1. Haberler
  2. Dünya
  3. ABD’nin Gizli Programları ve New Jersey Üzerindeki İnsansız Hava Araçları

ABD’nin Gizli Programları ve New Jersey Üzerindeki İnsansız Hava Araçları

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

New Jersey Üzerindeki Gizemli İnsansız Hava Araçları ve ABD’nin Gizli Programları

ABD kamuoyu, günlerdir New Jersey eyaletinin üzerinde uçan insansız hava araçlarını tartışıyor. Birçok kişinin tanık olduğu bu hava araçlarının kime ait olduğu ya da neden bir anda ortaya çıktığına dair sorular, endişelere yol açıyor. Yetkililer, bu hava araçlarının “güvenlik tehdidi oluşturmadığını” belirtmekle yetinerek herhangi bir açıklamada bulunmadılar. Bu sessizlik, komplo teorilerini de beraberinde getirdi ve pek çok kişi ABD yönetiminin bazı bilgileri kamuoyundan gizlediğini öne sürdü.

Uzun yıllardır gizli programlar yürütüldüğü bilinen federal hükümetin, bu tür olaylar karşısında geçmişte de benzer durumlarla karşılaşmış olması dikkat çekiyor. Tarihçi Matthew Connelly, “The Declassification Engine: What History Reveals About America’s Top Secrets.” (Gizlilik Kaldırma Makinesi: Tarih Amerika’nın En Büyük Sırları Hakkında Ne İfşa Ediyor) isimli eserinde, “Devletin engellemeleri, kandırmacaları ve düpedüz sahtekarlıkları, şüphelerin ortaya çıkmasında ve komplo teorilerinin doğmasında diğer tüm faktörlerden daha etkili oldu” ifadesini kullanıyor.

Peki, ABD yönetiminin yıllar boyunca kamuoyundan gizlediği ve sonunda kabul etmek zorunda kaldığı o gizemli programlar nelerdi? İşte en çarpıcı 5 örnek:

1. İNSAN DENEYLERİ: BİLİM İNSANLARI SAVUNMASIZ İNSANLARI RADYASYONA MARUZ BIRAKTI

1. İNSAN DENEYLERİ: BİLİM İNSANLARI SAVUNMASIZ İNSANLARI RADYASYONA MARUZ BIRAKTI

ABD, 1945 yılında Japonya’ya atom bombası atmakla kalmadı, aynı zamanda radyasyonun insan vücudu üzerindeki etkilerini incelemek için deneyler yapmaya başladı. İki yıl boyunca süren bu deneyler kapsamında, 18 kişiye çeşitli dozlarda radyoaktif bir kimyasal olan plütonyum verildi. Bu denekler arasında ölümcül hastalığı olanlar, çocuklar ve evsizler gibi savunmasız bireyler bulunuyordu.

Deneklerden biri, Tennessee’de yaşayan bir inşaat işçisi olan Ebb Cade’di. Cade, Mart 1945’te geçirdiği bir trafik kazasında kolunu ve bacağını kırdı. Doktorlar, kırıkları tedavi etmeyi haftalarca geciktirdikten sonra, kemikler üzerindeki etkisini görmek amacıyla Cade’in vücuduna plütonyum enjekte etti. Cade, bu uygulamadan 8 yıl sonra hayatını kaybetti.

Sonraki yıllarda cezaevi mahkûmlarını, yaşlıları ve askerleri kapsayan başka deneyler de gerçekleştirildi. Bu deneyler, katılımcıların rızaları olmaksızın radyasyona maruz bırakılmalarını içeriyordu. Nisan 1947’de, Nazi döneminde toplama kamplarında gerçekleştirilen insan deneyleri nedeniyle, tıbbi araştırmaların insani prensiplere dayanmasını gerektiren bir çerçeve belirlendi. Bu gelişmenin ardından, Connelly’nin ifadesiyle, “eylemleri nedeniyle hesap vermek zorunda kalabileceklerinin” farkına varan Amerikalı yetkililer, radyasyon deneylerini gizlemek için çeşitli yollar denedi. İnsan deneyleriyle ilgili detaylar uzun yıllar boyunca gizli kaldı. 1994 yılında ABD Enerji Bakanlığı’nın 1944-1974 aralığında gerçekleştirilen deneylerle ilgili başlattığı soruşturma sonucunda, bu ayrıntılar kamuoyuna ifşa oldu.

2. ROSWELL OLAYI: “UÇAN DİSK” Mİ HAVA DURUMU BALONU MU YOKSA BAŞKA BİR ŞEY Mİ?

2. ROSWELL OLAYI:

1947 yazında, ABD’lilerin gündeminde New Mexico eyaletinin Roswell şehri vardı. Roswell’de yaşayan bir çiftçi, arazisinde ne olduğu açıklanamayan bir enkaza rastladı. Alüminyum folyo ve lastik parçaları içeren bu enkazı incelemek üzere Roswell Ordu Hava Sahası’ndan subaylar olay yerine gönderildi. 8 Temmuz günü, subaylar ellerindeki nesnenin bir “uçan disk” olduğunu duyurdular. Ancak kısa süre içinde geri adım atarak, bu enkazın hava durumu balonuna ait olduğunu belirttiler.

Subayların bu açıklamadaki değişiklik ve enkazın bilinen hiçbir şeye benzetilememesi, enkazın dünya dışı varlıklara ait bir uzay gemisi olabileceği dedikodularına yol açtı. ABD Hava Kuvvetleri, bu konudaki tartışmalara son vermek amacıyla 1994 yılında bir rapor yayımladı. Rapora göre, enkaz, Sovyetler Birliği’ni hedef alan bir araştırma ajanlığı programı olan ‘Project Mogul’ için geliştirilmiş bir radar reflektörüydü.

3. MKULTRA: CIA DENEYSEL BİR İLAÇ PROGRAMIYLA ALAKALI BELGELERİ İMHA ETTİ

3. MKULTRA: CIA DENEYSEL BİR İLAÇ PROGRAMIYLA ALAKALI BELGELERİ İMHA ETTİ

Soğuk Savaş döneminde, ABD yönetimi Sovyetler Birliği’nden bir adım önde kalmak amacıyla sıradışı yöntemler deniyordu. 1953-1973 yılları arasında CIA bünyesinde yürütülen MKUltra programı, ABD’nin silah olarak kullanabileceği zihin kontrolü ilaçlarına ilişkin araştırmalar içeriyordu. Rızaları olmadan sivillere ve devlet memurlarına ilaçlar veren araştırmacılar, çeşitli uyuşturucu maddelerin insanlar üzerindeki etkilerini görmek için deneyler gerçekleştiriyorlardı.

Araştırmacıların amacı, bu ilaçları kullanarak insanların gizli suikastlar gibi görevleri direnç göstermeden yerine getirmelerini sağlamaktı. Proje, önemli riskler ve ciddi etki kaygıları taşıyordu. Deneylerden birinde, Gottlieb’in ekibinin aşırı doz ilaç verdiği bir hasta hayatını kaybetti. 1974 yılında The New York Times tarafından yayımlanan bir ifşa haberi sayesinde MKUltra ile ilgili ayrıntılar ortaya çıkmaya başladı. Bu haber, CIA’in etik ve hukuk dışı uygulamalarına odaklanarak ABD Senatosu’nun bir soruşturma başlatmasını ve bazı detayların kamuoyuyla paylaşılmasını sağladı. Ancak MKUltra’nın faaliyetleriyle ilgili tüm detayları öğrenmek mümkün görünmüyor; çünkü geçen yıl CIA Direktörü Richard Helms, programın tüm kayıtlarının imha edilmesi emrini verdi.

4. COINTELPRO: FBI’IN AMERİKALILAR HAKKINDAKİ İSTİHBARAT ÇALIŞMALARI BİR HIRSIZLIK SAYESİNDE AÇIĞA ÇIKTI

Soğuk Savaş’ın zirveye ulaştığı yıllarda, J. Edgar Hoover yönetimindeki FBI, COINTELPRO (Karşı İstihbarat Programı) adı verilen bir program başlattı. Programın amacı, Birleşik Devletler Komünist Partisi’nin ülke içindeki etkisini azaltmaktı. COINTELPRO kapsamındaki hedefler, çeşitli taktiklerle izlenip sabote ediliyordu. Bu taktiklerin başında, hedeflerin kamuoyunda itibarını zedelemek veya güçlerini kaybetmeleri için çatışmalar çıkarmak yer alıyordu.

Hedeflerin sayısı günden güne artarak sosyal ve siyasi düzene tehdit oluşturduğu düşünülen Ku Klux Klan, Kara Panter Partisi gibi örgütler ile aralarında Martin Luther King’in de bulunduğu pek çok tanınmış vatandaşlık hakları aktivisti COINTELPRO’nun hedefi haline geldi. FBI, King’i telefon ve ortam dinlemeleriyle takip ediyor, evlilik dışı ilişkilerine özel bir ilgi gösteriyordu. FBI’ın 1964’te King’e göndermiş olduğu isimsiz tehdit mektubunda, “pis, anormal hayvan” gibi ifadeler yer alıyordu.

COINTELPRO’nun faaliyetleri ilk olarak 1971 yılında gün yüzüne çıktı. Vatandaşların FBI’ı Soruşturma Komisyonu isimli aktivist topluluğu, FBI’ın yerel ofislerinden birinde meydana gelen bir hırsızlık sırasında gizli bilgileri çaldı ve bunları basınla paylaştı.

5. “KIRIK OK” VAKALARI: ABD NÜKLEER SİLAHINI OKYANUSTA NASIL KAYBETTİ?

5.

Soğuk Savaş döneminde, ABD nükleer cephaneliğini büyütmeye devam ettikçe yeni bir risk ortaya çıktı: Nükleer silahların çalındığı, kaybolduğu veya zarar gördüğü “kırık ok” vakaları nasıl yönetilecekti? ABD’li yetkililer, bu güne kadar en az 32 kırık ok vakası yaşandığını kabul etti.

Bu vakalardan biri, 5 Aralık 1965’te meydana geldi. Filipin Denizi’nde seyahat eden USS Ticonderoga isimli uçak gemisinin taşıdığı bir Seahawk savaş uçağı, pilotu ve nükleer bombasıyla birlikte güverteden düşerek denize yuvarlandı. Kurtarma çalışmaları öncelikle pilota odaklandı. Helikopterler ve teknelerle saatlerce yapılan arama çalışmaları sonucunda, mürettebat pilotu bulmayı başaramadı. Pilot, uçak ve nükleer silah derin sularda kayboldu.

Felaketin ardından, Ticonderoga’daki askerlere ağızlarını kapalı tutmaları emredildi. Zira, bir donanma gemisinde nükleer silahların bulunduğu gerçeğinin kamuoyuna yansımasını istemiyorlardı.

USS Ticonderoga

ABD’nin Gizli Programları ve New Jersey Üzerindeki İnsansız Hava Araçları
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin