Prens Harry ve Meghan Markle, ilk zamanlar medya tarafından olumlu bir şekilde karşılanmalarının ardından, zamanla ABD medyasının sert eleştirilerine maruz kalmaya başladılar. Özellikle Meghan Markle, medyada “dırdırcı” olarak adlandırılmaya başlandı ve bu durum, çiftin halk arasındaki imajını olumsuz etkiledi.
SUSSEX’LER ABD’DE DE ARADIKLARINI BULAMADI
Oysa Sussex Dükü ve Düşesi, kıdemli kraliyet ailesi üyeleri olarak sürdürdükleri hayatlarını geride bıraktıktan sonra 2020 yılında Amerika’ya taşındıklarında, başlangıçta oldukça olumlu bir karşılamayla karşılaştılar. Ancak, çiftin geçtiğimiz ay Vanity Fair’de yayınlanan bir makale nedeniyle zor günler geçirdiği bildiriliyor. Ocak ayında çıkan bu makalede, 43 yaşındaki Meghan’ın, eski çalışanlarını “delirtecek” davranışlarla suçlandığı yer aldı.
EVLERİNE KAPANDILAR
Harry ve Meghan, bu tür iddialara kamuoyunda herhangi bir yanıt vermemiş olsalar da, çiftin makale karşısında derin bir üzüntü yaşadığı kaydediliyor. O tarihten bu yana Montecito’daki mahallelerinde bile pek görünmediler. Çift, aslında ocak ayında Los Angeles’i etkisi altına alan yangınlarda yardım çalışmaları yaparken görüntülenmişti. Bazı kesimler bu çabayı olumlu bulsa da, birçok medya organı onların bu durumdan yalnızca kendi “tanıtımları” için yararlandığını ve “felaket turistleri” olarak adlandırıldıklarını belirtti.
İNGİLİZ BASININI SUÇLAMIŞLARDI
Harry ve Meghan, 2018 yılında evlendikten sonra sürekli olarak ırkçılığa ve ayrımcılığa maruz kaldıklarını dile getirerek, İngiltere’yi terk edip Meghan’ın memleketi olan Amerika’ya göç ettiler. Kraliyet ailesinin onlara sağladığı ayrıcalıklardan vazgeçerken, medya tarafından sürekli olarak hedef alındıklarını iddia ettiler. Başlangıçta ilgi çekici bir aşk hikayesi olarak dikkat çeken durum, Meghan’ın geçmiş evlilikleri, dizi oyunculuğu yapması ve annesinin siyah bir kadın olması gibi etkenler nedeniyle sayısız olumsuz habere yol açtı. Doğacak bebeklerinin ten rengi dahil her şey, gazetelerin birinci sayfalarına taşındı ve bu durum çiftin üzerinde büyük bir baskı yarattı. Ailenin diğer üyeleri olan William ve Kate ile ilişkileri de bozulunca, Harry ve Meghan için tek çare kalmıştı: kaçmak.
“ACIKLI HİKÂYELERİ İNANDIRICI DEĞİL”
Medya eleştirileri, Harry ve Meghan’a yönelik yeni bir olgu değil. Variety dergisi, 2022’de Harry ve Meghan belgeselinin yayınlanmasının ardından, ikiliyi eleştirerek “Oyun planları her zaman, acıklı hikaye için gel, yüksek fikirli yükseliş için kal oldu. Ancak bu, muhtemelen ikisinin de kraliyet dedikodusu dışında söyleyecekleri hiçbir şeyi umursamayan bir izleyici kitlesini etrafta tutmak için kullanılan ve işe yaramayan bir strateji” ifadelerini kullandı. Hollywood Reporter da “Hollywood Harry ve Meghan’dan Neden Vazgeçiyor” başlıklı bir makalede, çiftin popülerliğine büyük bir darbe vurdu.
“TOPUKLU AYAKKABI GİYEN DİKTATÖR”
Yayın kaynakları, Meghan hakkında eski bir çalışanın “topuklu ayakkabı giyen bir diktatör” dediğini belirten eleştirileri de içeren iddialara yer verdi. Makalede şu ifadeler yer aldı: “Neden hepsi ayrıldı? Çalkantıyı ne açıklıyor? Çifte yakın bir kaynak, ‘Herkes Meghan’dan korkuyor’ diyor. ‘İnsanları küçümsüyor, tavsiye almıyor. İkisi de kötü kararlar veriyor, sık sık fikir değiştiriyorlar. Harry çok ama çok çekici bir insan ama hiç havalı değil. Kadın ise berbat biri.”
“ASİ PRENS” OLDU “SÜRGÜN PRENS”
Öte yandan, Prens Harry için Amerika’daki döneminin başlarında “kaçak prens” ya da “asi prens” şeklinde atılan başlıklar, zamanla değişmeye başladı. Medya, Harry’nin verdiği karardan pişman olduğunu ve aslında İngiltere’ye dönmek istediğini düşündüğü için ona “sürgün prens” demeye başladı.