Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Muharrem Baytemür’ün Açıklamaları
Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Muharrem Baytemür, filyasyon çalışmalarının son dönemde daha çok “ilaç bırak-dön” uygulaması halini aldığını dile getirdi. Baytemür, “Özellikle vakaların yoğun olduğu dönemlerde, filyasyon ekiplerinin daha fazla ilaç bırakıp gitme durumu söz konusu oldu. Filyasyondaki temel amaç, tespit edilen vaka ve onun kaynağını bulmaktır. Ancak son aylarda semptomu olmayan temaslı kişilere test bile yapılmamaktadır. Virüse yakalanan bireylerin nerede enfekte oldukları sorgulanmalıdır” ifadelerini kullandı.
Baytemür, “Filyasyon sadece bireylere ilaç bırakmak değildir” diyerek, bu sürecin sağlık çalışanları tarafından yapılması gereken önemli bir görev olduğunu vurguladı. “Bunu herhangi biri de yapabilir; sağlık çalışanı olmasına gerek yok. Kaynağı izole etmek, bulaşmayı azaltır. Ancak siz, kaynağı değil, bulaştırdıklarını tespit ediyorsunuz. Bunun da yalnızca semptom gösterenler üzerinden yapılması, eksik bir yaklaşım” şeklinde konuştu.
İlaç bırakmanın tehlikelerine de dikkat çeken Baytemür, “Herhangi bir kişiye ilaç veriliyorsa, ki ilaçların reçeteyle verilmesi gerekmektedir, bu sürecin bir hekim tarafından gerçekleştirilmesi ve gerekli sorgulamaların yapılması şarttır. Biz nasıl ki muayene ettiğimiz hastaya ilaç verirken detaylı bir sorgulama yapıyorsak, filyasyonda da aynı titizlikle hareket edilmelidir” dedi.
Şeffaflık Çağrısı
Baytemür, uygulanan test politikalarının yetersizliğini eleştirerek, “Kimlere test yapıldığını bile bilmiyoruz. Eğer bu bilgiler paylaşılırsa ve pozitif vakaların yoğun olduğu bölgelerde gerekli önlemler alınırsa, daha etkili sonuçlar elde edilebilir. Örneğin, fabrikalarda test yaptığımızda pozitife rastlıyorsak, buna göre önlem almak kaçınılmazdır. Ancak kimlerin hastalandığına dair bilgiler şeffaf bir şekilde paylaşılmıyor. Bu noktada, cinsiyet, yaş grubu, hangi sektörde çalıştıkları gibi bilgilerin de paylaşılması önem arz ediyor” diye ekledi.
