Son dönemde yapılan bir araştırmada, “Aşı Yaptırmayı düşünenlerin oranı Türkiye’de ve diğer ülkelerde ne durumda? Aşı karşıtı haberlere maruz kalma oranı ne? Okullar uzaktan eğitime devam etmeli mi? Veliler çocuklarını yakın zamanda okula göndermeye hazır hissediyorlar mı?” gibi önemli sorulara yanıt arandı. Araştırmanın 37. dönemi, toplumda aşı yaptırma eğiliminde belirgin bir artış yaşandığını gösteriyor. Ekim ayında aşı yaptırma eğilimi yüzde 51 seviyesinde iken, Aralık ortasında bu oran yüzde 38’e kadar düştü. Ancak yılın son haftasında bu azalmanın sona erdiği ve aşı yaptıracağını belirtenlerin oranının tekrar yüzde 44 seviyesine ulaştığı gözlemlendi.
Aşı Olmayı Reddedenlerin Oranı
Toplumun her 10 bireyinden 4’ü, aşı hazır olunca ilk 3 ay içinde aşı yaptıracağını ifade ediyor. Ipsos’un Koronavirüs Salgını ve Toplum Kamuoyu Araştırması çerçevesinde, bireylere aşı hazır olduktan ne kadar süre sonra aşı yaptırmayı düşündükleri soruldu. Katılımcıların yüzde 19’u hemen aşı olmayı düşündüğünü belirtirken, ilk üç ay içinde aşı olacağını dile getirenlerin toplam oranı yüzde 41 olarak kaydedildi. Bununla birlikte, toplumun beşte biri (yüzde 23) henüz ne zaman aşı yaptıracağı konusunda bir karar veremedi. Ayrıca, toplumun yüzde 14’lük bir kesimi, ne kadar süre geçerse geçsin kesin bir şekilde aşı olmayı reddettiğini ifade ediyor.
Ülkelere Göre Aşı Yaptırma Eğilimleri
Ipsos’un koronavirüs aşısına yönelik global tutumları inceleyen araştırmasında, farklı ülke vatandaşlarının aşı yaptırma niyetlerinin değişiklik gösterdiği görülüyor. BirGün’ün haberine göre, Çin, Brezilya ve İngiltere’de aşı yaptırmayı düşünenlerin oranı oldukça yüksekken, Rusya ve Fransa’da bu oran daha zayıf kalıyor.
Aşı Yanlısı ve Aşı Karşıtı Haberler
Yapılan araştırmada, okulların kapatılması ve uzaktan eğitime geçilmesi konusundaki kamuoyunun ve okul çağına sahip ebeveynlerin görüşleri de değerlendirildi. Alınan yanıtlara göre; hem genel kamuoyu hem de ebeveynler, uzaktan eğitime devam edilmesi yönündeki kararı destekliyor (sırasıyla yüzde 78; yüzde 81). Ebeveynlerin yalnızca yüzde 6’sı, çocuğunu bir ay içinde okula gönderme konusunda kendisini rahat hissedeceğini belirtiyor. Yani, ikinci dönem başlayacak olsa bile ebeveynler çocuklarını okula göndermeye hazır hissetmiyor. Üçte bir oranında (yüzde 32) ebeveyn, 2022 yılına işaret ederken, yüzde 28’i salgının belirsizliği nedeniyle herhangi bir görüş belirtmekte zorlanıyor.
Ipsos Türkiye CEO’su Sidar Gedik’in Araştırmaya İlişkin Değerlendirmesi
Sidar Gedik, araştırma ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Salgın nedeniyle alınan kısıtlamalar devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı, yüz yüze sınav yapılmaması ve sömestr tatilinin bir hafta uzatılması gibi kararlar aldı. Bu, öğrencilerin Mart ayına kadar okullara dönmeyeceği anlamına geliyor. Her on veliden sekizi bu uygulamayı destekliyor. Önümüzdeki altı ay içinde çocuğunu okula gönderme fikrine sıcak bakan ebeveynler ise yalnızca dörtte bir oranında. Eğitim yılının bitmesine altı ay kaldığını düşünürsek, çoğunluğun mevcut uygulamanın devam etmesini istediğini söylemek mümkün. Kısıtlamaların gevşemesinin bir yolu, hastalığın yayılmasını kontrol altına almakken, diğer bir yol da kitlesel aşı uygulaması ile toplumsal bağışıklık sağlamak. 2021’e girerken, aşı yaptırma eğiliminde yeniden bir artış gözlemleniyor; vatandaşların yüzde 44’ü aşı olacağını belirtirken, bu oran önceki haftalarda yüzde 38’e kadar gerilemişti. Yan etki yaşamayacağından emin olmak isteyen bir grup da mevcut, zira ‘bir yıl içinde aşı olurum’ diyenlerin oranı yüzde 50’yi aşıyor. Ülkemiz, bu anlamda Fransa ve Rusya ile benzer bir eğilim sergilerken, Çin, Brezilya, İngiltere gibi ülkelerde aşı olmayı düşünenlerin oranı yüzde 80 seviyelerine ulaşıyor. Aşı konusunda daha fazla bilgi edinme ihtiyacımız olduğu aşikar. Bu konuda birçok yorum ve haber paylaşılıyor, ancak bu haberlerin hepsinin aşı yanlısı olduğunu düşünmek yanıltıcı olur. Vatandaşların yalnızca yüzde 40’ı aşıyı teşvik eden haberlerle daha sık karşılaştığını ifade ederken, yüzde 50’si ya daha fazla olumsuz haberle karşılaştığını ya da olumlu ve olumsuz haberlerin eşit oranda yayıldığını belirtiyor. Bu durum, aşı konusunda daha yavaş ilerlemeye yol açıyor.”
