Aşıların Alerjik Reaksiyonları Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Pfizer-BioNTech ve Moderna aşıları, dünya genelinde milyonlarca insanın Koronavirüs’e karşı korunması için uygulandı. Ancak, bu aşıları olan bazı bireyler, enjeksiyon bölgesinde ateş, baş ağrısı ve ağrı gibi yan etkilerle karşılaşabiliyor. Bu yan etkiler genellikle kısa süre içinde kaybolsa da, bazı durumlarda aşıya karşı ciddi alerjik reaksiyonlar bildirilmiştir. Bloomberg‘den John Lauerman tarafından derlenen bilgiler, geçmiş araştırmalardan günümüze kadar bu konuda önemli veriler sunuyor. İşte aşıların alerjik reaksiyonları hakkında bilinmesi gereken 6 önemli madde:
1. Anafilaksi (Aşırı Duyarlılık) Nedir?
Vücut, enfeksiyonlara karşı savunma mekanizması olarak antikor adı verilen koruyucu proteinler üretir. Ancak, bazen bu savunma mekanizmaları, kendisine de zarar verebiliyor. Nadir durumlarda, anafilaksi adı verilen ciddi bir alerjik reaksiyon ortaya çıkabilir; bu durumda dokularda iltihaplanma ve şişme meydana gelir. ABD’deki insanların yaklaşık %5’i, çeşitli maddelere karşı bu tür bir tepki geliştirmektedir. Örneğin, hava yollarında meydana gelen şişme, hayati tehlike oluşturabilir. ABD ve İngiltere’deki anafilaksi ölümlerinin en yaygın nedenleri arasında ilaç reaksiyonları yer almaktadır; bunun yanı sıra böcek sokmaları ve bazı yiyecekler de alerjik reaksiyonları tetikleyebilir.
2. Covid-19 Aşıları Hangi Vakalara Neden Oldu?
Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC), 19 Aralık’ta yaptığı sunumda, İngiltere’de Pfizer-BioNTech aşısı ile ilişkili iki anafilaksi vakası ve ABD’de altı benzer vakayı rapor etti. Örneğin, Alaska’da aşılanan bir sağlık çalışanı, bir gecede hastaneye kaldırılmak zorunda kaldı. Jerusalem Post’un haberine göre, İsrail’de Pfizer-BioNTech aşısını uygulanan bir kişi, aşı olduktan sadece bir saat sonra anafilaktik şok geçirdi. Bu hastanın daha önce penisilin alerjisi geçmişi olduğu belirtildi. Ayrıca, Boston’da kabuklu deniz ürünleri alerjisi bulunan bir doktor da Moderna aşısına karşı anafilaktik reaksiyon bildirdi. Neyse ki, bu vakaların hiçbiri ölümle sonuçlanmadı.
3. Alerjik Reaksiyonlar Daha Önce Aşılara Bağlanmış mı?
Evet, aşılar ile anafilaksi vakaları arasında bir bağlantı bulunmaktadır. Journal of Allergy and Clinical Immunology‘de 2016 yılında yayımlanan bir çalışmaya göre, 25.173.965 doz aşılamadan sonra yaklaşık 33 doğrulanmış anafilaksi vakası tespit edilmiştir. Pfizer ve Moderna aşılarının uygulanmasına bağlı bilinen vakaların oranı, önceki olayların iki katı kadar yüksek olmasına rağmen, bu oran yine de oldukça düşüktür.
4. Anafilaksi Riski Ne Kadar Sürer?
Genel olarak, anafilaksi riski uzun sürmez. St. Louis’deki Washington Üniversitesi’nde ilaç geliştirme uzmanı olan Michael Kinch, anafilaktik reaksiyonların genellikle belirli bir maddeye maruz kalındıktan sonra dakikalar veya saatler içinde geliştiğini belirtmektedir. 2016 yılındaki çalışmada, 29 vakada anafilaksi semptomlarının ortaya çıkma süreleri şu şekilde kaydedilmiştir: 8 vakada 30 dakika içinde, farklı bir 8 vakada 90 dakika içinde, 10 vakada 2 ila 4 saat içinde, 2 vakada 4 ila 8 saat içinde, ve 1 vakada ise ertesi gün belirtiler gelişmiştir.
5. Alerji Riski İçin Ne Yapılıyor?
İngiltere ve ABD, Covid-19 aşılarının herhangi bir bileşenine alerjisi olan kişilere, aşının uygulanmamasını önermektedir. Anafilaksi, bağışıklık tepkilerini yavaşlatan veya durduran Mylan NV’nin Epi-Pen’i gibi antihistaminikler ve adrenalin enjektörleri ile hızlı bir şekilde tedavi edilebilir. Bu nedenle, aşı uygulayan sağlık çalışanları, bu tür ilaçları hazırda bulundurmaktadır. Aşıların etkilerini olumsuz etkilememesi için bu tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. ABD’de sağlık çalışanları, aşı yapılan bireyleri enjeksiyondan sonra en az 15 dakika boyunca gözlemleyerek herhangi bir reaksiyon belirtisi aramaktadır. CDC’ye göre, ilk doz aşıya tepki gösteren bireylerin ikinci dozu almaları önerilmemektedir.
6. Aşılamada Tepkilere Neden Olan Faktörler Nelerdir?
Bu sorunun kesin bir yanıtı bulunmamaktadır. Scripps Research Translational Institute‘nin yöneticisi Eric Topol’a göre, iki olası neden öne çıkmaktadır: Birincisi, birçok gıda, kozmetik ve ilaçta bulunan polietilen glikol; ikincisi ise aşıların genetik bileşeni olan haberci RNA’yı kapsülleyen lipid nanopartiküllerdir. Polietilen glikol, daha önce bazı anafilaksi vakaları ile ilişkilendirilmiştir. Topol, Covid-19 aşılarının şu anda olduğundan daha güvenli hale getirilmesinin mümkün olabileceğini ifade etmektedir. Alerjik olmayan diğer ciddi yan etkilerin ortaya çıkması durumunda, “bu tür durumlar da muhtemelen oldukça nadirdir ve aşılamanın genel yararları büyük ölçüde olumlu kalmaktadır” şeklinde açıklamada bulunmuştur.