Arı sütü, yüksek besin değerleri ile doğanın sunduğu en kıymetli gıdalardan biridir. İşçi arılar tarafından üretilen bu sütsü salgı, kovandaki tüm arıların yaşamlarının büyük bir kısmında tükettiği bir besindir. Kraliçe arı ise hayatı boyunca arı sütü ile beslenerek, olağanüstü bir ömre sahip olur. Standart bir bal arısı ortalama 4 ay yaşarken, kraliçe arı 5 yıla kadar yaşayabilmektedir. Bu durum, uzun yaşamın sırrı olarak arı sütünün insanları da etkilemesini sağladı. Tarih boyunca imparatorlar ve krallar, arı sütünü sağlıklı yaşamın bir parçası olarak tüketmişlerdir.
İngiltere’de “Royal Jelly” (Kraliyet Jölesi) olarak bilinen arı sütünün, 100 gramında ortalama 15 gram protein bulunmaktadır. Uzmanlar, arı sütünü özellikle çocuklar, yaşlılar ve yoğun tempoda çalışan bireyler için takviye gıda olarak önermektedir. B grubu vitaminleri, magnezyum, çinko ve demir bakımından zengin olan arı sütü, kemik gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Ayrıca, bu doğal mucize, kırıkların hızlı iyileşmesine de katkıda bulunur. Hücre yenilemesine destek olan arı sütü, bağışıklık sistemini güçlendirmesiyle de dikkat çeker.
Kendine Özgü Protein Yapısı
Arı sütünün yüksek protein değeri ile diğer arı ürünleri arasında önemli bir yere sahip olduğunu belirten 35 yıllık Bal Gurmesi Ahmet Bağran Aksoy, bu değerli besinin toplum tarafından daha iyi tanınması adına önemli bilgiler paylaşmaktadır. Aksoy, arı sütünün 100 gramında 15 gram protein bulunduğunu ifade ederek, “Arı sütü, yüksek protein yapısına sahip doğal ürünler arasında yer alıyor. B vitamin grupları (B1, B2, B3, B5, B6), biotin, folik asit, magnezyum, çinko ve demir açısından oldukça zengin değerlere sahiptir. Ayrıca, arı sütünün yapısında bulunan biyolektin proteini ve 10-HDA adındaki değerli yağ asidi, bu besinin eşsiz özellikler taşımasını sağlamaktadır. İçerisinde bu maddeleri barındıran tek gıda olarak arı sütü, çok kıymetlidir. Milyonlarca yıldır arılar bu ürün sayesinde yaşamlarını sürdürüyor.” bilgilerini paylaşmıştır.
Kraliçe Arıların Uzun Yaşamasının Sırrı: Arı Sütü
Arı sütünün, doğada nadir bulunan gıdalar arasında yer aldığına dikkat çeken Aksoy, “Ham bal, polen, propolis ve arı sütü gibi ürünlerin en önemli farkı, her birinin kendine özgü besin değerleri ve yapısına sahip olmasıdır. Polen, propolis ve ham bal gibi arı sütü de kendine has özellikler taşımaktadır. Elde edilmesi zor olduğundan, nadir bulunan ürünler kategorisine girer. Arıların ekosistemdeki rolü oldukça kritiktir; arıların bu muhteşem sisteminde arı sütü hayati bir öneme sahiptir. Standart bir bal arısının yaşam süresi en fazla 4 ayken, sürekli arı sütü ile beslenen Kraliçe Arı 5 yıla kadar yaşayabilir. Boyut olarak da diğer arılardan büyük olan Kraliçe Arılar, tüm üstün niteliklerini arı sütüne borçludur. Bu nedenle, tarihin derinliklerinden beri insanlar arı sütünü tüketmiştir.” ifadelerini kullanmıştır.
