Aşırı Terleme Üzerine Bilgiler
Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İlker Kolbaş, aşırı terleme konusunda önemli uyarılarda bulunarak bu durumun tanımını yapıyor. “Terleme, vücut sıcaklığının dengelenmesini sağlayan normal bir fizyolojik işlevdir. Ancak aşırı terleme (hiperhidroz), çevresel faktörlerden veya vücudun ısı kontrol mekanizmalarından bağımsız olarak gerçekleşen bir durumdur. Bu terleme, bazen bir ilacın yan etkisi ya da tıbbi bir hastalığın belirtisi olabileceği gibi, sebepsiz yere de ortaya çıkabilir” şeklinde açıklıyor.
Yaygın ve Bölgesel Terleme
Aşırı terlemenin nasıl geliştiği konusunda bilgi veren Dr. Kolbaş, “Yaygın aşırı terleme genellikle enfeksiyonlar, hormonal bozukluklar, sinir sistemi hastalıkları, kalp ve akciğer hastalıkları ya da kullanılan ilaçlar gibi nedenlerle ortaya çıkar. Bölgesel aşırı terleme ise genellikle avuç içleri, koltuk altları, baş-boyun ve ayak tabanlarında görülmektedir. Bölgesel aşırı terleme, yaygın terlemeden daha sık rastlanan bir durumdur. Bunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, mevcut ortama karşı sinir sisteminin aşırı tepkisi olarak açıklanabilir” ifadelerini kullanıyor.
Terleme Atakları Görülebilir
Herhangi bir tıbbi hastalığa bağlı olmayan aşırı terleme durumu ‘primer hiperhidroz’ olarak adlandırıldığını belirten Dr. Kolbaş, “Bu durum genellikle erken yaşlarda ortaya çıkmakla birlikte, ortalama olarak 25 yaşında başlamaktadır ve kadınlarla erkekler arasında eşit oranda görülmektedir” diyor.
Tanı İçin Gerekli Belirtiler
Dr. Kolbaş, bir hastaya primer hiperhidroz tanısı koyabilmek için gerekli olan belirtileri şu şekilde sıralıyor:
- Terlemenin en az 6 aydır devam etmesi,
- Haftada en az bir kez terleme atağının yaşanması,
- Terlemenin vücudun her iki tarafında da görülmesi,
- Hastanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemesi,
- 25 yaşından önce ortaya çıkmış olması,
- Ailede benzer terleme hikayesinin bulunması,
- Uykuda terleme olmaması gerekmektedir.
Enfeksiyon Riski Doğurabilir
Aşırı terlemenin mutlaka çözülmesi gereken bir durum olduğuna dikkat çeken Dr. Kolbaş, “Aşırı terleme nedeniyle cilt florası bozulur, bu da bakteriyel ve mantar enfeksiyonlarına yatkınlığı artırır. Ayrıca, hastaların sosyal yaşamlarında olumsuz etkilere neden olabilir” açıklamasında bulunuyor.
Teşhis Koyma Süreci
Aşırı terlemenin teşhisinde kullanılabilecek yöntemler hakkında bilgi veren Dr. Kolbaş, “Tanıda en önemli yol gösterici, hastanın öyküsüdür. Bölgesel primer hiperhidroz durumunda ek testlere ihtiyaç olmayabilir. Ancak genel bir terleme durumu varsa ya da fizik muayenede ek patolojik bulgular tespit edilirse, ilgili tıbbi branşların da değerlendirmesi gerekebilir” diyor.
Doktor Seçiminde Tedavi Biçimi Göz Önünde Bulundurulmalı
Genel terleme sorunları için dermatoloji, dahiliye veya göğüs hastalıkları uzmanlarına başvurulabileceğini belirten Dr. Kolbaş, “Fakat el ve koltuk altındaki aşırı terleme için tedavi yöntemine göre doktor seçilmelidir. Aşırı terlemenin altında yatan bilinen bir hastalık varsa, öncelikli tedavi bu hastalığa yönelik olmalıdır. Primer bölgesel terleme şikayeti olan hastalarda, cerrahi olmayan, cerrahiye benzeyen ve cerrahi tedavi seçenekleri mevcuttur. Cerrahi olmayan tedavi, bölgesel uygulanan veya ağızdan alınan ilaçlarla yapılırken, cerrahiye benzeyen tedavi seçenekleri botoks uygulaması ve iyontoforez uygulamalarını içermektedir” diye ekliyor.
Ameliyat Süresi Ortalama 30 Dakika
Cerrahi olarak uygulanabilecek yöntemlere de değinen Dr. Kolbaş, “El ve koltuk altı ter bezlerinin sinirleri göğüs kafesinin içinde yer almaktadır. Ameliyat, genel anestezi altında torakoskopi adı verilen kapalı bir yöntemle tek bir delikten gerçekleştirilir. Hangi tarafın ameliyatı yapılacaksa o tarafın akciğeri söndürülür ve ter bezlerine giden sinirler klip ile kapatılır ya da koter ile kesilerek sinirsel iletim sonlandırılır. Hangi sinirin kesileceği, hastanın şikayetlerine bağlı olarak değişir. Ameliyat süresi ortalama 30 dakikadır” diyerek sözlerini tamamlıyor.
