İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektrik Elektronik Fakültesi Kontrol ve Otomasyon Mühendisliği Bölümü’nde, otonom sürüş sistemleri alanında çığır açan projeler geliştirilmekte. Bu projeler, Prof. Dr. Metin Gökaşan’ın liderliğinde E-Mobilite ve Otonom Araçlar Laboratuvarı’nda hayata geçiriliyor. Prof. Dr. Seta Bogosyan ise üniversitenin Ayazağa Kampüsü’nü ‘Living Lab’ yani ‘yaşayan laboratuvar’ olarak kullanmaya yönelik projelerin öncüsü konumunda.
Teoriden Gerçekliğe: Güvenilir Otonom Araçlar
Prof. Dr. Bogosyan, akademik kariyeri boyunca birçok projenin yalnızca teorik düzeyde kaldığını gözlemlemiş. Otonom araçların literatürde geniş bir yer kapladığını ancak çoğu çalışmanın laboratuvar ortamında sınırlı kaldığını ifade etti. “Laboratuvarın kapalı ve küçük bir alan olması, güvenilir bir çalışma yürütmeyi zorlaştırıyor. Otonom araçların güvenliğini sağlamak için gerçek ve dinamik bir ortamda çalışmalar yapmalıyız. Bu nedenle ‘Living Lab’ projemizi geliştirdik. Geliştirdiğimiz yapay zeka algoritmaları, gerçek koşulları dikkate alarak tasarlandı, çünkü mevcut algoritmalar genellikle varsayımlar üzerinden yazılıyor ve gerçek yaşam koşullarını yansıtmıyor,” dedi.
Otonom Araçların Şarj Sistemleri Üzerine Çalışmalar
‘Living Lab’ projesinin bir parçası olarak, otonom araçların karşılaşabileceği zorlukları simüle eden senaryolar geliştirmek istediklerini belirten Bogosyan, “Her türlü doğa olayı ve zemin koşulunda bu araçların test edilmesi gerekiyor. Otonom araçlar, sürücülü araçlar gibi güvenilir olmalı. Ayrıca, otonom araçların şarj sistemlerine de odaklandık. Benzinli araçlar her yerde istasyon bulabilirken, otonom araçlar için henüz böyle bir düzenleme yok. Biz, yapay zeka ile batarya sistemlerini optimize etmeye çalışacağız,” diye ekledi.
Simülasyon ve Gerçek Ortamda Denemeler
Gelecekte otonom araçlar için farklı test ortamları yaratmayı planladıklarını ifade eden Prof. Dr. Gökaşan, “Birkaç yıl önce bir Amerikan firmasından ‘Vehicle in the Loop’ adı verilen bir test ortamı satın almıştık. Bu sistem, araçların gerçek koşullarda nasıl performans göstereceğini simüle eden robotik bir ortam sunuyor. Aracın her bir tekerleği, kum, buz veya düz asfalt gibi farklı zeminlerde test edilecek. Ancak projenin en yenilikçi kısmı, ‘living lab’ ortamının oluşturulması,” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin İlk Elektrikli Aracını Otonom Hale Getiriyoruz
Projenin tamamlandığında, kampüste dolaşan otonom araçların sağlıklı ve doğru kararlar verebilmesi için gerekli algoritmalar geliştirilecek. Araçlar, kendi şarj durumlarının ve mesafelerinin farkında olacak. Yani, “Yola devam mı etmeliyim yoksa gidip şarj mı olmalıyım?” şeklinde karar verebilecek düzeyde olacak. Şu an kampüste hizmet veren bir otonom otobüs bulunmakta. Bunun yanı sıra, kampüste bulunan bir elektrikli minibüs ve başka bir binek aracı da otonom hale getirerek 3 araçtan oluşan bir ‘otonom araç filosu’ oluşturmayı planlıyoruz. Otonom otobüs, İTÜ bünyesinde üretilmemiş olmakla birlikte, diğer araçlar İTÜ tarafından otonom hale getiriliyor. Üzerinde çalıştığımız iki araç ve bir minibüs, elektrikli olarak üniversitemize teslim edildi. Ayrıca, otonom hale getirmekte olduğumuz binek aracımız, 2011 yılında İTÜ’ye bağışlanan Türkiye’nin ilk elektrikli arabasıydı.
30 Kilometre Hızın Üzerine Çıkacak Otonom Araçlar
Laboratuvar çalışmaları genellikle otonom araçların 10 kilometre hızda gidebildiği yönünde olsa da, bizim otonom aracımız kampüs içinde 30 kilometrenin üzerinde hız yapabilecek. Aracımızın radar sistemi, çevresindeki nesneleri algılayabiliyor. Lidar sistemimiz ise 360 derece dönebilerek bulunduğu ortamı analiz ediyor ve engellerin ne kadar uzakta olduğunu belirliyor. Ayrıca, bu engelleri insan, nesne veya taşıt olarak tanımlayacak bir radar çalışması üzerinde de devam ediyoruz.
Güvenlik ve Hacklenemezlik Üzerine Çalışmalar
Bu araçlarda güvenlik önlemi olarak koltukta bir sürücü oturacak; ancak direksiyona müdahale etmeyecek. Ayrıca, algoritmalarımızı hackerların aracı sabote etmesine izin vermeyecek şekilde tasarlıyoruz. Projenin 2027 yılında sona ermesi hedefleniyor ve bu tarihten itibaren kampüste otonom araç filosunu görmeye başlayabileceğiz. Mevcut otonom otobüsümüz de yenilikçi yapay zeka algoritmaları ile güncellenecek.
Uluslararası İş Birliği: Amerikalı Öğrenciler İTÜ’de Çalışacak
Georgia Teknik Üniversitesi ile iş birliği içinde yürüttüğümüz projede, Amerikalı doktora öğrencileri önümüzdeki haziran ayında İTÜ’ye gelecek ve Living Lab’de çalışmalar yapacak. Kendi doktora tezleri için bu laboratuvardan faydalanacak olan 4 öğrenci, yaklaşık 2 buçuk ay boyunca Türkiye’de kalacaklar.