Akciğer Kanseri Teşhisi Sonrası Mucizevi Hayatta Kalma ve Yanlış Tedavi Hikayesi
Montana eyaletinin Helena şehrinde yaşayan Scot Warwick, hastaların %90’ının birkaç yıl içinde hayata veda ettiği 4. evre akciğer kanseri teşhisi ile karşılaştı. Ailesi, onun bu durumu aşmasının bir mucize olduğunu düşünüyordu. Ancak, Scot’ın hastalığının yanlış teşhis edildiğini ve yıllarca gereksiz yere kemoterapi aldığını öğrendiklerinde, umutları bir anda şok ve öfkeye dönüştü. Scot Warwick, Eylül 2020’de 51 yaşında akciğer yetmezliğinden hayatını kaybetti.
Yapılan otopsinin sonuçları, Scot’ın vücudunda hiç kanser hücresinin bulunmadığını ve akciğerlerinde onarılamaz hasara yol açan şeyin aslında kemoterapi ilacı olduğunu ortaya koydu.
Yanlış Teşhis ve Gereksiz Tedavi Süreci
Scot’ın teşhis ve tedavisini üstlenen doktorun, başka hastalara da var olmayan hastalık teşhisleri koyduğu belirlendi. Araştırmacı gazetecilik kuruluşu ProPublica tarafından gerçekleştirilen derinlemesine bir çalışmada, Scot’ın o dönemde St. Peter’s Health’te görev yapan Dr. Thomas Weiner’in elinde gereksiz acılar çeken yaklaşık 10 hastadan biri olduğu öne sürüldü. Dr. Weiner, Scot’ın ölümünden kısa bir süre sonra hastaneden kovuldu. Hastane CEO’su Wade Johnson, bu durumu ‘buzdağının görünen kısmı’ olarak nitelendirdi ve Dr. Weiner ile ilgili endişelerin uzun zamandır sürdüğünü ifade etti.
Aile İçin Zor Bir Süreç
Warwick ailesi, Scot’ın haksız ölümü nedeniyle hastaneye dava açtı ve sonunda anlaşmaya varıldı. Scot’ın eşi Lisa, “Çocuklarım babalarını kaybetti. Ben kocamı kaybettim. Bu süreç hızlı olmadı, uzun sürdü ve işkence gibiydi; korkunçtu. Bunun asla ama asla kimsenin başına gelmesini istemem.” şeklinde ifade etti.
Diğer Hastalar da Aynı Kaderi Paylaştı
Scot gibi Anthony Olson da 2011 yılının başlarında 33 yaşındayken Dr. Weiner tarafından miyelodisplastik sendrom adı verilen nadir bir kan kanseri teşhisi konulduğunda büyük bir şok yaşadı. Ona, tedavi edilmezse yıl sonundan önce öleceği söylendi. Şu anda 47 yaşında olan Anthony, “Bu teşhis hayatımın yönünü değiştirdi” dedi. Dr. Weiner için “Bana en iyi olanı yaptığına güveniyordum. Kendimi oldukça şanslı hissediyordum.” diyerek hislerini dile getirdi.
Teşhis sonrasında Anthony, üniversiteyi bıraktı, ailesinin yanına geri döndü ve Dr. Weiner tarafından önerilen yoğun tedavi sürecine başladı. Bu tedavi, dört gün kemoterapi alıp dört hafta dinlenmeyi içeriyordu ve tam dokuz yıl boyunca devam etti.
Ciddi Yan Etkiler ve Dava Süreci
Teşhisten on ay sonra yapılan ikinci biyopsi negatif olsa da, Dr. Weiner bunu önemsemedi ve tedavinin işe yaradığını savundu. Kemoterapi sürecinin ardından Anthony, dişlerini kaybetmek ve sürekli yorgunluk gibi ciddi yan etkilerle karşılaştı. Ayrıca, önceden yaşadığı demir eksikliği durumu kötüleşti ve Dr. Weiner ona her hafta demir açısından zengin kan nakilleri yapmaya başladı. Ailesi maddi açıdan zor bir süreçten geçti.
Ancak 2020 yılında, Dr. Weiner’ın kovulmasından sonra, Anthony’nin durumu gözden geçirildi. Hastane tarafından istenen biyopsi negatif çıktı ve sağlık görevlileri, ilk biyopsiyi yeniden test ettiklerinde Anthony’nin kan kanseri olmadığı anlaşıldı. Bu gerçeğin ortaya çıkmasının ardından, Anthony’nin kanser tedavisi 2021 yılının başlarında durduruldu.
Dr. Weiner’ın Uygulamaları ve Sonuçları
Warwick ailesi gibi Anthony de hastaneye yanlış uygulamalar nedeniyle dava açtı ve hastane, açıklanmayan bir ödeme yaptı. Dr. Weiner, hastalar üzerinden vurgun yapmakla suçlanıyor. ProPublica’nın araştırmasında, Dr. Weiner’ın ‘ağır hastaların ölümünü kolaylaştırmak amacıyla yüksek dozda barbitürat yani sakinleştirici ilaçlar verdiği’ iddia ediliyor. Ayrıca, hastalara danışmadan yaşam sonu planlarını değiştirdiği ve ihtiyacı olmayan hastalara yüksek dozda opioid reçete ettiği bilgileri de yer alıyor. Bir yargıç, Dr. Weiner’ın davasını reddetti ve temyiz başvurusu eyalet Yüksek Mahkemesi’nde bekliyor.
Bu bilgiler Daily Mail’in ‘These men endured years of brutal chemotherapy for cancer they never had… due to doctor’s fatal errors’ başlıklı haberinden derlenmiştir.