1. Haberler
  2. Dünya
  3. Kızıldeniz Dalış Teknesi Kazasında Mahsur Kalma Deneyimleri

Kızıldeniz Dalış Teknesi Kazasında Mahsur Kalma Deneyimleri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kızıldeniz Dalış Teknesi Kazası: 35 Saat Zifiri Karanlıkta Mahsur Kalma Anıları

Kızıldeniz’de meydana gelen trajik bir dalış teknesi kazasında, dalgıçlar elektriklerin kesilmesi nedeniyle tam 35 saat boyunca karanlıkta mahsur kaldı. Dalış sırasında gerçekleşen bu korkutucu olay sonucunda, dalgıçlar sınırlı oksijen ve yiyecekleriyle hayatta kalma mücadelesi vermek zorunda kaldı. Zorlu bekleyişin ardından arama ve kurtarma ekipleri dalgıçlara ulaşmayı başardı. Ne yazık ki, kazada 11 kişi hayatını kaybetti. Kurtulan dalgıçlar ise yaşadıkları dehşet dolu anları ve teknedeki güvenlik ihlallerini sorgulayan ifadeleriyle dikkat çekti.

Mısır açıklarında gerçekleşen bu kazanın ardından, Mısırlı yetkililerin müdahale etmekte geç kaldığını belirten kurtulan dalgıçlar, teknenin nasıl battığına dair ilk kez ayrıntılı bilgiler verdiler. Mısır’ın Kızıldeniz kıyısındaki Ghaleb Limanı’ndan 24 Kasım’da yola çıkan lüks dalış teknesinde, 31 uluslararası konuk, üç dalış rehberi ve 12 Mısırlı mürettebat yer alıyordu. Altı gün sürmesi planlanan gezinin ilk durağı popüler dalış noktası Sataya Resifi olacaktı. Ancak gece vakti hava koşulları aniden kötüleşti ve dev dalgalar karşısında tekne dayanamadı. Mısırlı yetkililer, teknenin batmasının 4 metreye kadar yükselen dev dalgaların etkisiyle gerçekleştiğini açıkladı.

“Sadece Nasıl Ölmeyi Tercih Edeceğimi Merak Ediyordum”

BBC’de yer alan habere göre, yaşadıklarını anlatırken sesi titreyen Luciana Galetta, telefon ışığını kullanarak yaşadıkları anları kaydettiklerini ve o anlarda hayatının sona ereceğini düşündüğünü ifade etti. Alabora olan tekneden kurtulmayı başaran son kişi olarak kayıtlara geçen Galetta, “Sonunda, sadece nasıl ölmeyi tercih edeceğimi merak ediyordum” dedi. Galetta, “Gerçekten güzel bir tekneye benziyordu, çok büyük ve çok temizdi” diyerek, erkek arkadaşı Christophe Lemmens ile birlikte alt güvertede bir kamarada bulunduklarını ve sadece birkaç dakika daha yavaş davrandıkları için tehlikenin farkına vardıklarında iş işten geçtiğini belirtti.

Galetta, “Ayağa kalkmaya başladık ve can yeleklerini bulmaya çalıştık. Kapıyı açtık ama koridorda su çoktan yükselmişti. Sanırım suya atlarken panikledik ve neredeyse boğuluyorduk” diye ekledi. Ön taraftaki çıkışa ulaşamayan Galetta ve Lemmens, kendilerini teknenin arka tarafındaki makine dairesindeki hava boşluğunda buldular. Bir süre sonra dalış eğitmeni Youssef al-Faramawy, onlara bu küçük alanda katılana kadar nerede olduklarına dair hiçbir fikirleri yoktu. Yakıt tanklarının üstünde oturarak bekleyen üçlü, yaklaşık 35 saat boyunca makine dairesinde mahsur kaldı. Yaklaşık 8 saat sonra kurtarma helikopterinin sesi duyulsa da, çileleri henüz sona ermemişti. Teknenin yeri tespit edilmiş olmasına rağmen kurtarma çalışmaları oldukça yavaş ilerliyordu. Karanlığın umutsuzlukla birleştiği anların yaşandığını belirten Galetta, “Ölmeye çok hazırdım. Birinin geleceğini düşünmemiştik” dedi. Dalış rehberi Youssef’in yüzerek yardım getirmeye gitmek istediğini aktaran Galetta, Youssef’i “Bizimle kal, çünkü cesetlerimizi almaya gelecekler, yani bizi bulacaklar” sözleriyle ikna ettiler.

“İçinde Bulunduğumuz Tehlikenin Farkında Değildik”

İngiltere’de doktor olarak çalışan Sarah Martin, kazadan önce havanın o kadar da korkutucu olmadığını ancak mobilyaların dalgalar nedeniyle güvertede kaydığını düşündüğünü belirtti. Bu durumu mürettebata sorduklarını, ancak mürettebatın sadece omuz silktiğini ve bu nedenle içinde bulundukları tehlikenin farkında bile olmadıklarını ifade etti. Kapının üstünü temizleyerek kendilerine geçebilecekleri kadar bir aralık açtıklarını söyleyen Sarah, teknenin ön tarafındaki acil çıkışa yönelen bir ekibe katıldıklarını belirtti. Tekne yan yattığı için iki kat boyunca acil durum merdivenini sürünerek geçmek zorunda kaldıklarını aktaran Sarah, “Karanlık oldukça kafa karıştırıcıydı. Her yer çok kaygandı. Dışarı çıkmak için kirişlere ve kapı çerçevelerine tırmanmak zorunda kaldık” dedi.

Sarah’nın dahil olduğu ekip, teknenin dışında iki cankurtaran salı buldu fakat kaptanın ve bazı mürettebat üyelerinin zaten orada bulunduğunu gördüler. “Salda bir fener bulduk ama pili yoktu” diyen Sarah, “Suyumuz ya da yiyeceğimiz yoktu. İşaret fişekleri vardı ama onlar çoktan kullanılmıştı” ifadesinde bulundu. Sarah, saldaki kaptanın, üç battaniyeden birini kendisi için, birini mürettebat için ve kalan bir taneyi de diğerlerine verdiğini söyledi. Sarah, “Battaniyeyi yırttık ve birbirimize sokulduk” diye ekledi.

Zifiri Karanlığın Hakimiyeti

Kamarası alt güvertede bulunan İspanyol dalgıç Hissora Gonzalez, kaza gecesi teknenin aşırı sallandığı için uyuyamadığını belirtti. Gece 03:00’ten hemen önce teknenin büyük bir gürültüyle yan yattığını söyleyen Hissora, motorların durmasıyla sessizlik ve zifiri karanlığın hakim olduğunu ifade etti. Kısa süre sonra diğer kamaralardan çığlıklar duymaya başlayan Hissora, can yeleği aramaya başladığını ancak bir tane bulamadan arkadaşı Cristhian Cercos’un ona koşması için bağırdığını aktardı. Hissora, “Hiçbir şey göremiyorduk. Yerde mi, tavanda mı, yan tarafta mı yürüdüğümü bilmiyordum” dedi. Ölen ya da kaybolanların neredeyse tamamı ile aynı tarafta bulunan Hissora, “Kapıları tavanda bulunan teknede, suyun geldiğini duyabiliyordum ama göremiyordum” diye ekledi. Hissora, Christian’ın 5. denemesinde yukarı çekildi ve hayatta kalmayı başardı.

Kızıldeniz Dalış Teknesi Kazasında Mahsur Kalma Deneyimleri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

xGundem ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin