Uzman Klinik Psikolog Aslıhan Er, anne karnındaki bebeklerin de depresyon yaşayabileceğini vurguluyor. Anne adaylarının yaşadığı stresin, bebeğin gelişimini olumsuz etkileyen başlıca nedenler arasında yer aldığını belirtiyor. Bu konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda, “Hamile bir anne, fetüs evresindeki bebeğine yaşadığı sıkıntıları ve stresi aktarıyor. Bu durum, bebeğin stresli bir şekilde gelişmesine yol açıyor.” ifadelerini kullanıyor.
Anne Karnındaki Duygusal Durumun Çocuk Üzerindeki Uzun Süreli Etkileri
Aslıhan Er, çocuklardaki depresyonun kökeninin anne karnında başladığına dikkat çekiyor. “Çocuklardaki depresyonun kökenine baktığımızda, bebeklik evresinde hatta anne karnında fetüs evresindeyken annenin yaşadığı duygusal sıkıntılar, yoksulluk veya stres gibi faktörlerin çocuğa aktarımını görüyoruz.” diyor. Bu aktarımın mekanizmasını açıklarken, “Biz insanlar bir sıkıntı yaşadığımızda aldığımız stresi bedensel olarak hissediyoruz. Örneğin, baş ağrısı, baş dönmesi, ensede uyuşukluk, titreme ve kalp çarpıntısı gibi belirtilerle karşılaşabiliyoruz. Hamile bir anne, yaşadığı sıkıntıları fetüs halindeki bebeğine aktarıyor. Bu süreç, bebeğin stresli bir şekilde büyümesine ve gelişim evrelerini stres altında geçirmesine neden oluyor.” şeklinde ifade ediyor.
Bebek Depresyonu ve Doğum Sonrası Belirtiler
Er, halk arasında sıkça duyulan “bebek depresyonlu doğar mı?” sorusuna da yanıt veriyor: “Kesinlikle, bebek depresyonlu doğabilir. Bunu anlayabilmek için, bebek henüz anne karnındayken yaşadığı stresin ve hissettiklerinin doğum anında etkilerini görebiliyoruz.” Ayrıca, doğumdan sonraki 40 günlük süreçte bebeklerde gaz sancısı ve ağlama krizlerinin depresyon kaynaklı olabileceğini belirtiyor. “Eğer hamilelik sürecinde anne kendini rahatlatmaz ve stresi azaltmazsa, bu durum bebeğin ruhsal sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bebek, bu stres durumunu kronik hale getirebilir ve 0-5 yaş aralığında bunun etkileri devam edebilir.” diyor.
Destek Almanın Önemi
Aslıhan Er, annelerin yaşadığı bu sıkıntıları aşmak için psikoterapi veya aile danışmanlığı gibi destek hizmetlerinden faydalanmalarını öneriyor. “İyi bir destek almak, hem anne hem de bebek sağlığı için son derece önemlidir. Doğum sonrası lohusalık depresyonu yaşama ihtimali, doğum öncesindeki stresle birlikte artar. Annenin sağlıklı olması, bebeğin de sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlar. Çünkü sağlıklı bir anne, bebeğine sağlıklı bir süt verir.” şeklinde sözlerini tamamlıyor.