1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Ceren Kandemir’in ‘Ayıp Payı’ Kitabı ve Şiir Yolculuğu

Ceren Kandemir’in ‘Ayıp Payı’ Kitabı ve Şiir Yolculuğu

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ceren Kandemir’in ‘Ayıp Payı’ Kitabı Üzerine

Genç şair Ceren Kandemir, ilk kitabı ‘Ayıp Payı’na Ferhan’dan aldığı cesaret ve utanmazlıkla başlıyor. Bu eser, 33 şiir ve 3 bölümden oluşuyor. Kitabı okurken, oğlu Can Ferhan, babaannesi, çocukluk arkadaşları, misafir olduğu evler ve daha birçok tanıdık figür dizelerinde hayat buluyor. ‘Ayıp Payı’, İsmail Afacan editörlüğünde İnkılâp Kitabevi’nden okurlarla buluştu. Kitabın kapak tasarımı ise, o dönem henüz tanımadığı ancak şiirlerini okumak için gönderdiği senarist ve yönetmen Berkun Oya’ya ait.

Şiirle Tanışma Süreci

Şiirle tanışmanız ne zamana dayanıyor?
Şiirle tanışmam, başımıza gelen en ufak günlük olayların bile dümdüz anlatılmadığı bir ailenin üyesi olarak büyümemle başladı. Çocukların ve yaşlıların hikâyeler anlattığı, sıkıcı ve acı meselelerin anekdotlarla süslenerek tat kazandığı bir evde yetiştim. Anlatamayanlar, besteler yapar, okuma-yazma bilmeyenler ezberden şiir okur ya da türkü söylerdi. Bu ortamda, hikâyelerimi anlatabilmenin yolu olarak şiiri seçtim.

Metin Yazarlığı ve Şiir

Çarpıcı bir gerçeklik hissi geçiriyor okura. Metin yazarı olmanızın doğal sonucu olabilir mi?
Bu gerçeği hissetmek benim için bir onur. Metin yazarlığı, iş hayatına adım attığımdan beri hayatımı yazarak geçindirmeme olanak sağlayan muhteşem bir vesile oldu.

Şiirlerin Yayınlanma Kararı

Şiirlerinizi yayımlamaya nasıl karar verdiniz?
Bir-iki sene öncesine kadar, ‘Ben anlattım, rahatladım; kimse okumasa da olur’ düşüncesindeydim. Ancak lise yıllarımda odamda şiirlerini okuyarak arkadaş olduğuma inandığım şairleri düşündüm. Şiirlerimi okuma ihtimali olan okurla görünmez bağlar kurma isteğim oldukça yoğunlaştı ve bu nedenle bazılarını dosya haline getirdim. İnkılâp Kitabevi ve okutup durduğum eşim ve dostlarım, bu projeye benim kadar sahip çıktılar.

İlham Aldığınız Şairler ve Yazarlar

Yolundan yürümeyi denediğiniz şairler, yazarlar var mı?
Elbette! Kaç şiir, roman, dergi, şarkı veya türkü hayatımı kurtardı, kim bilir? Şiir özelinde söylemek gerekirse, Onat Kutlar’ın ‘Günlük Şiirler’i, Gülten Akın’ın ‘Acılar İçin İlahi’si, Attilâ İlhan’ın ‘Eski Sinemalar’ı, Cemal Süreya’nın ‘Elma’sı, Füruğ’un ‘Soğuk Mevsim’i ve kitabıma arka kapak yazısını armağan eden değerli hocam Barış Pirhasan’ın ‘Ölümden Sonra Aşk’ı benim için çok değerlidir.

Şiirlerden Alıntılar ve Anlamları

Şiirlerden Alıntılar ve Anlamları

Mısralarınızdan referansla iki soru soracağım. Öleceğini bilmenin coşkusuyla yakarsa dünyayı kelebekler mi yakar?
Bu, bir temenni. Büyükbaşlardan sıkıldığım, hafif olanın kazanmasını dilediğim, ağır olan her şeyi kızdırmak istediğim bir dünyanın gerçekçi olmayan matematiği. Belki de… Kim bilir?

İkincisi, kitaba adını veren şiirinizden; sahiden tabakta kalan son lokma ayıp payı değil mi artık?
Büyüklerimizden, yaşadıkları kıtlık dönemlerini dinleriz. Belki de bir benzerini kendi çağımızda yaşıyoruz. Bu sefer zihinsel bir kıtlık döneminde olabiliriz. Geleceğin belirsizliği yüzünden toplum istif yapmak istiyor. Başkasının hakkını kendi deposuna doldurmadan rahatlayamıyor. Gözler tabaktaki son lokmada, yani ayıp payında; onu alırsa tamam olacak gibi bir algı var.

Anne Olmanın Etkisi

’Bronkoskopi’ şiirinizi Ferhan’a ithaf etmişsiniz. 3’üncü mısrada çocuğunuz olduğunu anladım. Anne olmak sizi iyi biri olma çabası dışında nasıl değiştirdi?
Evet, Can Ferhan oğlum henüz 4 yaşında. Ben dünyada en çok çocukları severim; çünkü insana, çocukluğun dünyasına bedavadan giriş bileti verirler. Onların dünyaya uyum sağlama çabasını bazen hüzün, bazen de hayranlıkla saatlerce izleyebilirim. Anneliğin bende yarattığı en önemli değişim, ithafta bahsettiğim cesaret ve utanmazlık duygusu oldu. Oldukça utangaç ve çekingen biriyken, Ferhan’ın dünyasına giriş bileti olan kişinin her şeyden bu kadar çekinmemesi gerektiğini hissettim. Yoksa o dünyada şimdiki kadar eğlenemeyecektik.

İçimdeki Çocuğa Sarılmak

İçinizdeki çocuğa sıkı sarılanlardan mısınız?
İçimde bir çocuk varsa bile, o hızlı büyümüş bir çocuktur. İçimdeki büyük çocuğu küçültmeye çalışıyorum. Ferhan bebekken gökyüzüne, ellerine ve en basit şeylere uzun uzun bakardı. Her şeye bir hayretle yaklaşırdı. Tasavvufta hayret, en yüksek ve yüce mertebe olarak tanımlanır. Sorgulamaları gerçekçi bir zemine oturtma çabasını bırakıp, elimizde bile hayret duymamız, hayran olmamızla ulaşılabilen bir makam orası. O makama yalnızca çocukların ulaşabildiğine ve bunu vaktinden erken kaybettiğimize inanıyorum.

Ceren Kandemir’in ‘Ayıp Payı’ Kitabı ve Şiir Yolculuğu
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin