Öğretim Görevlisi ve Gezgin: Asil Özbay
Asil Özbay, İstanbul Gedik Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapıyor. Bunun yanı sıra, dünyayı, farklı kültürleri ve coğrafyaları tanımaya yönelik tutkulu bir gezgin. Uzun yıllar boyunca farklı kıtalarda, çeşitli şekillerde seyahat etti. Ancak, motosikletle gerçekleştirdiği karayolu yolculukları, ona bambaşka bir boyut kazandırmış. Bu deneyimler, dünyayı anlama ve anlamlandırma biçimini değiştirdi. Motosikletle seyahat etmenin, daha derin gözlemler yapma fırsatı sunduğunu düşünüyor. Karayolu ile gezmek, bazı şeyleri kıyaslamak ve karşılaştırmak için farklı bir ortam sağlıyor.
Deneyimin çok değerli olduğuna inanan Özbay, herkesin yolculuğunun kendine has olduğunu kabul ediyor. Ancak, onun için gelişim yolculuğunun yeni ülkeler görmek ve oradaki kurgusuz hikayelerin bir parçası olarak gözlemler yapmak olduğuna inanıyor.
Motosikletle Yolculuğa Başlama Hikayesi
Motosikletle dünya turu planlamak, pek çok kişi için heyecan verici bir hayal. Peki, sizin motosikletle tanışmanız nasıl oldu? Özbay, bisikleti çok sevdiğini belirtiyor. Bir gün daha uzaklara gitme arzusuyla yola çıkmaya karar verdi. Bu süreç, çok keskin bir geçiş olmadı; iki tekerin hayatında her zaman önemli bir yeri vardı, şimdi sadece motoru oldu. Tanıştıkları andan itibaren (yaklaşık 19 yıldır) motosiklet onun yol arkadaşı haline geldi. Motosikletin, yaşamına büyük katkılar sağladığını vurguluyor. Kısa süre içinde birçok deneyim yaşamasına ve dünyayı keşfetmesine yardımcı oldu. Motosikletle geçirdiği zamanlar, hayatının en keyifli anları arasında yer alıyor.
Dünya Turuna Hazırlık ve Motosiklet Seçimi
Her gezginin hayallerinden biri, bir gün dünya turuna çıkmak ve onu tamamlamaktır. Karavan, otostop, bisiklet gibi birçok ulaşım seçeneği mevcut. Ancak, öncelikle bu deneyime hazır olmak ve karar verebilmek gerekiyor. Özbay, motosikletle dünya turuna çıkmadan önce zaten seyahat ediyordum, uçak ve tren gibi yöntemleri kullanıyordum. Ancak, dünya turuna adım atmanın gerekliliği, Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda satranç antrenörlüğü yaptığı dönemde aklına geldi. Bu dönemde yüzlerce mahkumla sohbet etme fırsatı buldu. Bu deneyim, hayata dair sorgulamalar yapmasına ve olgunlaşmasına yardımcı oldu. Dünya turu her zaman hayalinde vardı ama hapishane deneyimi, hayallerin ertelenmemesi gerektiğini öğretti.
Zamanın ne kadar hızlı geçtiğine tanık olan Özbay, gençken hayallerinin daha sıcak olduğu bir dönemde, yola çıkması gerektiğini fark etti. Akademik kariyerinin daha hızlı ilerleyebileceğini biliyordu ancak asla pişman olmadı. En güzel şeyin, yaptığı yolculuklar ve bu yolculuklardan kalan hikayeler olduğunu düşünüyor.
Motosikletle Seyahatin Avantajları ve Dezavantajları
Düşününce, sadece iki teker üzerinde dünyayı dolaşıyorsunuz. Motosikletin en büyük artısı, istediğiniz an istediğiniz yere gidebilme özgürlüğü. Uçak, otobüs ya da trenin kalkış saatine bağımlı olmadan, dilediğiniz an yola çıkabiliyorsunuz. Seyahat süresince geçtiğiniz her yeri izleyebilme ve gözlemleme fırsatınız oluyor. Motosikletle seyahat etmek, ekonomik bir yöntem. Ülkemizdeki benzin fiyatlarını göz önüne alırsak, ülke sınırını geçtikten sonra daha az bütçe ayırıyorsunuz.
Bir diğer avantajı ise, gittiğiniz yerlerdeki insanların sizi, motosikletle seyahat eden bir seyyah olarak karşılaması. Bu durum, karşılaştığınız insanlarla iletişimi kolaylaştırıyor. Özbay, motosikletle seyahat etmenin pek bir olumsuz tarafı olmadığını düşünüyor. Ancak, lojistik sorunların zorlayıcı olabileceğini belirtiyor. Karayolu geçişi olmayan ülkelerde, gemiye ya da uçak kargoya yüklemek zorunda kalmak ve yedek parça bulmada yaşanan zorluklar, motosiklet seyahatinin dezavantajları arasında yer alıyor.
Minimalist Yaşam ve Eşya Seçimi
Birçok insan, kısa seyahatlerinde valiz dolusu eşya ile yola çıkmayı tercih ediyor. Ancak, Özbay, dünya turuna çıktığında depolama alanının sınırlı olduğunu ve bunun minimal yaşamı ön plana çıkardığını belirtiyor. Yanına alacağı eşyaları nasıl belirlediğini şöyle ifade ediyor: “Yolculukların bana kattığı en büyük öğretilerden biri, ihtiyaç duyduğum şeyleri ve beklentilerimi azaltabilmek oldu.” İlk seyahatlerinde çantalar dolusu eşya ile yola çıktığını ancak zamanla daha az şeye ihtiyaç duyduğunu fark ettiğini vurguluyor. İşlevsel olan ve hayatını kolaylaştıran şeylere yer açmayı benimsedi.
Okumak mı, Gezmek mi?
TEDx konuşmasında “Çok okuyan mı yoksa çok gezen mi bilir?” sorusuna verdiği yanıt, merak uyandırıyor. Özbay, okumak ve gezmenin hayatında büyük bir yere sahip olduğunu belirtiyor. Bilgi ve deneyim arayışı içinde geçen bir yaşam serüveni yaşıyor. Ancak, bir insanı asıl geliştiren ve öğreten şeyin insan ilişkileri olduğuna inanıyor. “Bir insan kendini ancak ve ancak başka bir insanda tanır” sözüne atıfta bulunarak, karşılaştığı insanların hikayelerini şekillendirdiğini ifade ediyor.
Konfor Alanından Çıkmak
Birçok insan, konfor alanını terk etme konusunda zorluk yaşıyor. Ancak, özgürleşmek ve öz benliğimizi keşfetmek için bu alandan ayrılmak şart. Özbay, Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda geçirdiği 5 aylık süreyi hatırlatarak, orada gözlemlediği esaretin dışarıdaki yaşamı ertelememek konusunda ona büyük dersler verdiğini söylüyor. Gençken uzun süreli seyahatlerin, daha keyifli olduğunu düşünüyor. Ayrıca, gençlik döneminde aileden uzak, sorumluluk alarak elde edilecek deneyimlerin çok değerli olduğunu vurguluyor.
Kız Kulesi: Başlangıç Noktası
Kız Kulesi, Özbay‘ın her rotasının başlangıç noktası. Çocukken dinlediği masallara döndüğünde, kadınların kısıtlanmış alanlarda temsil edildiğini fark ediyor. Kız Kulesi efsanesi, bu kısıtlı alanları aşan bir kadını simgeliyor.
Fas Yolculuğu ve Kültürel Deneyim
Balkan ülkelerinden sonra, Özbay‘ın bir de Fas yolculuğu bulunuyor. Bu farklı kültür ve coğrafya, ona oldukça etkileyici deneyimler sunmuş. Fas, çeşitliliklere yer açan bir ülke. Her köşesi bambaşka mimari yapılar ve kültürler barındırıyor. Marakeş, Kazablanka, Raba, Şafşavan, Tanca ve Quarzazate gibi şehirler, sanki farklı bir ülkeymiş hissi uyandırıyor. Sahara çölünden Okyanus kıyılarına, Afrika’nın en büyük açık hava stüdyosundan modern sahillere kadar, Fas’ın sunduğu çeşitlilik onu etkiliyor.
Tizi n’Tichka Geçidi: Zorlu Bir Macera
Özbay, motosikletle Tizi n’Tichka geçidini geçmenin cesaret gerektiren bir deneyim olduğunu kabul ediyor. Bu geçit, deniz seviyesinden 2260 metre yükseklikte ve dünyanın en tehlikeli yollarından biri olarak biliniyor. Ancak, sadece gideceği rotaya göre motosikletini hazırladığını belirtiyor. Macerayı seviyor; belirsizlikler ve farklı koşullar içinde uyum sağlama çabasının keyifli olduğunu ifade ediyor. Her yolculuk, onun için yenilik, mücadele ve keşif anlamına geliyor.
İran Yolculuğu: Güvende Hissetmek
İran, Özbay‘ın ön yargılı olduğu ülkelerden biriydi. Ancak, motosikletle yaptığı iki ayrı yolculuk, bu ön yargıları yıktı. İran halkının sıcaklığı ve misafirperverliği, kendisini evinde ve güvende hissetmesini sağladı. Medyadan edindiği bilgiler, onun zihninde istemsiz bir yargı yaratmıştı. Ancak, İran’ı yakından gözlemleme fırsatı bulduğunda, bu ülkenin felsefeye ve sanata ne kadar önem verdiğini keşfetti.
Pandemi Döneminin Etkileri
Pandemi, Özbay‘ın planlarını derinden etkiledi. Motosikletle Amerika ve Güney Amerika rotası planlamıştı; ancak, birçok ülkeye girişin zorlaşması, seyahat kısıtlamalarına yol açtı. Türkiye sınırları içinde bir seyahate çıkmayı tercih etti. İstanbul Gedik Üniversitesi ile birlikte gerçekleştirdiği bu yolculuk, gittiği illerde kitaplar hediye ederek çocuklarla buluşma fırsatı sundu. Özellikle kız çocuklarıyla hayallerini konuşmak, ona büyük bir keyif verdi.
Yolculukların Anlamı
Özbay, yaptığı yolculukların yeni yerler görmekten çok, yeni bir “ben” ile buluşma arzusu taşıdığını belirtiyor. Hikayeler biriktirmek ve değişerek, dönüşerek eve dönme hayalleriyle yola çıkıyor. Bunun yanı sıra, bir kadın olarak motosiklet gibi erkek arenasına ait bir alanda, neler yapılabileceğini göstermenin değerli olduğunu vurguluyor. İnsanları, özellikle kadınları kendilerine güvenmeye ve dünyayı keşfetmeye motive etmek, onun yolculuklarının bir parçası.
Gençlere Öneriler
Gençlere önerisi ise, hayalleri ertelememek. Seyahat etmenin göründüğü kadar zor olmadığını ve birçok genç yaz tatillerini benzer yerlerde geçirdiğini belirtiyor. Zamanı genişletmenin ve deneyim kazanmanın yolu farklılıkları deneyimlemekten geçiyor. Ekonomik yurt dışı seyahatleri için birçok yöntem mevcut; öğrenci değişim programları, Avrupa gönüllülük projeleri gibi. Gençlerin bilinmeyen bir ülkeye gitme korkusunun üstesinden gelmesi gerektiğine inanıyor. Gelişmenin, farklılaşmanın ve olgunlaşmanın yollarından biri, farklı kararlar ve riskler alabilme cesaretini gösterebilmek.