Aladağ Yurt Yangını ve Can Atalay’a Çağrılar
Adana’nın Aladağ ilçesinde 2016 yılında meydana gelen bir trajedi, Süleymancılar olarak bilinen cemaate ait bir öğrenci yurdunun yangınında 10’u öğrenci olmak üzere toplamda 12 kişinin hayatını kaybetmesine yol açmıştı. Bu elim olayın ardından, yangında yakınlarını kaybeden aileler, Gezi davası tutuklusu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay için adalet talep etmek amacıyla bir araya geldi. Atalay’ın, yangınla ilgili davanın avukatlarından biri olduğunu vurgulayan aileler, hukuki sürece ve adalet arayışlarına dikkat çekerek Atalay’ın serbest bırakılmasını istedi.
Yangında hayatını kaybeden Sümeyye Yetim’in babası Ahmet Yetim, olayın üzerinden 8 yıl geçtiğini ifade ederek, “BİZİ ŞİMDİ KİM SAVUNACAK?” şeklinde haykırdı. Yetim, “Aladağ yurt yangınında 11 çocuğun hayatını kaybetmesi üzerine Can Atalay bizim avukatımız oldu. O yıldan bu yana sekiz yıl geçti ve adaletin hiçbir tesellisi olmadı. Suçlu olan herkes serbest geziyor. Can Atalay, o zamandan beri iyi günde kötü günde bizim yanımızda oldu. Bu yüzden mi içeri alındı? Biz sekiz yıldan beri adalet arıyoruz. Can Atalay’ın da serbest bırakılmasını istiyoruz. O suçluların da ceza almasını istiyorum. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. İki çocuğum ateşin içinde kaldı; birisi hayatını kaybetti, diğeri yaralı olarak kurtuldu. Böyle bir adalet olabilir mi? İl milli eğitim müdürü, ilçe milli eğitim müdürü, Adalet Bakanı bu durumu hiç mi duymuyor? Bu sorunu kim çözecek? Sekiz yıl oldu, biz hala bu davanın peşindeyiz. Can Atalay’ı da içeri aldılar, bizi şimdi kim savunacak? Can Atalay, her zaman derdimizi dinledi. Meclis’e gelirse bu memlekete faydalı olabilir. Tek amacımız bu; başka bir isteğimiz yok. Yolsuz, susuz, elektriksiz bir memleketimiz var. Sadece burada değil, her yerde adaletsizlik var. Can Atalay, bu memleketin her yerinde faydalı olabilir.”
‘DOKUNMAZLIĞI OLDUĞU HALDE İÇERİDE KALIYOR’
Yangında yaşamını yitiren Sevimli Köylü’nün babası Ali Köylü ise “Burada kışın yollar kapanınca, Can Atalay bize yardımcı olabilmek için buraya yürüyerek geldi” diyerek Atalay’ın ailelere olan desteğini vurguladı. Köylü, “Can Atalay’ın bize çok büyük faydası oldu. Diğerleri oy zamanı gelirdi, başka zamanlarda gelmezdi. Can Atalay her zaman derdimizi dinlerdi. Şu an içeride olmasaydı, Soma olsun, Kahramanmaraş merkezli depremler olsun, bunları hep araştırırdı. Bu binaların depremde neden yıkıldığını, denetimsizliğini sorgulardı. Meclis’te olsaydı, bunları aydınlatırdı ve her türlü faydayı sağlardı. O yüzden Can abimizin çıkmasını istiyoruz; bir an önce adalet yerini bulsun. O, Meclis’te her türlü adaletsizliğin karşısında duracak. Aladağ yurt yangınının yaşandığı 2016 yılından beri Can Atalay bizim avukatımızdı. Her çabayı gösterdi, arkamızda durdu. Şu anda milletvekili oldu, bize yardımcı olacakken hapse atıldı. Kanıtlanmış bir suçu yok. Bizim üzüldüğümüz nokta bu. İnsan öldürenleri, kadınları katledenleri bile üç ayda çıkarırlarken, o insanlar dışarıda gezerken Can Atalay’ın günahı nedir? Milletvekili olduğu, dokunmazlığı olduğu halde içeride kalıyor. Bu ceza değil, insanın özgürlüğünü katletmektir.”
‘HERKESİN ELİNDEN TUTABİLECEK BİR İNSAN’
Bahtınur Baş’ın babası Mehmet Ali Baş ise şu sözlerle konuştu: “Meclis’te olursa, belki bizim davamıza katkısı olur. Davalıların hiçbiri hapis yatmadılar. Avukatımız olsaydı, belki bizim arkamızda durur, savunurdu. Ben adalet olmadığını düşünüyorum. Adalet olsaydı, bizim avukatımızı içeri atmazlardı. Avukatımızın bir an önce çıkmasını istiyoruz. Can Atalay, köyümüzde yaz okulu gerçekleştirdi. Çocuklara eğitim verdi, kitap ve kalem getirdi. Hiç olmazsa yazları çocuklarımız bu psikolojiyi üzerlerinden atabiliyordu. Meclis’te olsaydı, deprem bölgelerine çok faydası olurdu. Çocuklar olsun, mağdurlar olsun, onlara da yardımı dokunurdu. Artık hapisten çıkmasını bekliyoruz. Hak, hukuk diye bağıran bir isim. Herkesin elinden tutabilecek bir insan. Bir an önce yanımızda olsun istiyoruz.”