1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Evlilik Baskısı ve Psikolojik Etkileri: Gençlerin Duygusal Yükleri

Evlilik Baskısı ve Psikolojik Etkileri: Gençlerin Duygusal Yükleri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

‘BU SORUYU HER DUYDUĞUMDA BEYNİMDE ŞİMŞEKLER ÇAKIYOR’

‘BU SORUYU HER DUYDUĞUMDA BEYNİMDE ŞİMŞEKLER ÇAKIYOR’

Sanem H. (37)

Bir bireyin bir sevgilisi olması, onunla evlenip evlenmemeye karar vermesi, evlendiğinde çocuk sahibi olup olmama kararı vermesi tamamen o kişinin ve partnerinin özel bir meselesidir. Ancak ülkemizde evlenme çağında olan birinin hâlâ evlenmemesi, aileler, akrabalar ve arkadaşlar için ortak bir endişe kaynağı haline geliyor. Aileler sürekli dert yanıyor, arkadaşlarınız sizi bir türlü rahat bırakmıyor, her konu mutlaka sizin evlenmemeniz üzerinden dönüyor. Bu denli özel bir konuda herkesin nasıl hak iddia edebildiği ve ne cesaretle bu soruları sorabildiğini anlayamıyorum. Anne babanın bile bu konuda soru sorması üzerimde baskı oluştururken, komşu teyzelerin “Sen de evlenemedin, ne zaman evleneceksin?” gibi soruları insanı çileden çıkartıyor. ‘Evlenemedin = beceremedin’ demek istiyorlar gibi geliyor. Saygısızlık etmek istemediğim için bu soru her sorulduğunda sakin kalmaya çalışıyorum; ama asıl saygısızlık bana yapılıyor. Belki de ben evlenmek istiyorum ama sevgilim evliliğe yanaşmıyor. Hakkımda hiçbir şey bilmeyen insanların bu şekilde yorum yapmasına tahammül edemiyorum. Bu soruyu her duyduğumda beynimde şimşekler çakıyor.

‘SANKİ KAPIDA DİZİLDİLER DE BEN REDDEDİYORUM’

‘SANKİ KAPIDA DİZİLDİLER DE BEN REDDEDİYORUM’

Berrin T. (32)

Evlilik öyle hemen karar verilecek bir şey mi ki? Ben bu yaşa geldim ama evlenme aşamasına gelemedim. Yani ben geldim de olmadı işte. Evlilik için her iki tarafın da istemesi gerektiği gerçeğini göz ardı edemeyiz; sen ‘hadi ben evlenmek istiyorum’ dediğinde olmuyor. Mesela ben nişan attım, evlilik tarihimiz çok yakındı. “Ne zaman evleneceksin?” diye soranlar acaba bunları hiç düşünmüyor mu? Bu soruyla karşımızdaki insanı ne kadar yaraladıklarının farkında değiller mi? Sanki tüm erkekler kapımda dizilmiş de ben seçip karar veremiyorum, şımarıklık yapıyormuşum gibi hissediyorum. Buradan tüm akrabalarıma, arkadaşlarıma sesleniyorum; ben evlenmek istiyorum ama karşıma evleneceğim biri çıkmıyor. Çok kolaysa siz bulun o zaman bana.

‘45 YAŞINDAN SONRA BU SORUDAN KURTULUYORSUN ÇÜNKÜ PES EDİYORLAR’

‘45 YAŞINDAN SONRA BU SORUDAN KURTULUYORSUN ÇÜNKÜ PES EDİYORLAR’

Bilge M. (49)

Ben bu soruya yıllarca maruz kaldım ama hiç kafama takmadım. Bu hadsiz soruyu soranlara da hep haddini bildirdim. Kızmıyordum; ama insanın açıklama yapmak zorunda bırakılması bile çok saçma ve sinir bozucu. En yakın aile üyelerim bile bu soruyu sorduklarında ‘Yeter artık’ demek istiyorum. Bizim kültürümüzde evlenmeyen kişiye başarısız gözüyle bakılıyor. “Yazık, bir türlü evlenemedi” diye arkamdan ağıt yakıyorlar. Bu sorulara kulak asmadım, kendimi değersiz hissetmedim. Belki yurt dışında yaşadığım için daha rahattım; ama Türkiye’de yaşayan birkaç evlenmemiş arkadaşım, bu durumdan o kadar üzülüyorlar ki, önlerine kim çıksa evlenecek duruma gelmek istiyorlar. Evlilik böyle bir şey mi? Sırf bir imza atıp “Oh tamam evlendim, bir de çocuk yaparım, herkesin istediği olur” düşüncesiyle bir ömür geçirilir mi? Neyse ki artık bana kimse bu soruyu sormuyor. Millet pes etti, ümitsiz vakayım diye herhalde. 45’ten sonra rahat ediyorsun yani, bu soruyu soran kalmıyor. Zaten bu yaşa gelenlere kim evlenir artık gözüyle bakıyorlar. Malum menopoz devreye girince, bu saatten sonra ‘Ne zaman evleneceksin?’ sorusunun yerini ‘Ne zaman emekli olacaksın?’ alıyor. Yani bir yaştan sonra kademeli olarak geçiş yapıyorsun 😊

‘BU SORUYU DUYDUKÇA HEP PANİK YAPIYORUM’

Bora K. (33)

Ben askerden geldim geleli bu soruyu yüzlerce kez duydum. İlk zamanlar ‘Ya daha erken’ diyordum, daha sonra ‘Kısmet’e döndü, şimdi ise kaçacak delik arıyorum. İlk zamanlar zaten bir sevgilim vardı ama evlilikle sonuçlanmadı. Daha yaşım gençti o zamanlar. Sonra başka biri girdi hayatıma, onunla da olmadı; iki yıl sonra ayrıldık. 25 yaşından sonra bu soru daha da sık gelmeye başladı. Önceleri pek umursamıyordum ama ne kadar takmamaya çalışsan da sürekli aynı şeyi duymak, bilinçaltında paniğe neden oluyor. 30 yaşından sonra bu soru psikolojimi bozmaya başladı. Gerilim filminin içindeymişim gibi hissediyorum; hani bir saat sonra bomba patlayacak ve senin bu zaman diliminde bombayı bulup kabloyu kesmen lazım gibi bir his. Zaman daralıyor, her geçen gün benim aleyhime işliyor. ‘Herkes evleniyor, çoluğa çocuğa karışıyor; ben evlenecek birini bulamayacağım.’ Bana yaşattıkları duygu bu. Ben arkadaşlarımın, akrabaların dediklerine pek kulak asmıyorum ama ailemin baskısı gerçekten psikolojimi bozuyor. İnsan çocuğuna bunu neden yapar, anlamıyorum. Bu soruların sonu gelmeyecek, bunun da farkındayım. Evlenince “Çocuk ne zaman?” gibi sorularla devam edecek. Ne kadar aman takmayım desek de gün sonunda takıyor insan. Sürekli karşıma birilerini çıkarıyorlar. Akşam eve geldiğimde evde ilk kez gördüğüm bir kız annemle, ablamla oturuyor. Bilmem ne teyzenin görümcesinin kızı… Sonraki hafta yine başka bir tanıdığın uzaktan akrabası… Kaç yaşıma kadar dayanabileceğimi bilmiyorum. Ya pes edip onların bana uygun gördüğü biriyle evleneceğim, ya da ailemden ayrılıp tek başıma yaşayacağım ve umarım mutlu bir yuva kuracağım biri ile tanışana kadar öyle tek başıma yaşayacağım.

‘SEN NE ZAMAN BOŞANACAKSIN DEMEK İSTİYORUM’

Ceyda Ö. (39)

Ne kadar umursamaya çalışsam da insanların bu hadsiz sorusu karşısında çok sinirleniyorum; çığlık atasım geliyor. Bunu soran ve mutsuz evliliği olan arkadaşlarıma ‘Sen ne zaman boşanacaksın?’ demek istiyorum. Hatta geçenlerde yine bu konuyu açan bir arkadaşıma kendimi tutamayıp bu cümleyi kurdum. Çok bozuldu tabii, ben de ‘Senin sorduğun soru da aynı bu soruya benziyor işte’ dedim. Kendi mutsuz, her gün ağlayan ama bana “Ne zaman evleneceksin?” diye gün aşırı sormaktan kendini alamayan insanlardan biri olmak istemiyorum. Ben sırf evlenmiş olmak için evlenmek istemiyorum. Mutsuz arkadaşlarım gibi mutlu numarası yapmak istemiyorum. Eşlerini sevmediği halde, sırf çocuk var, elalem ne der diye bir evliliği zoraki sürdüren insanlardan biri olmak istemiyorum. Bunun içinde gerçekten evlenmek isteyeceğim, çok sevdiğim, birlikte yaşlanmak isteyeceğim ısmarlama olmayan biri ile hayatımı birleştirmek istiyorum. Yani o insan karşıma çıkmasa da illa evlenmek gerekiyor diye bir evlilik yapmayacağım. Belli bir yaşa kadar evlenmeyen insanların çoğu evliliğe karşı değil; henüz evlenecek biri karşılarına çıkmadığı için evlenmiyor. Siz bu soruları sormaya devam ettikçe durum değişmiyor, aksine bazılarını evlilikten soğutuyor. O yüzden bırakın isteyen istediğini yapsın, istediği zaman evlensin ya da evlenmesin; siz kendi evliliğinizle meşgul olun yeter…

Ailelerin, arkadaşların ve akrabaların gençlere yaptığı bu baskının psikolojik etkileri

Ailelerin, arkadaşların ve akrabaların gençlere yaptığı bu baskının psikolojik etkileri

Klinik Psikolog Fulda Karaçiçek, evlilik kaygısını şu şekilde tanımladı: “Evlilik ile ilgili meseleler düşünüldüğünde veya evlilik konusu gündeme geldiğinde, bireylerin yaşadığı endişe; olumsuz düşünceler ve duyguların eşlik ettiği, evlilikten kaçınmalarına sebep olabilecek aşırı uyarılmışlık hali olarak tanımlanabilir.” Evlilik olgusunun özellikle henüz evlenmemiş insanlar için belirsizliklerle dolu bir süreç olabileceğini belirten Karaçiçek, belirsizlik durumlarının, insanların temel karar verme mekanizmalarının çökmesine neden olabileceğini ifade etti. Bu belirsizlikle baş etmenin bazen kaçınma ve inkâr şeklinde olabileceğini vurguladı. Evlilik kaygısı yaşayan bireylerin, evlilikle ilişkili durumlardan uzak durmasının söz konusu olabileceğini söyledi. Fulda Karaçiçek, aile büyükleri, arkadaşlar ya da akrabaların evlilik kaygısı yaşayan kişiye nasıl yaklaşması gerektiği hakkında şunları belirtti: “Evlilik kaygısının nedenlerini anlamak, başa çıkmanın ilk adımıdır. Geçmiş deneyimler, inançlar, toplumsal etkiler gibi faktörlere dikkat edilerek bireye yaklaşılmalıdır. Başkalarının mutlu ve sağlıklı ilişkiler yaşadığını hatırlatın. Olumlu deneyimlerinizi paylaşın. Her zaman mutlu olunamayacağını, ancak konuşarak ve destek alarak sorunları çözebileceğinizi hatırlayın. Korkularını sizinle paylaşmasını sağlayarak, duygusal yükünü hafifletebilirsiniz. Bu destek, korkular ile başa çıkmasına ve farklı perspektifler kazanmasına yardımcı olabilir. Geleceğe odaklanmasını sağlayın. Yaşlılık, zor zamanlar ve mutlu günlerde nasıl bir hayat istediğini anımsatın. Bu, evlilik korkularının gerçek önceliklerinizi yansıtıp yansıtmadığını anlamada yardımcı olabilir.”

Evliliğin belirsiz bir geleceği beraberinde getirdiğini söyleyen Karaçiçek, bu belirsizliğin bazı insanlarda endişe yaratabileceğini şu şekilde açıkladı:

  • Bireyin boşanmış bir anne-baba ilişkisi görmüş olması
  • Bireyin kişisel öz güven eksikliği
  • Bireyin kendisi ile ilgili olarak cinsel yetersizlik hissi
  • Kişinin ailesinde, ebeveynleri arasında yaşadığı fiziksel/psikolojik şiddet olayları
  • Bireyin bilinçaltında yatan kaygılar
  • Evlenecek olan kişinin, hep daha iyi bir eş bulma düşüncesi ile arayışta olması
  • Bireyin hayatının tek düze hale geleceğinden, özgürlüğünü kaybedeceğinden korkması
  • Kişinin narsist kişilik özelliklerine sahip olup, kimseyi kendisine layık görememesi
  • Evlenecek olan kişinin anti sosyal ya da asosyal olması
  • Evlilikle ilgili edinilmiş eksik veya yanıltıcı bilgiler
  • Kişinin evlilik hakkında gerçekçi olmayan korkuları

Evlilik Baskısı ve Psikolojik Etkileri: Gençlerin Duygusal Yükleri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin