Mikroagresyon Nedir?
Bireylerin kimlikleriyle ilgili kendilerini rahatsız hissetmelerine neden olan, sıklıkla iltifat mı yoksa hakaret mi olduğu belirsiz bazı ifadeler ve davranışlarla karşılaşabiliyoruz. Bu durum, savunmasız hissetmemize yol açıyor. Bazen de biz, farkında olmadan başkalarına bu tür mikroagresyonlar yapabiliyoruz. Önyargılarla beslenen bu küçük ama etkili cümleler ve tutumlar, mikroagresyon olarak adlandırılıyor ve maruz kalan bireylere çeşitli şekillerde zarar verebiliyor.
Psikoterapist Dr. Feyza Bayraktar ve klinik sağlık psikoloğu Faruk Bozkır ile mikroagresyonun ne olduğu, nasıl mücadele edebileceğimiz üzerine bir sohbet gerçekleştirdik. Bayraktar, mikroagresyonun genellikle önyargılara dayanan, incitici sözler ve davranışlar olduğunu belirtiyor. Bu ifadeler, kişilerin kimliklerini, özelliklerini, ait oldukları sosyal grubu küçümsemekte veya dışlamaktadır.
Temel Sebepleri Nedir?
Faruk Bozkır, mikroagresyonun hedef alabileceği unsurların oldukça geniş bir yelpazeye yayıldığını ifade ediyor. Giyim tarzı, konuşma şekli, lehçe, şive, yemek kültürü, davranış biçimleri, siyasi görüş, cinsiyet, doğum yeri veya dini inançlar gibi birçok özelliği içeriyor. Bozkır, mikroagresyonun temel sebeplerini şu şekilde açıklıyor:
- Önyargılar: Bireylerin araştırmadan, kulaktan dolma bilgilerle edindiği yanlış bilgilerin sonucu olarak inandığı durumlar.
- Yanlış Genellemeler: Bu tür ifadeler, karşıdaki kişinin hislerine veya yaşadığı deneyimlere bakmaksızın yapılan yoğun genellemelerdir.
- Empati Eksikliği: Başkalarının duygularına karşı duyarsızlık ve farklı kültürleri tanımama durumu, mikroagresyonun yaygın bir nedeni olabilir.
Maruz Kalmak Bizi Nasıl Etkiler?
Mikroagresyona maruz kalmanın duygusal ve psikolojik etkileri oldukça ciddidir. Bozkır, bunun stres, anksiyete, depresyon, özgüven eksikliği ve sosyal izolasyon gibi sorunlara neden olabileceğini belirtiyor. Bireyler kendilerini dışlanmış hissetmeye başladıkça sosyal ortamlardan uzaklaşma eğiliminde olabilirler. Ayrıca, mikroagresyonun fiziksel sağlığı tehdit edebileceği ve uzun vadede kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon gibi sağlık sorunlarına yol açabileceği de önemli bir noktadır. İşyerinde yaşanan mikroagresyonların ise bireyin performansını, motivasyonunu ve verimliliğini düşürdüğünü, sonuçta tükenmişlik hissi yaratabileceğini vurguluyor.
Mikroagresyona Karşı Ne Yapmalıyız?
Dr. Feyza Bayraktar, bu tür zorbalıklara maruz kalan bireylere bazı önerilerde bulunuyor:
- Tepki Verin: Karşınızdaki kişiye, söylediklerinin neden problemli olduğunu nazik bir şekilde açıklayabilirsiniz. Örneğin, “Bu ifadeyi kullanırken belki farkında değildin ama bu, önyargı içeriyor ve oldukça kırıcı.” şeklinde bir yaklaşım sergileyebilirsiniz.
- Görmezden Gelmeyin: Mikroagresyonların birikmesi ruhsal yük oluşturabilir. Kendinizi kötü hissettiğinizde bunu dile getirmek oldukça önemlidir.
- Sabırlı Olun: Karşınızdaki kişi genellikle kasıtlı olarak bu davranışları sergilemediği için, durumu açıklamak ve empati oluşturmaya yardımcı olmak uzun vadede daha etkili sonuçlar verebilir.