Brooke Shields: Işıldayan Bir Yıldızın Hikayesi
Brooke Shields, hayallerinin peşinden koşarken annesinin desteği ve yönlendirmesiyle oyunculuk kariyerine adım attı. Öyle bir güzelliği vardı ki, eğer annesi bu konuda bu kadar ısrar etmeseydi bile, sinema veya moda dünyası onun yeteneğini mutlaka keşfederdi. Henüz çocuk yaşta tartışmalı bir filmle birdenbire yıldız haline geldi ve ardından, dönemin en önemli yapımlarında rol alarak 1980’li yıllarda Hollywood’un en parlayan yıldızlarından biri oldu.
Brooke Shields hakkında en çok merak edilen konulardan biri özel hayatıydı. Erkeklerle olan ilişkileri ve bu konudaki ilk adımları, magazin basınının manşetlerine sıkça konu oldu. Başarısız bir evliliğin ardından, ikinci şansında mutluluğu bulmayı başardı. Artık iyi bir kocası ve iki güzel kızı vardı. Ancak, geriye dönüp baktığında en çok hissettiği duygu, gençlik yıllarına dair pişmanlıklarıydı. Ünlü yıldız, kendi geçmişinden hareketle iki kızına verdiği öğütleri de kaleme aldı.
Aşkını Özgürce Yaşamak İçin 22 Yaşına Kadar Bekledi
İşte bu bahsedilen ünlü, 1980’li ve 1990’lı yıllara adını yazdıran Brooke Shields. Bugün 59 yaşında olan Shields, ikinci eşi Chris Henchy ile uzun ve mutlu bir evlilik sürdürüyor. Bu birliktelikten, artık yetişkin olan iki kızı bulunuyor. Brooke Shields, İngiliz Daily Mail gazetesinde kaleme aldığı makalesinde, geçmiş yıllarını, eski evliliğini ve özel hayatındaki pişmanlıklarını samimiyetle paylaştı. En parlak döneminde, aşk hayatıyla sıkça gündeme geliyordu. Genç yaşta yaşadığı özel hayat deneyimlerinin, ilerleyen yaşlarda yaşadığı ilişkilerle farklılık gösterdiğini ifade etti. Aşk hayatındaki ilk deneyimini 22 yaşında yaşadığını ve bu kişinin üniversiteden tanıdığı sevgilisi olduğunu belirtti.
Bütün Dünyanın Ağırlığı Omuzlarıma Yüklenmişti
Brooke Shields, neden bu kadar uzun süre beklediğini şu sözlerle açıkladı: “Bütün dünyanın ağırlığını omuzlarımda hissediyordum. Bu sadece mecazi anlamda değil; gerçekten bütün dünya beni izliyordu.” Bir kez aşık olduktan sonra kaybetmemek için elinden geleni yaptığını belirten Shields, o dönemdeki sevgilisine çok aşık olduğunu dile getirdi. En çok istediği şey, aşkını kaygısızca ve özgürce yaşamakken, bu mümkün olmadı. Çünkü annesi Teri’nin yanı sıra, hayranları ve onu uzaktan takip eden milyonların baskısını üzerinde hissediyordu.
Aptalca Bir Suçluluk Duygusuna Kapıldım
Üniversite aşkıyla yaşadıklarından sonra olanları ise şöyle anlattı: “Aptalca bir suçluluk duygusu içinde anneme gidip sevgilimle birlikte olduğumu söyledim. Annem, o andan itibaren alkol bağımlılığına düştüğünde bu konuyu gündeme getirip benimle alay etti.” Annesinin bu tutumunun arkasında, ona olan bağımlılığı ve kontrol etme isteği yatıyordu. Shields, bir sevgilisi olduğunda annesinin onu kaybedeceği korkusunu taşımaktaydı. O dönemde, Brooke Shields annesinin sözünden çıkmadı ve geriye dönüp baktığında bu durumdan büyük bir pişmanlık duyduğunu ifade etti. “Keşke içimden gelen duyguların beni ele geçirmesine izin verseydim. Ama bunu başaramadım,” şeklinde yazdı.
Keşke Gençliğimde Daha Çok Aşk Olsaydı
Brooke Shields, Chris Henchy ile evliliğinden 21 yaşında Rowan Frances ve 18 yaşında Grier Hammond adında iki kız çocuğu annesi. Makalesinde, kızlarını hayata hazırlarken kendi geçmişiyle, onların yaşındaki dönemleriyle yüzleşmek zorunda kaldığını belirtti. Bu durum ona bir tür pişmanlık bıraktı. “Neden böyle yaptığımı sormak zorundaydım kendime. Neden bu kadar iyi bir kız oldum, neden bu kadar ölçülüydüm? Dürüst olmak gerekirse bu benim için bir gurur kaynağı değil. Keşke geçmişim daha farklı olsaydı. Daha fazla isyan ve daha fazla erkek arkadaşım olsaydı,” ifadeleriyle bu pişmanlığını dile getirdi. Şimdi, gençliğinin en parlak dönemini yaşayan iki kızını, hayatı deneyimlemeleri için cesaretlendirmek zorunda hissettiğini belirtti.
Kontrolcü Anneden Sonra Kontrolcü Koca
Kızlarına bu konuda neler söylediğini de aktaran Shields, “Eğer karşılıklı saygı ve sevginin olduğu bir ilişki içindeyseniz, bunun keyfini çıkarın. Ben gençliğimde böyle bir şeye sahip olamadım… Keşke olabilseydim,” dedi. Aslında Brooke Shields, gençlik yıllarını annesinin isteklerine uyarak, onun istediği gibi bir kız olarak geçirirken, annesi Teri hayatının her alanını kontrol ediyordu. İlk kocası Andre Agassi de bu kontrolün bir parçasıydı. Sonuçta, annesinin etkisinden kurtulup bu kez kocasının kontrolüne girmişti. Ancak, bu evlilik onun kendi kişiliğini bulmasına ve isteklerine kulak vermesine de olanak sağladı.
İlk Evlilik ve İkinci Şans
Shields, ilk evliliğini dönemin ünlü tenisçisi Andre Agassi ile gerçekleştirdi. Annesi bu evliliği istememesine rağmen, Shields o sırada kendisinden daha ünlü biriyle birlikte olma arzusuyla evlendi. 1997’de başlayan bu evlilik, iki yıl sonra sona erdi. Boşanma sürecinde, annesine karşı kendi kişiliğini ve artık bir yetişkin olduğunu kanıtlamak istedi. Daha sonra Chris Henchy ile ikinci evliliğini gerçekleştirdi ve 2012’de annesini kaybetti. Annesinin üzerindeki baskısını her zaman hissetmesine rağmen, onun kendisi için en iyisini istediğini belirterek annesini savunmayı da ihmal etmedi.
Gelecek Nesil: Kızları Rowan ve Grier
Brooke Shields’ın büyük kızı Rowan Frances, üniversitede gazetecilik eğitimi alıyor. Küçük kızı Grier ise modellik yapıyor. Shields, her iki kızının da en büyük destekçisi ve yol göstereni olarak onların yanında. Bebekken bir şampuan reklamında yer alan Shields, ilk büyük çıkışını Louis Malle’in yönettiği “Pretty Baby” adlı filmle yaptı. O dönem sadece 13 yaşındaydı. Bu film, aynı zamanda Shields’ın yaşamını konu alan bir belgesele de ilham kaynağı oldu. Shields, filmde bir hayat kadınının kızını canlandırarak “Bugün olsa bu film çocuk tacizi sayılırdı” diyerek “Pretty Baby” ile ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi.