Ege Denizi’ndeki Santorini Adası’nda Deprem Fırtınası
Ege Denizi’nde yer alan Santorini Adası çevresinde meydana gelen ardı ardına sarsıntılar, Ege’nin iki yakasında da ciddi endişelere yol açtı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), buradaki sismik aktiviteleri ‘deprem fırtınası’ olarak nitelendirirken, 28 Ocak ile 5 Şubat tarihleri arasında bölgede 500’den fazla deprem kaydedildi.
Bu depremlerin derinlikleri ise 5 ila 25 kilometre arasında değişiklik göstermektedir. Sarsıntılar devam ederken, şu ana kadar Santorini ve çevresindeki Ios, Amorgos ile Anafi adalarından yaklaşık 6 bin kişinin bölgeyi terk ettiği bildirilmektedir.
Yunanistan’daki Ulusal Gözlemevi’nde araştırma direktörü olan Athanassios Ganas, kamu yayıncısı ERT kanalına yaptığı açıklamada, “Böyle bir durumla ilk kez karşılaşıyoruz; daha önce benzeri bir olaya tanıklık etmedik” ifadesinde bulundu. Yunanistan’ın Güney Ege Bölgesel İtfaiye Birimi de bu sismik faaliyetler nedeniyle teyakkuza geçirildi ve Santorini’ye olası müdahaleler için kurtarma ekipleri gönderildi. Bu depremlerin sayısının fazlalığı, volkanik hareketliliği akıllara getirmekte. Çünkü Bodrum kıyılarına yaklaşık 170 kilometre mesafedeki bu adanın hilal şeklindeki görünümü, M.Ö. 1500’lü yıllarda gerçekleşen tarihin en büyük volkan patlamalarından birinin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Depremlerin patlamaları tetikleyebileceği endişesi, bu tarihsel arka plana dayanmaktadır.
Santorini’de iki adet yanardağ bulunmaktadır. Bunlar, Kameni ve Kolumbo’dur. Uzmanlar, özellikle Kameni yanardağına dair daha fazla endişe taşımaktadır. Son araştırmalar, bu konudaki kaygıları artırmaktadır.
Geçmişteki Patlamaların Etkisi
GEÇTİĞİMİZ 10 BİN YILDAKİ EN GÜÇLÜ PATLAMALARDAN BİRİYDİ
Santorini’nin kalbinde ve suyun üstünde, ‘Palea’ ve ‘Nea Kameni’ adında iki tepe bulunmaktadır. Bu bölge, volkan bilimcilerin yoğun ilgisini çeken alanlardan biridir. Uzak geçmişte, devasa patlamalar adanın merkezinden hızlı bir şekilde bir delik açmıştır.
Her patlamadan sonra, Santorini yanardağı magma kaynağını yeniden doldurarak kendisini bir sonraki devasa patlamaya hazırlamaktadır ve bu döngü hâlâ devam etmektedir. Bu patlamaların en kötü şöhretlisi ise M.Ö. 1560 yılında meydana gelen büyük patlamadır. Geçmişte yaşanan bu olay, son 10 bin yıl içinde kaydedilen en güçlü patlamalardan biri olarak kabul edilmektedir. Bu olay, denizci Minos uygarlığının sonunun başlangıcını simgelemektedir. Ada, şu anda bu kataklizmik döngünün (doğa olaylarının, özellikle volkanik veya sismik aktivitelerin belirli bir periyodik düzen içinde tekrar etmesi anlamına gelir) ortasında yer almaktadır. Özellikle dünya genelinden birçok volkan bilimci, Kameni yanardağına büyük bir ilgi göstermektedir.
Büyük Patlamaların Tarihi
EN AZ BEŞ BÜYÜK PATLAMA ÜRETTİ
Bu volkanlar, büyük patlamalarla sonuçlanan döngüler halinde faaliyet göstermekte ve kazan biçiminde çöküntüler oluşturmaktadır. Adanın volkanik aktivitesi, yaklaşık 650 bin yıl öncesine kadar uzanmaktadır. M.Ö. 1560 tarihinde meydana gelen olayın yanı sıra, en az beş büyük felaket niteliğinde patlama daha yaşanmıştır. Örneğin, 726 yılında Kameni’nin patlamalarından biri, önemli patlamalara yol açarak çok sayıda erimiş maddeyi dışarı atmıştır. Bu patlama sonrası kurtarılan volkanik kayalar, Kameni’nin üretebileceği en kötü senaryoyu düşündürmektedir.
Ancak Nature Geoscience dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, bu gerçek patlamanın bir ila iki kat daha güçlü olduğunu ortaya koymaktadır. Kameni’den en az 100 milyar kübik feet lav, kül ve kavurucu sıcaklıktaki kayaların atıldığı tahmin edilmektedir ve bu durum, Pasifik’teki Hunga Tonga-Hunga Ha’apai denizaltı yanardağının 2022’deki olağanüstü patlamasına benzetilmektedir. O yıllardan itibaren, adanın volkanik hikayesi, iki tepeli Kameni yanardağı tarafından şekillendirilmiştir. Hem coşkulu lav püskürten hem de makul derecede patlayıcı püskürmeler gerçekleştiren yanardağ, son olarak 1950’de püskürmüştür ve 2011 ile 2012 yılları arasında bazı sismik huzursuzluklar dışında sessiz kalmıştır. Ancak bu, uyuduğu anlamına gelmemektedir.
Uzmanların Endişeleri
UZMANLAR TEDİRGİN: ‘BU HEM ADADA YAŞAYANLAR HEM DE TURİSTLER İÇİN ENDİŞE VERİCİ’
Almanya’daki Hamburg Üniversitesi’nde jeofizikçi olarak görev alan ve çalışmanın baş yazarı olan Jonas Preine, “Bugün gerçekleşecek böyle bir patlamanın büyük sonuçları olurdu. Bu, hem Santorini’de yaşayan 15 binden fazla kişi hem de her yıl burayı ziyaret eden 2 milyon turist için endişe verici” diyerek, volkanın önemine dikkat çekmektedir. Oxford Üniversitesi’nden yeni çalışmaya dahil olmayan volkanolog David Pyle ise “Bu durum, orta ve büyük patlayıcı püskürmelerin daha önce tahmin ettiğimizden daha büyük olabileceğini göstermektedir.” Ancak Preine, “Bu, Ege halkının şu anda paniğe kapılması için bir sebep değil” diyerek durumu dengelemektedir. İngiltere’nin Southampton kentindeki Ulusal Oşinografi Merkezi’nde denizaltı volkanoloğu olan ve yeni çalışmada yer almayan Isobel Yeo ise buna katılmamakta ve “Volkan hâlâ oldukça aktif, bu yüzden her zaman bir risk var. Özellikle 726 patlaması, Kameni’nin gelecekte ne kadar tehlikeli olabileceğini anlamak isteyenler için önemli bir odak noktası oldu” şeklinde konuşmaktadır.
Tsunami Tehditi ve Gelecek Araştırmalar
ULUSLARARASI OKYANUS KEŞİF PROGRAMI ÜYELERİNİN SON ÇALIŞMASI TSUNAMİLERİ GÜNDEME GETİRİYOR!
Kameni’nin karanlık volkanik geçmişine dair daha fazla bilgi edinme umuduyla, Uluslararası Okyanus Keşif Programı üyeleri kalderanın çeşitli noktalarındaki deniz havzalarına sondaj yaparak tortu çekirdekleri çıkarmışlardır. Bu süreçte, 726 patlamasına kadar takip ettikleri önemli miktarda kül ve pomza (volkanik faaliyetler sonucu oluşan doğal yapılar olup, genellikle lavların su buharı ve gazlarla etkileşimi sırasında meydana gelir) bulmuşlardır. Bu patlamanın gerçekten de tarihi kayıtların tasvir ettiği kadar önemli ve şiddetli olduğu, büyük ihtimalle kül ve pomza sütunlarının yükselmesine yol açan gürültülü su altı patlamalarını içerdiği kısa sürede anlaşılmıştır. Isobel Yeo, “Patlayıcı bir püskürmenin 100 milyar kübik feet püsküren maddeyi dışarı atması kesinlikle korkutucu bir düşünce… Ancak gerçek muhtemelen daha da kâbus gibiydi. Bu çalışma, Kameni’nin herkesin tahmin ettiğinden daha büyük bir zarara yol açabileceği ihtimalini gündeme getiriyor. Bugün benzer şekilde olacak bir patlama, sadece önemli miktarda kül ve süngertaşı düşmesi olasılığını değil, aynı zamanda dengesiz süngertaşı yatakları üzerine inşa edilmiş adanın olası çöküşüyle oluşan tsunamileri de gündeme getiriyor” yorumunda bulunmaktadır. Çalışmaya dahil olmayan Cambridge Üniversitesi’nde volkan bilimci olan Amy Donovan ise “Volkanın tsunami potansiyeli ve bundan etkilenebilecek çok sayıda insan göz önüne alındığında, Santorini ciddiye alınmalıdır” demektedir.
‘VOLKANIN HÂLÂ KEŞFETMEKTE OLDUĞUMUZ BAZI SIRLARI VAR’
Santorini, modern volkanoloji bilimine yol açan çalışmalardan biri olarak kabul edilmektedir. Kapsamlı bir şekilde incelenmiş, erişilebilir her ayrıntısı sayısız kez analiz edilmiştir. Çalışmayı yürüten Jonas Preine, “Yine de ada bize büyük sürprizler sunuyor. Her gün incelediğimiz bu volkanın hâlâ keşfetmekte olduğumuz bazı sırları var” şeklinde konuşmaktadır.
National Geographic’in ‘The island of Santorini is hiding an explosive secret’ başlıklı haberinden derlenmiştir.
Fotoğraflar: Alamy