1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. Antarktika’nın Ekosistemine Yönelik Tehditler ve Turizm Etkileri

Antarktika’nın Ekosistemine Yönelik Tehditler ve Turizm Etkileri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Antarktika’nın Korunmuş Ekosistemine Yönelik Tehditler

Dünyanın farklı bölgelerinden deniz yoluyla Antarktika’ya ulaşan gemiler, burada bulunan bozulmamış deniz ekosistemini ciddi şekilde tehdit ediyor. Cambridge Üniversitesi’nden araştırma lideri Arlie McCarthy’nın yürüttüğü bir çalışmaya göre, Antarktika’yı düzenli olarak ziyaret eden balıkçı ve turistik gemilerin sayısı artmakta ve bu gemiler dünya genelinde 1.500’den fazla farklı limandan hareket etmektedir.

McCarthy, “Gemiler tüm dünyayı dolaşıyorlar. Bu durum, hemen hemen her yerin istilacı türler için potansiyel bir kaynak olabileceği anlamına geliyor. Yerli olmayan türler, bir ekosistemi tamamen değiştirebilir,” diye belirtti. Araştırmalar, bu türlerin Antarktika’nın muhteşem yerel hayvan türlerinin yaşam alanlarını tehdit edebileceği uyarısında bulunuyor.

Bilim insanları, gemilerin Antarktika’nın kırılgan yaşam alanlarına zarar vermesini engellemek için daha sıkı önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. British Antarctic Survey ekibi ve Cambridge Üniversitesi’nden araştırmacılar, Antarktika’daki deniz trafiğinin yoğunluğunu ve bu gemilerin ayrıldığı limanları belirlemek için uydu verileri ve uluslararası nakliye veri tabanlarını kullanarak kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdi.

İstilacı Türler ve Tehditleri

Gemilerin gövdesine tutunabilen ve Antarktika’ya ulaşırken hayatta kalabilen deniz türleri, ciddi bir istilacı tehdit oluşturma potansiyeline sahiptir. Midyeler, sülükayaklılar, yengeçler ve algler, bu türlerin başında gelmektedir. Bu canlılar, “biyolojik kirlenme” adı verilen bir süreçle gemi gövdesine tutunarak seyahat etmektedirler.

Örneğin, midyeler kutup sularında hayatta kalabilmekte ve hızla yayılabilmektedir. Bu durum, deniz tabanındaki yaşamı tehdit eden bir etkiye sahip. Midyelerin suyu filtrelemesi, denizdeki besin zincirini ve çevresindeki suyun kimyasını olumsuz yönde değiştirebilir. McCarthy, “Burası, denizde istilacı türlerin bulunmadığı dünyadaki son yerlerden biri. Yani burayı korumak için hala bir fırsatımız var,” diye ekledi.

Cambridge Üniversitesi’nden Profesör David Aldridge, Antarktika’nın yerli türlerinin son 15-30 milyon yıldır izole durumda olduğunu belirtti. İstilacı türler, bu kıtanın biyolojik çeşitliliğine yönelik en büyük tehditlerden biri haline gelmiştir. British Antarctic Survey’den Prof. Lloyd Peck, “Antarktika’da yaşayan benzersiz bir türü kaybetme olasılığınız çok daha yüksek,” ifadesinde bulundu.

Turizm ve Antarktika

Araştırmalara göre, turizm Antarktika’ya yapılan ziyaretlerin %67’sini oluşturmakta; bunu %21 ile araştırma gezileri ve %7 ile balıkçılık izlemektedir. Turizm amaçlı gezilerde, turist gemilerinin biyogüvenlik protokollerine uyması zorunlu hale getirilmektedir. Uluslararası Antarktika Tur Operatörleri Birliği’ne göre, 2019/20 sezonunda bölgeyi 70 binden fazla kişi ziyaret etti. Pandemi nedeniyle turistik gezilerde kesintiler yaşansa da, 1950’lerde Şili ve Arjantin’den gelen ilk birkaç yüz ziyaretçiden bu yana, turist sayısı her yıl istikrarlı bir şekilde artmaktadır.

Araştırmacılar, bu artışın başka olumsuz sonuçları da olabileceğini belirtmektedir. McCarthy, BBC News’e verdiği demeçte, “Bu gemilerin gittiği her yerde insanın çevre üzerindeki diğer etkilerini de gözlemliyoruz. Bunlar, kazara atık salımı, kirlilik, yaban hayatla çatışma veya gürültü rahatsızlığı şeklinde olabilir,” diyerek bu durumu vurguladı.

Prof. Peck, turizmin Antarktika üzerinde hem “olumlu hem de olumsuz” etkilere sahip olduğunu ifade etti: “Turizm, kıtaya yapılan ziyaretlerin büyük bir bölümünü oluşturuyor ve bu nedenle yerli olmayan türleri buraya getirebilir. Ancak, tur operatörleri çevreyle oldukça ilgililer ve birçok güvenlik önlemi almaktadırlar.”

Gemi gövdelerinin temizlenmesi gibi biyogüvenlik önlemleri, şu anda Antarktika’daki belirli “geçit noktalarına” odaklanmaktadır. Ancak bu çalışma, dünya çapında çok daha fazla limanın bölgeyle bağlantılı olduğunu ortaya koyduğundan, British Antarctic Survey, Antarktika sularını korumak için “gelişmiş biyogüvenlik protokolleri” ve çevre koruma önlemleri talep etmektedir. Bu, gemi gövdelerinin kameralarla denetlenmesi ve daha sık temizlenmesi anlamına geliyor.

Prof. Peck, bunun “iklim krizi nedeniyle okyanus sıcaklıklarının artmaya devam ettiği için” özellikle önemli olduğunu vurguladı: “Her şeyi olduğu gibi bırakırsak, buraya bir şeylerin geleceğini biliyoruz.”

Antarktika’nın Ekosistemine Yönelik Tehditler ve Turizm Etkileri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin