Aort Yırtılması: Tehlikeli Bir Durum
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği (TKDCD) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Özatik, aort yırtılmasının ani bir şekilde gelişen göğüs, sırt ve karın ağrısına neden olan, nadir ancak son derece ölümcül bir durum olduğunu vurguladı. Aortun, kalpten vücudun tüm bölgelerine kan taşıyan en büyük damar olduğunu belirten Özatik, oksijen bakımından zengin kanın kalp aort kapağından çıktıktan sonra beyne, kaslara ve diğer tüm organlara aort damarı aracılığıyla iletildiğini açıkladı.
Aortta meydana gelen sorunların kalp ve diğer organlarla birlikte vücudun kan akışını tehdit ettiğine dikkat çeken Özatik, “Aort damarı genişlemesi ve yırtılması acil müdahale gerektiren durumlardır. Ölüm riskinin azaltılabilmesi için erken tanı ve müdahale son derece hayati öneme sahiptir,” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Özatik, aorttaki en önemli problemlerden ikisinin balonlaşma olarak bilinen “anevrizma” ve yırtılmaya bağlı olarak gelişen “diseksiyon” olduğunu belirterek, “Aort damarında genişleme ya da yırtılma, hızla ciddi bir tıbbi acil duruma dönüşebilir,” şeklinde uyarıda bulundu.
Aort anevrizmasının göğüs kafesi veya karın alt kısmında, aort damarı boyunca herhangi bir yerde oluşabileceğini ifade eden Özatik, genişleyen damarın bir noktada aniden yırtılmasının hayati tehlike oluşturduğuna dikkat çekti. Aort diseksiyonunun ise damarın katmanlarına ayrılması yoluyla meydana geldiğini ve bu durumun kanın aort damarı içinde seyri yerine bu katmanlar arasında seyretmesine neden olduğunu aktardı. Bu tür bir durumda, aort boyunca kuvvetli şekilde pompalanan kanın, damarın katmanlarındaki yırtılmayı daha da ileri seviyelere taşıyabileceğini belirten Özatik, tüm aort boyunca organların beslenmesinin bozulduğunu ve kanın iç kanama olarak damar dışına sızabileceğini dile getirdi.
Prof. Dr. Özatik, sırtta ve karın bölgesinde ani olarak hissedilen, yırtılma hissi yaratan ve yayılma karakteri gösteren ağrı, bayılma, zor nefes alma, bazen bir tarafta batma hissi ve tansiyon düşmesinin aort damarının genişlemesine bağlı patlama ve yırtılma durumunda ortaya çıkan belirtiler olduğunun altını çizdi.
“ÖLÜM RİSKİ SAATTE YÜZDE 1-3 ARASINDA ARTMAKTADIR”
TKDCD Aort Cerrahisi ve Endovasküler Tedaviler Çalışma Grubu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ertekin Utku Ünal, aort ile ilgili sağlık problemlerinde ileri yaş, genetik faktörler ve aile öyküsünün önemli risk faktörleri olduğunu vurguladı. “Artan kan basıncının damar duvarlarını zayıflatmasına neden olan yüksek tansiyon, sigara kullanımı, obezite, kronik akciğer hastalığı ve yüksek kolesterol düzeyleri, bu risk faktörleri arasında yer almaktadır,” diyen Ünal, özellikle 60-65 yaş üstü erkeklerin, aile öyküsü veya diğer risk faktörlerinden herhangi birinin varlığı durumunda mutlaka kalp ve damar cerrahisi uzmanına başvurmasını tavsiye etti.
Ünal, “Hastaların yaklaşık beşte biri, hastaneye ulaşmadan kaybedilmektedir,” bilgisini paylaşarak, “Tanı konamayan ve tedavisi başlamamış hastaların yarısından fazlası, ilk 48 saat içerisinde kaybedilmektedir. Bu hastalık, ciddi şekilde hayatı tehdit eden bir seyir izlemektedir. Geliştiği andan itibaren ölüm riski saatte yüzde 1-3 arasında artmaktadır,” şeklinde uyarıda bulundu.