğer kanıtlar güçlü olsaydı, aspartam daha yüksek bir kategoride yer alırdı. IARC’tan Dr. Mary Schubauer-Berigan, “kanıtın yeteri kadar güçlü ve ikna edici olmadığını” ifade ederek, bunun daha fazla araştırma yapılması için bir çağrı olduğunu belirtti.

Yanlış Anlamalar ve Sağlık Üzerindeki Etkiler

Kanser sınıflandırmaları, yanlış anlamalara yol açabilir. Alkol ve plutonyum gibi maddelerin kansere yol açtığı kanıtlanmıştır, ancak biri diğerinden çok daha tehlikelidir. Bu nedenle WHO ve Gıda Örgütü (FAO) katkı maddeleri üzerinde çalışmalarını sürdürmektedir. Ayrıca, kalp hastalıkları ve Tip 2 diyabet riskleri de analiz edilmektedir.

WHO, 1981 yılından bu yana günlük 40 miligramlık aspartam tüketiminin güvenli olduğunu belirtmektedir ve bu tarihten bu yana önlemleri artıracak “yeterli sebep” bulunmamıştır. Dolayısıyla, günlük güvenli limit vücut ağırlığı başına 40 mg olarak belirlenmiştir. Ancak bu bir hedef değil, aşılmaması gereken bir sınırdır. Vücut ağırlığına göre tavsiye verildiği için çocuklar için bu limit daha düşüktür.

Dr. Branca, akşam yemeklerinde bir şişe gazlı içeceğin masada bulunmasının sağlıklı bir davranış olmadığını, çünkü çocukların bunu alışkanlık haline getirebileceğini ifade etti. Ayrıca, tatlandırıcıların kilo vermeye yardımcı olmadığına dair birçok araştırmanın bulunduğunu belirtti. Bu nedenle, hem şeker hem de tatlandırıcıların tüketimini azaltmanın önerildiğini vurguladı. Şirketlerin, ürünlerini daha az tatlı ama yine de lezzetli hale getirmelerine yönelik önerilerde bulundu.

Aspartamın Kansere Yol Açma Mekanizması Üzerine Araştırmalar

Aspartamın Kansere Yol Açma Mekanizması Üzerine Araştırmalar

Aspartamın kansere nasıl yol açabileceği (eğer gerçekten yapıyorsa) üzerine pek çok araştırma yapılmaktadır. WHO raporları, aspartamın bağırsakta hızla diğer üç maddeye, fenilalanin, aspartik asit ve metanole parçalandığını göstermektedir. Ancak bu maddeler, aynı zamanda kanserle bağlantılı olmayan çok sayıda diğer yiyeceğin sindirilmesi sırasında da ortaya çıkar. Ayrıca araştırmacılar, aspartamın doğrudan insanların DNA’sında kanserli mutasyonlar oluşturmadığı sonucuna varmıştır. Ancak, vücuttaki iltihap seviyelerini artırabileceği mümkündür.

Uluslararası Tatlandırıcılar Birliği Genel Sekreteri Frances Hunt-Wood, yapılan çalışmaların “aspartamın güvenliğini bir kez daha teyit ettiğini” söyledi: “Aspartam, tüm düşük kalorili/kalorisiz tatlandırıcılar gibi, dengeli bir beslenmenin parçası olarak kullanıldığında, tüketicilere kritik bir halk sağlığı hedefi olan şeker alımını azaltma seçeneği sunmaktadır.”

Ancak, aspartamı güvenli bir şekilde tüketemeyen bireyler de mevcuttur. Bu kişiler, aspartamın parçalanması sırasında salınan fenilalanini metabolize edemeyen fenilketonüri (PKU) adı verilen genetik bir hastalığa sahip olanlardır.

Aspartam ve Sağlık Üzerindeki Etkileri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin