Almanya Başbakanı Olaf Scholz, BM 78. Genel Heyeti’nde yaptığı konuşmada, BM’nin “statükoya yapışmaması ve geleceğin zorluklarına yönelmesi” gerektiğini belirtti.
Geleceğin hususları ortasında BM’nin çok kutuplu dünya gerçeğini nasıl yansıtması gerektiğinin de bulunduğunu aktaran Scholz, “Şimdiye kadar bunu gereğince yapmıyor. Bu hiçbir yerde Güvenlik Kurulu’nun yapısında olduğu kadar bariz değildir. Bu nedenle, daimi üyelerden üçü de dahil olmak üzere giderek daha fazla ortağın ıslahat konusunda ilerlemeye istekli olduklarını beyan etmelerinden memnuniyet duyuyorum” dedi.
Scholz, BM’de Afrika, Asya ve Latin Amerika’nın daha fazla yük kazanması gerektiğini kaydederek “Sonuçta Güvenlik Kurulu’nun ıslahat edilmesi hakkında karar vermek Genel Kurul’un elindedir” ifadesini kullandı.
Almanya’nın, BM Güvenlik Kurulu’nun daimi olmayan üyesi olarak bu hususta sorumluluk üstenmek istediğini lisana getiren Scholz, 2027-2028 periyodu için Almanya’nın adaylığının desteklenmesini talep etti.
Başbakan Scholz, 50 yıl öncesine nazaran bugün dünyada iki değil çok sayıda güç merkezinin bulunduğunu söz ederek “Çok kutupluluk yeni bir nizam değil. Küçük ülkelerin büyük ülkelerin art bahçesi olduğunu düşünenler yanılıyor” dedi.
BM’nin, 21. yüzyılın çok kutuplu dünyasında “revizyonizme ve emperyalizme” yer olmadığını göstermesi gerektiğini belirten Scholz, şiddetin siyasetin aracı olarak kullanılmasının kınanmasını ve ülkelerin egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve siyasi bağımsızlığına hürmet gösterilmesini istedi.
Ukrayna-Rusya Savaşı’na da değinen Scholz, savaştan ötürü yalnızca Ukraynalıların acı çekmediğini, tüm insanların enflasyondan, artan borçlardan, gübre kıtlığından, açlıktan, artan yoksulluktan da etkilendiğine dikkati çekti.
Almanya Başbakanı Scholz, Rusya Devlet Başkanı Vladmir Putin’in bu savaşı bir buyrukla bitirebileceğini söyledi.
Barış arayışlarına dayanak veren Scholz, “Aynı vakitte, yalnızca isminde barış olan uydurma tahlillere karşı da dikkatli olmalıyız. Zira özgürlük olmadan barış baskı demektir. Adalet olmadan barışa dikta denir. Bunu Moskova’da anlamalı. Unutmayalım bu savaşın sorumlusu Rusya’dır” formunda konuştu.
Geleceğin hususları ortasında iklim değişikliğiyle gayretin de yer aldığını anımsatan Scholz, bilhassa endüstrileşmiş ülkelerin iklim krizine karşı çabada sorumluluk taşıdıklarını belirtti.
Scholz, herkesin iklim maksatlarına ulaşmak için gayret sarf etmesi gerektiğini kelamlarına ekledi.
