Montana’da bulunan çocuğun kemiklerinden elde edilen izotopik parmak izi, çocuğun annesinin diyetinin neredeyse büsbütün mamut eti ve başka büyük hayvanlardan oluştuğunu ortaya koydu. Bu, Batı Clovis kültürünün mamut avcılığı konusunda uzman olduğunu ve bu devasa hayvanların etine dayanarak hayatta kaldığını gösteriyor.
Bilim insanları, çocuğun kemiklerinde bulunan sabit radyoizotopları inceleyerek bu sonuca ulaştı. Bu teknik, antik insanların diyetlerini yine yapılandırmak için kullanılıyor. Çocuğun annesinin beslenmesinin yaklaşık yüzde 40’ının mamut etinden oluştuğu ve geri kalanının çoğunlukla geyik ve bizon üzere öbür büyük hayvanlardan sağlandığı belirlendi.
Çalışma, Clovis halkının daha küçük hayvanları nadiren tükettiğini ve büyük memelilere, bilhassa de mamutlara odaklandığını gösterdi. Bu bulgu, evvelki teorilerin tersine Clovis halkının genel avcılar olmadığını ve çoğunlukla büyük megafauna avcılığı yaptığını ortaya koyuyor.
Clovis insanları, yaklaşık 13 bin ila 12 bin 700 yıl evvel Kuzey Amerika’da yaşadı ve yüksek hareket kabiliyetine sahip bir hayat stili sürdürdü. Mamut üzere büyük hayvanlara odaklanmaları, yeni bölgelere süratle yayılmalarını sağladı. Araştırmacılara nazaran, mamut avcılığı sayesinde Clovis insanları hem Kuzey hem de Güney Amerika’ya birkaç yüz yıl içinde yayıldı.
Araştırmacılar, Clovis halkının mamut etine olan ağır talebinin bu hayvanların yok oluşunda rol oynamış olabileceğini belirtiyor. Son buzul çağının sonunda mamutların kuşağının tükenmesinde iklim değişikliğiyle birlikte insan avcılığının da tesirli olduğu düşünülüyor.
