Corona Virüs Salgını ve Turizm Sektörü
Dünya Sağlık Örgütü’nün güncel verilerine göre, corona virüs salgını nedeniyle toplam vaka sayısı 10 milyona yaklaşmaktadır.
Yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine yol açan bu salgın, birçok sektörde büyük kayıplara neden olmuştur. Bu zarar gören sektörler arasında taşımacılık ve turizm ön planda yer almaktadır. Havacılık sektörü, sadece birkaç ay öncesine kadar her gün yeni rekorlar kırarken, şu anda pek çok şirket çalışanlarını işten çıkarmak zorunda kalmıştır.
Öte yandan, turizm sektörü de corona virüs salgını nedeniyle oldukça zor günler geçirmektedir. Kış ve bahar aylarının ardından başlayan normalleşme adımları, birçok ülkede vaka sayısının artmasına neden olmakla birlikte, kısıtlamaların kaldırılmasına devam edilmektedir.
Buna rağmen, dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından biri olan Akdeniz’de turist hareketliliğinin iç turizmle sınırlı kalması beklenmektedir. İspanya ve İtalya’nın salgın sırasında yaşadığı zorlu deneyimler, turistlerin bu rotalara yönelme konusunda isteksiz olmalarına sebep olmuştur.
Öte yandan, Türkiye’nin Schengen bölgesinde yer almaması nedeniyle, özellikle Avrupa’dan gelecek turistler çeşitli engellerle karşılaşmaktadır. Bu durum, turizm sektörünün 2020 yaz aylarında arzulanan seviyelere ulaşmasının oldukça zor olduğunu göstermektedir.
İç turizmde yaşanan hareketlenmelerin de ülkeler için yeterli olmadığı ifade edilmektedir. Bu bağlamda, akıllara gelen soru ise turizmin 2019 yazındaki gibi serbest bir şekilde ne zaman gerçekleşeceğidir.
Uzmanlar, tam anlamıyla eskiye dönüşün ancak etkili bir aşı programının ardından mümkün olabileceğini vurgulamaktadır. Dünyanın birçok yerinde sürdürülen aşı çalışmaları sonucunda, aşının bu sonbahar aylarında kullanılmaya başlanması beklenmektedir.
Ancak bu iyimser tahminin sonbaharda gerçekleşmeme ve aşının zamanında yetişmeme ihtimali de bulunmaktadır. Uzmanların öngörüleri, gönül rahatlığıyla tatilin 2021 yaz aylarına kalabileceği yönündedir.
Tabii ki, burada aşılama çalışmalarının ne hızda gerçekleştirileceği büyük bir önem taşımaktadır. Dünya genelinde herkesin aşılanması gerektiği gerçeğini göz önünde bulundurursak, bu sürecin uzaması olasıdır.
Dolayısıyla, daha kötümser bir senaryoda tam anlamıyla rahat bir tatilin 2022 yılına da sarkma ihtimali bulunmaktadır.
