Prens William’ın gözünden kaçmayan bir gerçek var: Edinburgh Düşesi Sophie, gelecekte onu şimdikinden çok daha önemli bir pozisyona taşıyacak ve adını ulusal manşetlere çıkaracak bir isim. Düşes Sophie, kraliyet ailesi içinde “büyüleyici ve gösterişsiz” olarak anılan, ancak derin bir etki yaratan bir figür olarak dikkat çekiyor.
Edinburgh Düşesi, Kraliçe Elizabeth’in en küçük oğlu Prens Edward ile evlenerek kraliyet ailesinin bir parçası oldu. 60 yaşındaki Sophie, Harry ve Meghan’ın Amerika’ya gitmesinin ardından, zamanla perde arkasındaki bir kraliyet mensubundan ön planda yer alan bir kişiliğe dönüştü.
Arka Planda Yükselen Bir Yıldız
Kraliyet ailesi denildiğinde, akla gelen ilk iki gelin Kate ve Meghan olsa da, Düşes Sophie, sessizce ve kararlı bir şekilde yükselmeyi başardı. Saray çalışanlarından edinilen bilgilere göre, Galler Prensi William ile Sophie arasında güçlü bir bağ var ve William, kendi hükümdarlığı döneminde yengesine ve kocasına daha fazla kamusal rol vermek istiyor.
BBC’nin eski kraliyet muhabiri Jennie Bond, Sophie için şu ifadeleri kullanıyor: “Ağırbaşlı ve zarif, ama aynı zamanda Edward ile tanıştığında tanıdığımız Sophie: gösterişsiz, cömert ve doğal bir çekiciliğe sahip. Yıllar boyunca gözlerden uzak çalıştı, hak ettiği tanıtımı ne bekledi ne de gördü.”
William Krallık Tahtına Çıktığında
William, Kral olduğunda, hem Sophie’ye hem de amcası Prens Edward’a büyük ölçüde bel bağlayacak. Aile, son zamanlarda üst üste yaşanan kayıplar ve sağlık sorunları ile boğuşurken, Sophie’nin üstlendiği görevleri başarıyla yürütmesi, onun geleceğin kralı William için güvenilir bir liman olmasını sağladı.
Özel Günlerdeki Önemi
Sophie’nin taşıdığı değer, geçtiğimiz bahar Buckingham Sarayı’nın balkonunda düzenlenen Trooping the Colour töreninde Kraliçe Camilla’nın yanında yer almasıyla bir kez daha vurgulandı. Bu olay, monarşinin küçülmüş ve “inceltilmiş” yeni bir yüzünü gösterdi. Sophie, Kral Charles, Kraliçe Camilla ve Galler Prensesi gibi üst düzey kraliyet mensuplarıyla güçlü bir bağ paylaşıyor.
Zor Günlerde Aileye Destek
William, babası Kral Charles’ın kanser tedavisi gördüğü dönemde, tüm görevlerini üstlenerek aileye destek olmaya çalıştı. Kate’in de hastalığı nedeniyle göz önünden çekilmesiyle tüm yük William’ın omuzlarına bindi. İşte bu zor günlerde, Sophie’nin çalışkanlığı ve aileye olan adanmışlığı, onun aile içindeki ve William’ın gözündeki yerini güçlendirdi.
Geçmişten Gelen Tecrübe
Düşes Sophie, tam adıyla Sophie Helen Rhys-Jones, Prens Edward ile evlenmeden önce halkla ilişkiler alanında kariyer yapmış bir isim. Bu tecrübesi, hem kraliyet ailesi içinde hem de halkla olan iletişiminde büyük başarılar elde etmesine katkı sağladı. Sophie, kraliçenin en sevdiği gelinlerden biri olarak tanınıyor ve bu bağ, zamanla daha da güçlendi.
Anne-Kız Gibi Bir İlişki
Kraliçe Elizabeth ile olan ilişkisi, birçok kişi tarafından dikkatle takip ediliyordu. Başkalarına “majesteleri” diye hitap eden Düşes, özel anlarında Elizabeth’e “anne” diyerek sesleniyordu. Bu samimi ilişki, Elizabeth’in cenazesinde Sophie’nin döktüğü gözyaşlarıyla da kendini gösterdi.
Elizabeth’in vefatının ardından, Kral Charles, Sophie ve Prens Edward’a Edinburgh Dük ve Düşesi unvanlarını verdi. Bu unvan, Kraliçe Elizabeth’in taşıdığı ve Prens Philip’in yaşamı boyunca sahip olduğu bir unvandı. Böylece Sophie, kraliyet ailesinin değerli bir üyesi olarak önemli bir konuma yükseldi.