Şaban Ayı Orucu ve Önemi
Şaban ayı, Miraç Kandili’nin ardından gelen mübarek bir dönemdir. Diyanet kaynaklarına göre, Müslümanlar bu ayda ibadetlerini yerine getirmeye özen göstermektedir. Hz. Peygamber’in Şaban ayına ve özellikle bu ayın onbeşinci gecesine özel bir önem verdiği bilinmektedir. Bu nedenle, bu geceyi ibadetle geçirmenin sevap kazandıracağı alimler tarafından vurgulanmaktadır. Ayrıca, bu aylarda kişinin sağlığı elverişli olduğunda, nafile oruç tutmasının da teşvik edildiği Diyanet’in açıklamalarında yer almaktadır.
Takvim bilgilerine göre, Şaban ayı 31 Ocak tarihinde başlayacaktır. Şaban ayının 15. gecesi olan Berat Kandili ise 13 Şubat Cumartesi günü idrak edilecektir.
Şaban Ayında Oruç Tutulması
Halk arasında “üç aylar” olarak bilinen Recep, Şaban ve Ramazan ayları, İslam’da mübarek kabul edilen aylardır. Nitekim Hz. Peygamber, Recep ayı girdiğinde, “Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” şeklinde dua etmiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 259). Ramazan ayında oruç tutmak farz olarak belirlenmişken (Bakara, 2/184-185), Recep ve Şaban aylarında ise Hz. Peygamber’in (s.a.s.) diğer aylara göre daha fazla nafile oruç tuttuğu, ancak Ramazan dışında hiçbir ayın tamamının oruçlu geçmediği hadis kaynaklarında belirtilmektedir (Buhârî, Savm, 52-53; Müslim, Sıyâm, 173-79).
Bu bağlamda, Recep ve Şaban aylarının aralıksız bir şekilde oruçla geçirilmesinin dinî bir dayanağı bulunmamaktadır. Ancak, sağlığı elverişli olan bireyler, bu aylarda diledikleri kadar nafile oruç tutabilirler.
Şaban Orucuna Niyet Etme
Niyet, oruç tutmanın şartlarından biridir. Niyetsiz oruç geçerli değildir. Kalben niyet etmek yeterli olsa da, niyetin dil ile ifade edilmesi daha menduptur. Oruç için sahura kalkmak da niyet olarak kabul edilmektedir.
Ramazan orucu, belirli günlerde tutulmak üzere adanan oruçlar ile nafile oruçlar için niyet etme vakti, güneşin batmasının ardından ertesi gün tepe noktasına gelmeden 10 dakika öncesine kadar geçerlidir. Ancak imsaktan sonra yapılacak niyetin geçerli olabilmesi için bu vakit içerisinde hiçbir şey yenilip içilmemiş olmalıdır. Aksi takdirde, gündüz niyet caiz olmayacaktır (Kâsânî, Bedâî’, 2/85). Bu oruçlar için “yarınki orucu tutmaya” şeklinde mutlak bir niyet yeterlidir. Bununla birlikte, geceden niyet edilmesi ve “yarınki Ramazan orucuna” şeklinde belirlenmesi daha faziletlidir. Ramazan’ın her günü için ayrı niyet edilmesi gerektiği de bilinmektedir (Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/126-127).
Kaza, keffaret ve bir zamana bağlı olmaksızın adanan oruçlar için niyet, gün batımından itibaren en geç imsâk vaktine kadar yapılmalıdır. Bu tür oruçlara niyet ederken, “falanca kaza, keffaret veya adak orucuna” şeklinde belirtilmesi gerekmektedir.
Şâfiî mezhebine göre ise, nafile dışındaki tüm oruçlara geceden niyet edilmelidir. İmsak vaktine kadar niyet edilmemişse o günün orucu geçerli olmaz. Nâfile oruçlara ise güneş tepe noktasına gelmeden öncesine kadar niyet edilebilir (Şirâzî, el-Mühezzeb, 1/331-332).