Sosyal medyada sıkça karşılaştığımız mükemmel vücut görüntüleri ve “daha zayıf olursan daha güzel olursun” gibi mesajlar, özellikle genç bireyler üzerinde derin etkiler bırakmaktadır. Bu etkilerin en başında, ciddi yeme bozukluklarından biri olan anoreksiya gelmektedir. Anoreksiya, ölümle sonuçlanabilecek kadar tehlikeli olabilen bir hastalık olup, daha çok genç kızlarda görülmektedir. Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, anoreksiya hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.
Anoreksiya Nedir?
Anoreksiya, bir yeme bozukluğu olarak tanımlanmakta olup, genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkar. Bu hastalık, bireylerin yemek yemekten kaçınması, aşırı derecede aktif olmaları ve uyku düzenlerinin bozulması ile karakterizedir. İntiharın ardından en yüksek ölüm oranına sahip psikolojik hastalıklardan biri olan anoreksiya, her yaş grubunda görülebilmesine rağmen, özellikle genç kızlarda yaygındır.
Çocuklarda Gelişim Bozukluğuna Yol Açıyor
Anoreksiya nervozanın temelinde, kilo alma korkusu ve vücut algısındaki bozulma yatmaktadır. Bu durum, bireylerin yemek yeme alışkanlıklarını kısıtlamalarına, aşırı egzersiz yapmalarına ve yediklerini kusmaya çalışarak kilo almaktan kaçınmalarına neden olur. Sonuç olarak, bireylerin vücut kitle indeksi, olması gerekenin çok altına düşer. Bu durum özellikle çocuklar ve ergenler için gelişimsel sorunlara yol açabilir. Örneğin, vücut yağ oranının azalması sonucunda, adet gören kızlarda adet kesilmeleri görülebilir. Ayrıca, açlık belirtileri depresif duygular ve bilişsel sorunlara yol açabilir.
Parmakla Kusmaya Çalışan Çocuklara Dikkat
Çocuklarda anoreksiyanın en belirgin semptomlarından biri, yemek sonrası kendilerini kusturma çabasıdır. Başlangıçta parmaklarını kullanarak kusturmayı deneyen bireyler, zamanla bu durumu otomatik hale getirebilirler. Kronik kusma yaşayan bireylerde, tükürük bezlerinde kalıcı şişmeler meydana gelebilir; bu da anoreksiklerin yanaklarının dolgun görünmesine neden olabilir ve dışarıdan bakıldığında daha kilolu algılanmalarına yol açabilir.
Yeme Bozukluğunun Sebepleri Nelerdir?
Çocuklar ve ergenlerde yeme bozukluklarının birçok farklı nedeni bulunmaktadır. Nörobiyolojik, genetik, sosyokültürel ve ailevi faktörler, bireysel gelişimle bağlantılı unsurlar, yeme bozukluğu belirtilerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir. Anoreksiya nervoza, genellikle ergenlik döneminde, yani 14 ile 24 yaş aralığında daha sık görülmektedir ve kızlarda erkeklere oranla çok daha yaygındır.
Çocuklarda Anoreksiyanın Tanı Kriterleri
- Hastanın kilosu, yaş ve boya göre beklenenin en az %15 altındadır.
- Hasta, kilo almaktan son derece korkar.
- Hasta, normal olan vücut ağırlığını korumaktan kaçınır.
- Hasta, kilosu normalin altında olmasına rağmen kendisini aşırı kilolu veya obez hisseder.
- Kilo kaybını açıklayacak başka bir hastalık söz konusu değildir.
Sosyal Medya Anoreksiyayı Özendiriyor
Anoreksiya yaşayan çocuklar genellikle geçmişte kilolu veya toplu olan bireylerdir. Bu nedenle, erken yaşlarda eleştirilen veya alay konusu olmuşlardır. Zamanla diyet yapmaya başlamış ve kilo verdikçe aldıkları olumlu geri bildirimler, bu durumu sürdürmelerine neden olmuştur. Kilo, çocuklar için çok önemli bir konu olmasa da, zayıf olma isteği oldukça küçük yaşlardan itibaren başlamaktadır. Yapılan bir araştırmaya göre, 10 yaşındaki çocukların %40’ı daha zayıf olmak istediklerini belirtmiştir. Ergenliğe girmek üzere olan veya ergenlik dönemindeki kızlar, moda dergileri okudukça kendi vücutlarından daha fazla rahatsız olmaktadır. Medyada gördükleri kişilere benzer bir vücuda sahip olma arzusu, sık diyet yapmaya ve anoreksiya ataklarının yaşanmasına neden olmaktadır.
Çocuklarda Anoreksiya Nasıl Tedavi Edilir?
Anoreksiya, asla hafife alınacak bir durum değildir. Bu ciddi sağlık problemi, ölümle sonuçlanabilecek sonuçlar doğurabileceğinden, ailenin durumu fark eder etmez profesyonel destek alması gerekmektedir. Tedavi sürecinde, hekimler, beslenme uzmanları ve psikolojik destek bir arada çalışarak hastanın iyileşmesi için gereken ortamı oluşturmalıdır.